ÖĞRETMEN VE MAFYA

15. BÖLÜM

Merhaba herkese. İnşallah haliniz vaktiniz yerindedir. Hayatınızda her şey istediğiniz gibi ilerliyodur. 🙏🏻

Bölümü salıyorum gerisi sizde. Keyifli okumalar.💖

MEHİR

Bahçede Savaş' la konuşurken bize doğru gelen birini daha gördüm. Biri mi dedim ? Adeta kırmızıyı gören bir boğa gibi Rüzgar üzerimize geliyordu.

Derince yutkundum. Öncelikle Bismillahirrahmanirrahim.

Rüzgar yanımıza ulaştığında yüzü kıpkırmızı olmuş, boynundaki ve alnındaki damarları ben buradayım diye bağırıyordu.

Savaş'ı baştan aşağı ezer gibi süzdükten sonra bir elini belime koyup konuştu.

"Bu kim hayatım ?" Hayatım mı cidden mi Rüzgar?

"Okuldaki öğretmenlerden biri Savaş hoca." Gülümseyerek cevap verdim. O esnada Savaş elini uzattı.

"Merhaba, ben Savaş. Biyoloji öğretmeniyim." Rüzgar bir eline bir de Savaş'a bakıp elini uzatıp sıktı.

"Ben de Rüzgar." Savaş'ın elini nasıl tutuyorsa adam karşımda kıpkırmızı kesildi.

"Memnun oldum Rüzgar bey." Rüzgar dişlerini göstererek gülümsedi.

"Keşke aynı şeyleri paylaşabilseydik Savaş bey. Hayrola evimde ne işiniz var ?" Dedi ve adamın elini bıraktı.

Savaş derin bir nefes aldı.

"Mehir uzun zamandır okula gelmiyordu. Görüşememiştik hazır burada olduğunu öğrenince Emre'den adresi alıp geldim. Mehir'i oldukça özlemişim."

Ah be Savaş iki dakika tutsan şu dilini on numara adamsın.

İkili arasında kalmış hangisi konuşuyorsa ona bakıyordum. Rüzgar'ın sinirini gördükten sonra sesimi bile çıkarmamaya gayret ediyordum.

"Bana bak Savaş bir daha böyle densiz densiz konuşursan. Eşimi özleyebileceğin bir uzvun veya aklın hayalin olmaz." Eşim mi ? Savaş'la aynı anda konuştuk.

"Eşim mi ?" Rüzgar bir bana bir ona bakmıştı. Şaşkınlığını atlatarak ilk konuşan Savaş olmuştu.

"Mehir sen evli misin ?" Ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Hayır Savaş, ne oldu ben de bilmiyorum bir an evlendim." Alayla konuşup Rüzgar'a baktım.

"Aşkım, herkesten saklamamıza gerek yok. Savaş yabancı değilmiş ya." Rüzgar git gide beni germeye başlamıştı. Savaş dahil oldu.

"Mehir ben gitsem iyi olacak. Burada işler karışık gibi duruyor."

"Aynen öyle Savaş. Ben de ne oldu anlamadım. Duyduklarından birine söz etmezsen sevinirim." Ters ters Rüzgar'a baktım. "Ben şununla konuşup hesabını soracağım." Deyip gülümsedim.

Savaş'ta gülümseyip bana yaklaştı ve sarıldı. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Savaş geri çekileceği esnada yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.

Rüzgar, Savaş'ın iki yakasından tutup onu sarstı.

"Ulan it bir daha benim olana dokunursan senin canını alırım." Hemen ellerinden tuttum.

"Rüzgar ne yapıyorsun bırak." İterek Savaş'ı bıraktı ve elimden tuttu.

"Gel karıcığım gidip seninle biraz hasret giderelim. Dün gece yarım kalan bir işimiz vardı." Deyip göz kırptığında ben zaten morarmış durumdaydım.