26. BÖLÜM

17K 642 270
                                    

Selaaammm herkese. Umarım herkesin keyfi ve sağlığı yerindedir.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'MIZ KUTLU OLSUN. ❤️

Bugün bayramımızı kutlayalım olur mu ? Burayı kırmızı kalplerle, bayraklarımızla donatalım. ❤️

Ve 200.000'i geçtik yaa çok mutluyummm.💖

Oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Hepsine cevap veremesem de hepsini okuyorum çünkü wattpad arada kafayı sıyırıyor mal gibi kalıyorum ahsjshs.

İyi ki varsınız.

Keyifli okumalar.

MEHİR

Yumruklarımı sıkıp Rüzgar'ın omzuna vurmaya başladım.

"Sana inanmıştım !"

"Ne olursa olsun acaba demiştim, acaba doğruyu mu söylüyor ?!" Elimle yerdeki kağıdı gösterdim.

"Bak, bak sonucu görüyor musun ?! %99.99 ihtimalle babası diyor. Okuman yazman var değil mi ?!" Ağzını açıp tek kelime edemiyordu.

Kırgınlıkla baktım gözlerine.

"Ne aşkıma ne sevgime değmezmişsin. Yazıklar olsun sana. Ama asıl bana yazıklar olsun senin gibi bir şerefsizi sevdiğim için, seninle bir yuva hayali kurduğum için seni çocuklarımın babası olarak düşlediğim için en çok bana yazıklar olsun." Sona doğru çığlık atarak bağırmıştım.

Hızlıca yanından geçip odaya çıktım. Kapıyı kapatıp kilitledim ve yere çöktüm.

Göz yaşlarım dur durak bilmeden akıyordu. Bağırarak ağlıyordum.

Biri yüreğimi sıkıyormuş da nefes alamıyormuşum gibi hissediyordum.

Hissediyorum değil gerçekten nefes alamıyordum.

Çok fazla derin nefes alıp vermiştim ve nefesim tıkanmıştı daha fazla nefes alamıyordum, yüzüm karıncalanıyor, gözlerim kararıyordu.

Sonunda bilincimi kaybettim ve oturduğum yere yığıldım.

Başımın zonklamasıyla gözlerimi açtım. Elimi başıma götüreceğim sırada kolumda bir acı hissettim.

Kolumda serum takılıydı. Hızlıca etrafa göz gezdirdim odamın içindeydim.

Kolumda serum vardı, odanın kapısı yoktu ve şerefsiz karşımdaki tekli koltukta uyumuştu.

Olanları anımsamaya çalıştım. En son çok ağlıyordum ve bayılmış olmalıydım ama serum neyin nesiydi ?

Yerimde doğrulunca karşımdaki hissetmiş gibi gözlerini araladı.

Kolumdaki serumu sökercesine çekip aldığımda canım yanmıştı, biraz kolum kanadı ama onun yaptığının yanında bu acı bir hiçti.

Hızlıca yanıma gelip kolumu tuttu.

"Meleğim naptın ?" Sertçe kolumu çektim.

"Dokunma bana."

"Lütfen yapma. Lütfen." Sesi üzgün çıkıyordu. Beter olsun.

"Ay lütfen yapma başka birinden çocuk yapma. Hayallerimi, sana olan inançlarımı çöpe atma, bütün umutlarımı yerle bir etme. Ne oldu yapma deyince o hiç yapılmamış gibi mi oldu ?" Derin bir nefes aldı.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin