Peder St. George, sallanan sandalyesinde oturmuş gökyüzünü izliyordu. Karanlığın çökmesiyle sütlü Türk kahvesi ve biraz da kitap kokusu eşliğinde balkonda vakit geçirmeyi alışkanlık hâline getirmişti. Elindeki kitabı kapatarak kapağına bir göz attı. Karanlık. Yazar Dean Salvatore. Her yazarı kıskandıracak bir kapak tasarımına sahipti. Simsiyah, herhangi bir görsele sahip olmayan düz bir kapak, tüylü bir doku ve altın harflerle işlenmiş kitap adı. Sade ama etkileyici, en iyisi olduğundan emin olan birinin reklama ihtiyaç duymaması ve ismiyle ağırlığını ortaya koyması gibi.
Yine de Dean her sayfanın altına altın harflerle süslenmiş logosunu sıkıştırmayı ihmal etmiyordu. Bunun için yayınevini ikna etmesi yıllarını almıştı.
Bisküvisini ağzına atıp kahvesinden büyük bir yudum aldı ve kasabayı seyre koyuldu. Garip ve karanlık bir yerdi, özellikle son zamanlarda. Kilise ziyaretlerinin yerini mezarlık ziyaretleri almış, insanlar donuklaşmaya ve aksileşmeye başlamıştı. Güneş'in de buradan kaçmasıyla kasabadaki güzellikler de gitmişti sanki. Artık geriye karanlık, ıssızlık ve ölüm kalmıştı.
Tüm bunları düşünürken bir korna sesi duydu, görüş alanının dışındaydı ama birkaç sokak öteden gelmişti. Kasabaya ait olamazdı, buradaki karanlığa ait olmayacak kadar neşeli bir sesti. Peder heyecanla ayağa fırladı ve balkon demirlerinden tutunup sesin geldiği yöne baktı. Siyah bir araç usulca yaklaştı ve pederin evinin önünde durdu. Gelen o muydu? Gerçekten gelmiş miydi? İçinde bir heyecan dalgası kabardı ve sırıtarak bekledi. Aracın kapısının açılmasıyla da geleni hemen tanıdı. Dean Salvatore. Yanında da gölgelerin bile ulaşamadığı ışık saçan bir kadın vardı.
"İşte bu ilginç," dedi kadını inceleyerek. "Çok ilginç."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
FantasiYazar Dean Salvatore, siyah arazi aracını pompacıya (ve sağ koltuktaki eşine) emanet edip indi. Üç saattir araba kullanıyordu ve biraz ayaklarının açılması fena olmazdı. Serin rüzgâr hafifçe tenini okşarken, ağaçlardan gelen huzur dolu kokuyu içine...