14. BÖLÜM

28.3K 923 578
                                    

Merhaba. Herkese hayırlı bayramlar. 💖
Geçen bölüm Rüzgar'a sayan söven çok oldu. Pişman değilim. Hak etti şerefsiz. Neyse bölüme geçelim.

Keyifli okumalar.

MEHİR

Olduğum yerden kıpırdayamıyordum. Sanki biri ayaklarımın dibine beton dökmüştü.

Kadının üzerine yaslanmış Rüzgar'a baktım. Gözleri yarı açık yarı kapalıydı. Zil zurna sarhoştu anlaşılan.

Başını kaldırıp bana bakınca gözleri açıldı.

"Mehir ?" Ne yani beni gördüğüne şaşırmış mıydı kendisi beni eve davet etti.

"Rüzgar ?" Tekrar şaşkınca bana baktı.

"Mehir ?"

"Salak mısın Rüzgar burdayım işte." Bir bana baktı bir de kolunun altındaki kadına baktı.

"Ulan..." Beti benzi atmıştı. Suratı şekilden şekilde girdi. "Ulan sen de kimsin." Histerik bir kahkaha attım.

"Koynuna girdiğin kadınları tanımıyor musun Rüzgar çok ayıp." Rüzgar'ın gözleri hâlâ şaşkınlıkla acıktı.

"Mehir ben... Ben hatırlamıyorum. Ben seninleydim. Seni öptüm. Sonra ne oldu bilmiyorum. Ben nasıl burdayım. Ulan çekil sen de yapışmışsın kene gibi." Kadını kendinden iterek uzaklaştırdı. Kadın sıkkın bir şekilde nefes aldı.

"Mehir bu muydu ? Ben de geceden beri bana niye Mehir diyor diyordum. Bu gerizekalı beni sen sanmış." Kadın bile Rüzgar'ın salaklığına göz devirmişti.

Esmer kadın yeniden konuştu. "Al şu kocanı başımdan. İçip içip kendini sarhoş etmiş. Ben de neye uğradığımı şaşırdım. Mutlu etmem gereken insanlar var tatlım ben gidiyorum." Deyip bana öpücük attı ve Rüzgar'ı bıraktığı gibi çekip gitti.

Orospu her yerde orospuydu işte.

Rüzgar tam boşluktan dolayı düşecekken hızlıca yanına gidip kolundan tuttum ama bu hayvana ne fayda. Onunla birlikte duvara yapıştım.

Şuan ben duvara yaslı Rüzgar bana yaslı ve Rüzgar'ın kafası da duvara yaslı bir şekilde Rüzgar sızmaya başladı.

"Rüzgar kalk yatağına götüreyim seni kalk. Hayvan gibi niye içtin bu kadar." Söylenirken bir yandan da Rüzgar'ı kaldırmaya çalışıyordum.

Zar zor kolunun altına girdiğimde Rüzgar tüm ağırlığını üzerime verdiğinde nefes nefese kalmıştım.

"Rüzgar biraz zorla kendini ben seni nasıl taşıyayım çok ağırsın." Kısık sesle gülümsemesini işittim.

"Ama ben seni taşıyordum."

"Rüzgar ben senin kadar ağır mıyım ? Yattın zaten üzerime. Merdivene geldik şimdi yavaşça çıkacağız. Yardımcı ol bana." Bir eliyle korkuluğa tutundu.

Resmen dakikada bir merdiven çıkıyorduk. Sonunda koridora geldiğimizde Rüzgar derin bir nefes alıp duvara yaslandı. Doğal olarak onunla birlikte ben de yaslandım.

"Çok yoruldum." Ters ters baktım.

"Ne yaptın da yoruldun Rüzgar belim çıktı burda seni götüreceğim diye." Yüzünde bir sırıtış belirdi.

"Belinin ağrısını nasıl geçireceğimi biliyorum."

"Nasıl geçecekmiş ?" Aynı sırıtışla cevap verdi.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin