27. BÖLÜM

17.1K 771 374
                                    

Selamm umarım herkesin keyfi ve sağlığı yerindedir.

Oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim. İyi ki varsınız.

Bölümü saldım gitti gerisi sizde. ♡

Keyifli okumalarrrrr.

MEHİR

Akşam Emre ve Rüzgar'ın bir adamı kapıma geldi.

Emre gözyaşları içindeyken sarıldı bana.

"Kuzum noldu ?"

"Yenge a-abim yok. Abim y-yok, Mithat a-abi y-yok. İki günden beri yoklarm-ış. Ben iş seyahatine çıktılar sanıyordum. " Yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"Hadi içeri geçin ne olduğunu anlat bana." İkisi içeri geçerken ben de sürahi ve iki bardak alıp yanlarına gittim.

Karşılarına bir sandalye çekip oturdum ve bardağa doldurduğum suyu Emre'ye uzattım. Diğerini de korumaya uzattım.

İkisi de çok kötü görünüyordu ama koruma bunu oldukça iyi saklıyordu.

Koruma konuşmaya başladı.

"Yenge ben Enes. Patron ve Mithat abi birden ortadan kayboldu. Noldu bilmiyoruz." 

Bu, birkaç gün boyunca onun bana neden musallat olmadığını açıklıyordu.

İçim yanıyordu ama kendimi tutmak zorundaydım.

"Ne demek noldu bilmiyoruz. Siz hep birlikte değil misiniz oğlum ?" Başını salladı.

"Öyleyiz ama patron ve Mithat abi birlikte çıktılar. Bize bir şey demediler." Oturduğum yerden kalkıp birkaç volta attım.

"Belli ki kaçırıldılar veya bir yerde alıkoyuldular yenge. Sen de güvende değilsin. Patronun evine gelmelisin seninde canın tehlikede."

Kafam ağırlaşmıştı Emre yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Kalkıp bana sarıldı.

"Yenge lütfen gel. Ben çok korkuyorum. Kimsesizim yapayalnız kaldım." Omzunu okşadım.

"Geleceğim oğlum tamam."

Birlikte evimden çıktığımızda hâlâ kafamda oturmayan şeyler vardı.

Rüzgar gerçekten kaçırılmış olabilir miydi ? Hem de Mithat'la birlikte ?

Kim buna cesaret ederdi ki ? Onun soyadı bile insana korku verirken bunu yapmaya kim cesaret etmişti ?

Enes arabayı Rüzgar'ın evine doğru sürüyordu.

"Enes ben tehlikedeysem Mithat'ın ailesi de tehlikede değil midir ?" Başını salladı.

"Öyle yenge."

"O hâlde onlar da gelsin korumaların sayısını da arttırın. Onlar bulunana kadar kimseye bir şey olmayacak. Hepimiz aynı evde kalmalıyız."

Telefonunu çıkartıp birini aradı ve dediğimi yaptı.

"Tamamdır yenge. Bizim başımızda bir patron yok ne yapacağımızı bilmiyoruz. Savrulduk kaldık. Rüzgar abi yoksa Mithat abi vardı ama şimdi ikisi de yok. Ne yapacağız bilmiyorum." Sıkıntıyla iç geçirdi.

"Adamlar beni dinler mi ?" Şaşkınca dönüp bana baktı.

"Ne diyorsun yenge elbette dinler. Rüzgar abiye nasılsak sana da aynısı oluruz sanki olacakları hissetmiş gibi abi bizi daima tembihlerdi. Sana olan saygıda kusur etmememiz için." Başımı salladım.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin