----------
Black uyutulalı bir gün olmuştu ama hala kendine gelmemişti. Red,endişeli gözlerle onu seyrediyordu.Odada voltalar atıyor, camdan dışarıyı seyrediyordu. Başından bir an olsun ayrılmamıştı.Carl elinde yemek tepsisi ile içeri girene kadar saatin kaç olduğundan haberi yoktu.
''Efendim,neredeyse akşam oldu.Bir şeyler yemeniz gerek.''
''Hiç birşey yemek istemiyorum Carl.Uyanması çok uzun sürdü.Bence doktoru çağırmalıyız.''
''Peki efendim nasıl isterseniz.Hemen iletişime geçiyorum..''
Carl,dışarı çıktıktan sonra Red tekrar Black in başına döndü.Uyanması için dua etmeye başlamıştı.
********
Gördüğü şeyin gerçek olup olmadığını anlamıyordu Black.Yanan bir fabrikanın önünde diz çökmüş ağlıyor,çığlık atıyordu.Hayal ve gerçeği ayıramaz haldeydi.
********
Kafasını Black in yatağına yaslayan Red,ciyazdan gelen ses ile aniden ayağa fırladı.Hasta yatağında kıpırdamadan uyuyan Black,titremeye başlamıştı.Kalp atışlarının sesi hızlanmış,ciyazlar kırmızı kod alarımı veriyordu.Hemen kapıya yöneldi Red.
''Carl ! Hemen doktoru çağır,Tess e bir şeyler oluyor !''
Vakit kaybetmeden tekrar yatağın başına döndü ve Black in elini tuttu Red.Ama ona yardımı dokunmuyordu.Black,yatağında titremeye devam ediyordu.Bu sırada doktor ve Carl içeri girdi.
''Bay Red,hemen oradan uzaklaşın.''
Carl,Red in koluna girerek onu yataktan uzaklaştırdı.
''Neler oluyor ?''
Doktor,elinde ki ışıkla Black in gözbebeklerine bakıyor,solunumu kontrol ediyordu.Red e döndü.
''Bayan Tess uyanıyor Bay Red..''
Yüzü korku ve mutluluk karışımı bir hal almıştı Red in.O uyanıyordu.Ama bıraktığı dünya ne yazık ki artık farklı bir yerdi.
Hemşireler ve doktor hala başındaydı.Tekrar şoka girme ihtimaline karşı ilaçları hazırlıyorlardı.
Black,aniden derin bir nefes alarak gözlerini aştı ve yatağından doğruldu.Sadece karşısında duran Red e bakıyordu ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.Red,Black in gözlerinde korkuyu görmüştü.Sanki bir cehenneme düşmüş,acı çekmiş sonra da tekrar ruhu dünyaya gönderilmiş gibi bakıyordu.Gözlerinin altında hafif bir kızarıklık vardı.Bu hali Red i üzmüştü.Bu ani kalkıştan sonra kendini tekrar yatağa bıraktı Black.Kalp atışları normalle dönmüştü.Doktor tekrar başına geldi ve üzerine eğildi.
''Bayan Tess ? Beni duyabiliyor musunuz ?''
Black,yavaşca gözlerini araladı.Tavanı seyretmeye başladı.Doktor sorusuna cevap alamamıştı.Tekrar sordu.
''Beni duyabiliyormusun Tess ?''
Gözleri ile odayı kontrol etti.Kısık sesi ile ilk kelimelerini söyledi.
''Zoe ? O yaşıyor mu ?''
''Bayan Tess,biraz daha toparlandıktan sonra sohbet edebilirsiniz.''
Black,elleri ile üzerini kontrol etti.Yavaşca yatakta doğruldu.Gözlerini Red e kitlemişti.
''Bir soru sordum.Zoe den haber var mı ? Yaşıyor mu ?''
Red,kafasını önüne eğdi.Hiç kimse cevap vermiyordu.Bu duruma daha fazla dayanamadı Black.Koluna takılı olan iğneye uzandı eli ama hala kendini iyi hissetmiyordu.Odada ki yüzleri bunalık görüyordu.İğneyi çıkarttığında Doktor tekrar yanına geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Fısıltıları ( GxG)
Adventure'Karanlık,hiç bu kadar tehlikeli bir vücuda bürünmemişti.'