6. BÖLÜM

48.1K 1.5K 521
                                    

Gripin-Aşk Nereden Nereye

Keyifli okumalar. :)

Rüzgar

Mehir'in evinden çıkıp arabama bindiğimde içimde anlamlandıramadığım bir huzur vardı.

Arabayı çalıştırıp pastaneye yol alım. Emre sıpası pasta istemişti.

Güne onunla başlamak, onun sohbetiyle devam etmek bana kendimi oldukça iyi hissettirmişti.

Dudağımda yanağının izi elimin altında teninin sıcaklığı vardı.

Her sabahı böyle geçirmek istediğimi fark ettim. Yüzümde bir gülümseme oluştu.

Her sabah baharı andıran çiçek kokusuyla, uyku mahmurluğunun yansıdığı yeşil gözlerine bakarak uyanmak isterdim.

Anlattıklarımı sanki kendi derdiymiş gibi paylaşıp beni teselli etmesi onu kendime daha yakın hissetmeme neden olmuştu.

Yeşilin en güzel tonu olan gözlerini nasıl da benden ayırmadan saatlerce dinledi beni.

Ne düşünceli bir kadındı. Öğrencilerine gösterdiği ilgiyi anlamamak için salak olmak gerekirdi.

Bir an öğrencisi olmak istedim. Herkese gösterdiği ilgiyi ve sıcacık sevgiyi görmek istedim.

Anne merhametiyle hepsini kucaklayışı ve koşulsuzca yanlarında duruşuyla beni de sarıp sarmalasın istedim.

Belki de en çok buna ihtiyacım vardı.

Pastaneye geldiğimde çikolatalı pastayı alıp arabama bindiğimde eve sürdüm.

Biraz da Emre'yle vakit geçirdikten sonra yarım kalan işlere bakmalıydım.

Bunu yapmak zorunda değildim. Yerime yapacak pek çok adamım vardı ama çalışmak bana iyi geliyordu.

Hâlâ düşünmekten kaçtığım bazı konular vardı ve düşünüp kafamı bulandırma gibi bir amacım yoktu.

Eve geldiğimde Emre oturduğu yerden kalkıp yanıma ulaşınca kollarını bana doladı ben de başına bir öpücük bıraktım.

"Nasılmış benim koçum ?"

"İyiyim abicim, haftalar sonra ilk defa uykumu aldım." deyip sırıtmaya başladı.

Cıvıdığını fark ettiğimde "Hadi çok konuşma, pastanı aldım." dememle "Canımmm abimmmm, teşekkür ederimmm." deyip tekrardan sıkıca sarıldı.

Hayat buydu işte. Kardeşimdi. Onun bir tebessümü, bir mutluluğuydu.

Gülüşünü görmek için yapmayacağım şey yoktu.

O benim her şeyimdi.

Mehir

Duştan çıkıp üzerimi giyindikten sonra İrem'i aradım. "Nasılsın kuşum ?"

"İyiyim aşkım sen ?"

"İyiyim ben de bana gelsene." sesim durgun çıkıyordu. Fark etmiş olmalı ki

"Mehir bir şey mi oldu ? İyi misin sen ?" demişti.

"İyiyim iyiyim sadece seni görmeye ihtiyacım var."

"Tamam canım geliyorum." dediğinde kapı çalmıştı. Gelen İrem'di.

Şaşkınca "Kızım ışınlanmayı mı buldun ? Hoşgeldin." dedim.

"Hayır salak zaten sana geliyordum, gel içeri geçelim. Pek hoşbulamadım bu arada ama halledeceğiz gel hadi." deyip salona yöneldi. Ben de peşinden ilerledim.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin