Bu sıkıştığım dört duvar arasında ikinci haftam. Gün geçtikçe, ölüyordum, hayır bu ilaçlardan değil, ben eski sevgilim minho olmadığından ölüyordum.Şu an yaşıyor musun onu bile bilmiyorum, ama ne olursa olsun gel minho. Gel ki eski günlerimize geri dönelim. Çünkü ben sen olmadan gerçekten yapamıyorum.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Sabah gözlerimi zar zor açtığımda, yatağın kenarında bir yemek tepsisi olduğunu gördüm, iki haftadır verdikleri yemeklerin hiç birini yememiştim.
Çünkü artık değil yemek yemek ayağa kalkacak dermanım yoktu.Yemeği bir kenara iteleyip, yatakta doğruldum. Gözlerimi Oğuşladıgım sırada, yine o adamlardan biri gelmişti.
Sonra bağırarak konuştu."Sen aptal mısın!, Niye yemiyorsun ki şunları!"
"Yemek istemiyorum"
"Ne yapıyorsan yap, kalk gidiyoruz."
Daha ismini bilmediğim adam kolumdan çekerek beni ayağa kaldırdı, o kadar çok zayıflamıştım ki, yürümekte zorlanıyordum.
Topallıyarak yürümeye çalıştım. O odaya vardığımızda beni bir yere oturtarak koluma biri gelip iğne sapladı. Artık acı hissetmiyordum. Alışmıştım.
ben öylece durup beklerken, odaya siyah takım elbiseli orta yaşlarda bir adam girdi. Odaya giren adamı gören kişiler, hizaya dizilerek boyunlarını eğdiler.
adam önce bana baktı, baştan aşağı süzdü beni, sonra oradakilere baktı, bağırarak konuşmaya başladı.
"Sizi aptallar!, Ne bu çocuğun hali!, demedim mi ben size ona iyi bakın doyurun diye!"
"Efendim yemek veriyoruz ama, kaç gündür hiç bir şey yemiyor"
"Bu size son uyarım, bir dahakine bu çocuğu dinç istiyorum. Bize sağlam adam lazım, anladınız mı beni!"
Adam şiddetle bağırarak bir hışımla odadan çıktı. Bende öylece bakakaldım. Sonra yanıma biri daha gelip beni kaldırdı ve yakamdan tuttu, sonra konuşmaya başladı.
"Jisung! Bundan sonra o yemekleri yiyeceksin, anladın mı beni ha!"
"Sizi dinlemek istemiyorum"
"Ne demek istemiyorum! Sen bize lazımsın jisung!, Git ve yemeğini ye!"
Adam yakamı kabaca bırakıp, kendine çeki düzen verdi. Sonra göz hareketi ile bir adama daha komut verip beni odama götürmesi için çağırdı.
Odama gittiğimde, yaptıgım tek şey uyumaktı. Uyumak biraz olsun olanları geçiriyordu.
Ve bu sert yatağa yatıp öylece düşünürken, uyuya kaldım.Ve şunu demeliydim ki, ev bazen dört duvar bir çatı değildir.
Ev bazen, insanlardır.Seni seviyorum minho, ne kadar kavga etsekte ayrılsakta, seni gerçekten seviyorum.
Lütfen gel ve beni al buradan, çünkü ben artık gerçekten dayanamıyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strength | Minsung
FanfictionÖzgürlüğe açılan o kapıya ulaşmamda en çok yardım eden kişi eski sevgilim Lee Minho'ydu