34. BÖLÜM

19.3K 514 225
                                    

Selaammmm, inşallah herkesin keyfi sağlığı yerindedir ve hayatınızda her şey yolunda gidiyordur.

Dertleşmek isteyen olursa burada toplaşalım.

Keyifli okumalar.

MEHİR

Alt kattan Rüzgar'ın sesini duydum.

"Sevgilim, hazır mısın artık güzel karım ?" Alt tarafı yirmi dakikadır bekliyordu. Çok sabırsız bir adamdı.

Bir ay neticesinde Emre kamptan dönmüştü ve üçümüz birlikte tatile gidiyorduk. Aslında kendi balayımıza gidiyoruz gibi de düşünebilirdik.

Elimdeki siyah göz kalemini masaya bırakıp son kez aynada kendime baktım ve aşağı indim.

Rüzgar'ın çatılı kaşları beni görünce havalandı, gözleri parladı ve yüzünde neredeyse her gün görmeye alışık olduğum o ifade belirdi.

'Bu gece benimsin.'

Yanına gidip koluna girdim.

"Bir tanem, ben nasıl bekleyeceğim ? Söyle bana güzel sevgilim ?" Gülümseyip iç çektim ve omuz silktim.

Emre'de gelince birlikte arabaya geçtik.

"Otelde mi kalacağız evde mi ?" Rüzgar yandan bir bakış attı.

"Evde kalacağız." Başımı salladım.

Emre, "Havuz var mı abi ?"

"Evet var, ama kalacağımız ev zaten denize çok yakın." Emre sırıttı.

"Olsun, yengem için güzel planlarım var." Dehşete düşmüş yüz ifademle birden arkamı döndüm.

"Nasıl yani ?" Emre'nin yüzündeki gülümseme büyüdü.

"Gidince görürsün yenge." Ağır ağır başımı salladım.

"Üç sene boyunca dersine ben gireceğim biliyorsun değil mi Emre ? Ve edebiyat baraj ders olduğu için geçemezsen lise diplomanı da alamazsın bunu da biliyorsun değil mi Emreciğim ?" Emre yutkundu. Yüzündeki sırıtış gitti.

Ben surat ifadesine içten içe gülerken Rüzgar bariz bir şekilde sırıtıyordu.

Aniden zihnim dudağının kenarını öpme isteğiyle dolup taştı. Derin bir nefes alıp önüme döndüm.

Yolun geri kalanı üçümüz arasında geçen sohbetle bitmişti.

Rüzgar bir evin önünde durduğunda inip etrafıma bakındım.

Deniz hemen ayağımızın dibinde sayılırdı, her taraf yeşillik doluydu.

"Of bu ne sıcak Allah'ım ?" Emre'nin serzenişine güldüm.

İçime derin bir nefes çektim.

Rüzgar ve Emre bavullarımızı indirip eve taşırken ben prenses gibi arkalarından gidiyordum. Elimde sadece kol çantam vardı.

Salonda durup kimin nerde kalacağını kararlaştırdıktan sonra odalarımıza ilerledik.

Emre, çatı katında tavanı cam döşemeli olan ve bütün manzarayı gören bir odaya yerleşmişti.

Biz de bir alt katta geniş odalardan birine yerleşmiştik. Balkondan dışarıya bakarken konuştum.

"Aslında biz üç kişiyiz bu kadar büyük bir eve gerek yoktu." Rüzgar'ın bana yaklaşan adım seslerini duydum.

Arkamdan kollarını karnıma sararak beni kendine çekti.

"Bu ev bizim güzelim." Hayretle gözlerim açıldığında yeniden konuşmaya başladı.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin