XX

160 25 6
                                    

Jisung ile kavuşmuştum bütün gece bana yaşadığı şeyleri anlatmıştı. O kadar ağır şeylerdi ki o burada acı çekerken benim evde ağlıyor olmam beni pişmanlığa boğuyordu.

Her şeye rağmen yıllar sonra dudaklarının tadını yeniden almak o kadar güzeldi ki.
Jisung ile beraberdim evet fakat buradan nasıl kurtulacaktık jin hyung bizi bulabilecekmiydi.

Ne yapmam gerekiyordu bilmiyordum. Sessizce oturuyorduk jisung ile ona dönüp konuşmaya başladım.

"Buradan bir şekilde kurtulmamız lazım"

"İmkansız"

"Beraberiz jisung ve beraberken bırak buradan kurtulmayı. Çıktık dan sonra gider sahilde gece yıldızları izlerim"

"Minho ben yokken çok mu dizi izledin ya"

"Sadece seninle beraber izlediklerimizi tekrar izleyip sahnelerde yaptığın hareketleri aklıma getiridim"

"Başka ne yaptın"

"Bir düşüneyim sana mektup yazdım"

"Gerçekten mi?"

"Tabi ya hep senmi yazacaksın"

"Ne"

"Pot kırdım galiba"

"Yazdığım mektupları okuduğunu söyleme bana"

Tam stresten canımı vereceğim sırada içeriye görevliler den biri girip ikimizi de yan yana olan demirli hapishaneye benzer bir yere götürdü ve kilitledi.
Cidden burada ki herkesi köle gibi kullanıyorlardı ve bu çok sinir bozucu.

Duvar kenarını oturup derin bir nefes aldım. Sağıma baktığım da jisung da aynı ben gibi oturuyordu. Elimi cebime attığım da fulya çiçeğinin yaprağı vardı. Elime alıp demir parmaklıkların arasın dan jisunga uzattım.

"Bune?"

"Fulya çiçeği yaprağı"

"Anlamı neydi hep çiçekleri araştırıyordum ama bunu çoktan unuttum"

"Bence bunu güzel ve romantik bir ortam da dudaklarını tekrardan öperek söyliyebilirim"

"Ne kadar azgınsın minho"

"Kırıcısın jisungcum"

Düşündüm nasıl buradan kurtulabiliriz diye saatlerce düşündüm ve sadece duvara baktım ağzımı bıçak açmadım. Ama hiç bir işe yaramamıştı dört duvar arasında sıkışıp kalmıştık.

Bana hızla dönen jisung ile ona döndüm.

"Buldum!"

"Neyi?"

"Nasıl kurtulacağımızı"

"Nasıl"

"Bak minho bu kanımıza enjekte ettikleri şeyler olağan dışı güçlere yol açıyor meselaa"

Elinde ki fulya çiçeği yaprağını çıkarıp yere koydu ve fulya çiçeğine bakmaya başladı.

"Ne yapıyorsun jisung"

"Sus minho"

Burnunun kanamaya başlamasıyla doğruldum ve endişeli gözler ile jisunga baktım ancak fulya çiçeğinin yerden yükselmesi ile gözlerim şokla açıldı. Jisung fulya çiçeğini gözleriyle takip ediyordu gözlerini saçımın üstüne getirdiğin de fulya çiçeği saçımın üstüne kondu. Bense ağzım açık jisunga bakıyordum.

"Sadece bu değil bu güç ile kocaman kapıyı bile kırabilirim"

"E bu demir parmaklıkları da kırabilirsin o halde"

Strength | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin