25. BÖLÜM

19.3K 667 531
                                    

Selam. Umarım herkesin keyfi ve sağlığı yerindedir.

Ya fotoğrafları eklediğimde bir sorun oluyor. Yazı ve fotoğraf arasında yaklaşık bir paragraflık boşluk oluyor. O olayı çözemedim ama neyse.


Oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim. İyi ki varsınız.

Keyifli okumalar.

RÜZGAR

Yatağımda uyuyan meleğimin yanına gidip yavaşça yatağa oturdum ve elini avuçlarımın arasına aldım.

İnce ve zarif eli, büyük ellerimin içinde kaybolmuştu.

Bembeyaz teni esmer tenime aykırılığını ısrarla vurguluyordu.

Elini uzunca öpüp saçlarını okşadım.

"Bebeğim."

Hâlâ uykusu vardı huysuzca kıpırdandı. Boynuna yaklaşıp koklayarak öptüm.

"Ohh, bebeğim benim mis gibi kokuyorsun." Boynundan huylandığı için kafasını yana yaslamıştı.

Yüzünde bir tebessüm oluştu ama yeniden uyumaya devam etti.

Yüzüne minik minik öpücükler kondurmaya başlarım.

Sonunda ayılmaya başlamış olmalı ki diğer elini kaldırıp yanağıma koydu.

"Rüzgar ?" Yanağımdaki elini tutup dudaklarımı bastırdım ve uzunca öptüm.

"Günaydın meleğim günaydın." Gülümseyip yanağımdan öptü.

"Günaydın kalbim." Gülümsedim. O bana her kalbim dediğinde yaşadığımı hissediyordum ve sanki onuda ben yaşatıyormuşum gibi hissediyordum.

Kalbi olmadan yaşar mıydı bir insan ? O da benim kalbimdi.

Yanağımı okşarken konuştu. "Ne düşünüyorsun ?" İç çektim.

"Bana kalbim dediğinde ne hissettiğimi." Derin bir nefes aldı.

"Ben sana kalbim derken gerçekten kalbim olduğunu hissediyorum. Sensiz yaşayamayacağımı, eğer bir gün sensiz yaşamak zorunda kalırsam da nasıl eksileceğimi hissediyorum. O yüzden içimden geldiğince kalbim diyorum ki sana bir gün pişman olmayayım seni kalbimin tamamı yerine koyduğum için."

Meleğimi alnından öptüm.

"Bensiz yaşamak zorunda kalmayacaksın. Hep yanında olacağım, kollarımı böyle..." Konuşurken sıkıca sarıldım. "Kollarımı böyle daima sıkıca saracağım sana."

O da kollarını bana sardığında gülümsedim.

"Seni çok seviyorum Rüzgar'ım, kalbim, hayatımın tamamı." Sesi titremişti.

"Ben de seni seviyorum güzel gözlü kadınım. Çok seviyorum seni. Sen benim ömrümün tamamısın." Gülümseyerek istemeden de olsa ayrıldım.

"Hadi kalk kahvaltıyı hazırladım." Gülümseyip yanağımdan öptü ve banyoya gitti.

Çıktığında Emre'nin kapısına geldik ve tam kapıyı açacağım sırada Mehir elime vurup kapıyı tıklattı.

Sürekli aynısını yapıyordu. Emre'nin özel alanına izinsiz dalmamı istemiyordu, haklıydı ve doğru söylüyordu. Bebeğim her konuda düşünceliydi.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin