16. BÖLÜM

29.3K 901 509
                                    

Arkadaşlar bakın tekrar ediyorum. Ben eleştiriye kapalı biri değilim. Herkesin kullanabildiği bir mecrada eleştiri kabul etmemek saçmalık olurdu zaten.
Fakat yorumlarınızı lütfen düzgünce atın. Karşınızda duvar değil bir insan var ve bu insanın da duyguları var.

İyi yorumlarını esirgemeyen güzel kalpli insanlara teşekkür ediyorum. 🙏🏻💖

Keyifli okumalar.

MEHİR

Rüzgar haklıydı. İnsanların birbiriyle olması gerekiyorsa zaten olurdu, olmayacaksa da hiç olmazdı.

Bazı şeylere direnmenin, bazı şeyleri de diretmenin anlamı yoktu.

Rüzgar'ın saçımdaki elleriyle iyice mayışmıştım gelen uykumla esneyip başımı koltuğa yasladım.

"Uykun mu geldi meleğim ?"

"Hı hı." Ayaklanıp beni kucağına alınca kollarımı boynuna doladım.

"O zaman seni yatıralım." Gözlerim kapalı olsa da merdivenleri emin adımlarla çıktığını hissediyordum.

Odanın kapısını araladığında içeri geçip kapıyı ayağıyla kapattı.

Bedenimi yavaşça yatağa bıraktığında gelen rahatlıkla kollarımı çözüp yana kıvrıldım.

Birkaç dakika sonra da Rüzgar yanıma gelip uzandı ve karnımdan tutarak kendine çekti.

Sırtım onun göğsüne yaslıyken aldığım huzuru hiçbir yerde alamamanın bilinciyle gözlerimi kapattım.

Sabah karnımda bir ağırlıkla uyandım. Zorlukla gözlerimi açtığımda Rüzgar'ın karnıma yattığını gördüm.

Deli oğlum hiç yastık yokmuş gibi karnımda uyumayı tercih etmişti. Ellerini de bacaklarıma sarmıştı.

Ellerimle saçlarını okşayıp uyanmasını bekledim. Uyanası yok gibiydi.

Başının yanına yastık getirdim ve kafasını yavaşça kaldırıp yastığa bıraktığımda bacaklarıma doladığı ellerini çözüp yataktan kalktım.

Kendi odama girip kısa bir duşun ardından dolabın önüne geçip kot pantolon ve krem renkli bir kazak giydim.

Kurutma makinesi ses çıkaracağından saçlarımı sadece düz bir örgü yapıp odadan çıktım.

Emre de hâlâ uyanmamış olmalıydı. Mutfağa ilerleyip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Kahvaltı hazır olduğunda Emre çokta aşağıya inmişti. Beni görünce kocaman gülümsedi.

"Günaydın öğretmenim." Ben de gülümseyip yanağını parmaklarımın arasına kıstırdım.

"Günaydın canım, bugün pek yakışıklı görünüyorsun." Deyip göz kırptım ve merdivenlere yöneldim.

Rüzgar'ın odasına girdiğimde hâlâ aynı pozisyonda uyuyordu.

"Rüzgar."

"..."

"Rüzgar kahvaltı hazır kalk hadi." Huysuzca homurdandı.

Yatağa eğilip yanağından öptüm.

"Rüzgar'ım kalkmayacak mısın ?" Aniden gözleri açıldı.

"Ne dedin sen ?"

"Rüzgar'ım kalkmayacak mısın dedim." Gülümseyip ellerini yanaklarıma götürdü ve peş peşe öpmeye başladı.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin