XI

192 33 14
                                    

Uzun zamandır bu odada tekrardan sıkıştım kaldım.
Ne gelen vardı ne de giden.
Tam yerde başıma dizime koymuş uyuyacağım sırada içeriye biri şiddetle girmişti.

"Benimle geliyorsun!"

Diyerek kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
Beni kocaman ve ıssız bir yere getirmişti.
Neler olduğunu anlayamadan beni içeriye doğru itti ve kapıyı kapattı.

Arkamdan gelen garip seslere döndüğüm de dilim tutulmuştu resmen kocaman değişik bir yaratık karşımda duruyordu.

Ben ayağıya bile kalkmamışken bu yaratık üstüme doğru yürümeye başlamıştı.
Hemen ayağıya kalkıp geriye doğru yürümeye başladım bana daha fazla yaklaştı ve değişik sesler çıkarmaya başlamıştı tam gözümü kapatmış ölmeye hazırlanırken karşımda ki yaratık geriye doğru uçmuş ve duvarıya çarpmıştı.

Duvarıya çarpınca daha fazla sinirlenmiş olacak ki hemen ayağıya kalkıp üstüme doğru koşmaya başlamıştı ben ise güçlerimi vücudumda hissedince karşımda olan yaratığa bakmış ve kafamı sağa doğru çevirmiştim çevirmem ile sağ tarafımda ki duvara çarpmıştı.

Halâ öfkeli olduğunu fark edince onu bakışlarım ile bu çok yüksek olan yerde daha fazla yükseğe kaldırdım ve yere bıraktım bırakmam ile yere yapışmış ve bütün kırmızı sıvılar yüzüme gelmişti.
İğrenç bir durumdaydım ne yaşanıyordu cidden.

Kapının açılmasıyla o tarafa döndüm beni buraya getiren adamdı tekrar kolumdan tuttu ve o küçük karanlık odaya tekrardan hapis etti.

Bir süre yerde öylece durmuştum duygularım uyuşmuştu bu sürede.
Yere tamamen yattım çok yorulduğum için halâ nefes nefeseydim. Derin bir nefesi tekrardan aldım ve siyah duvarı izlemeye başladım.  Bu odada olduğum her süre boyunca sadece düşünmek ile oyalanıyordum.

Bu sefer farklıydı sesli düşünüyordum kimseyle konuşmadığım için konuşmayı bile özler hale gelmiştim.

"Yıllar önce bir kitap okumuştum kimse kimseyi yıllarca beklemez diyordu minhom'da beni beklemez yıllar oldu çoktan unutmuştur ki.
Yıllardır kaldıramayacağım çok şey yaşadım şiddetli bir deprem yaşadım bütün evler üstüme yıkıldı altında ezildim ve çok fazla acı çekiyorum fakat dahala nefes alıyorum acı çekerek nefes almak çok kötü bir duygu ben acı çekerek nefes almak değil dolu dolu nefes alıp mutlu olmayı dilerdim.
Şimdi taehyun burada olsaydı bana "hiç bir şey için üzülme mutlu zamanlar bizi bekliyor" derdi fakat bazen üzülmeye mecbur bırakılıyorum buna zorunluyum.

Yağmur yağarken şimşekte çakar bende o durumdayım acı çekerek ağlıyorum bağırmak istiyorum ama kısa sürede sesim kesiliyor.

Ölüyorum ama yanımda "Benim oğlum böyle çökmemeli güçlü benim oğlum" diyen bir annem yok olsaydı belki güçlü olurdum.

bir gün buradan kurtulurum ve bir nefes alırım diye yaşıyorum. Cenaze taşıyor gibi hissediyorum içimde ölü bir ruh var.
Ağlamadan bir gençliğim var diye anlatmak çok isterdim mesela tabi bir yaşlılığım olursa.

Şu yalnızlık yokmu beni delirtti nereye dönsem beni dinliyormuş gibi geliyor duvarla bile konuşuyorum artık.
Eskiden insanın başına gelebilecek en kötü şey bir ceset görmek olurdu bu bende bir travma yaratırdı derdim şimdi ise kendi cesedimi karşımda görüyorum ama ceset ruhum olduğu için travma bile yaşamıyorum.

Yaşamak bana acı çektiriyor hayata başladım fakat asla bitmek bilmiyor sanırım ben artık yaşayan biri değilim de ondan.

Kendime çok kızıyorum keşke herşeye özenle baksaydım bir gökyüzüne baktığımda bulutlara dikkatlice baksaydım yanından geçtiğim hiç bir taşın şeklini unutmasaydım keşke. Ama nereden bileyim kimse yanıma gelip bu son güzel zamanların sonra sadece bir odada kapalı kısılmış bir deney parçası olacaksın demedi ki.

Ben şu an duvarla konuşan bir deli değilim ben sadece yalnız ve uçmak için kanatlarının iyileşmesini bekleyen bir kuşum."


Yattığım yerden kalkıp yatağa doğru gittim ve uzandım daha sonra ise gözlerimi kapanmasını bekledim.


















Strength | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin