39. BÖLÜM

10.5K 488 492
                                    

Selaaammm, inşallah herkesin keyfi sağlığı yerindedir.

Bir önceki bölümde hormonlarımıza laf edenler olmuş...Sizi 9 aylık göbeğimizle döveriz arkadaşlar demeyin öyle kskaksksk

Keyifli okumalaarr.

MEHİR

Altımda hissettiğim ıslaklıkla uyandım. Üzerimdeki örtüyü kaldırıp yatağın içine baktım. Bu yaşta bir de altıma mı yapmıştım ? Kalkıp örtüleri değiştirmem için Rüzgar'ı uyandırmam gerekiyordu. Ona sesleneceğim sırada aniden kasıklarıma giren keskin sancıyla iki büklüm oldum.

Bu... Bu acı tarifsizdi. Ve ben altıma yapmamıştım.

Ben doğuruyordum, suyum gelmişti.

Üzerimden atamadığım şaşkınlıkla Rüzgar'ı dürttüm.

"Rüzgar !" Telaşım sesime yansımıştı. Bir yandan konuşurken bir yandan Rüzgar'ı uyandırmaya çalışıyordum.

"Hı ?" Gözlerini açmamıştı.

"Ya Rüzgar uyan, bir şey demem lazım." Tek gözünü hafif aralayıp baktı.

"Noldu yavrum iyi misin ?" Gözünü geri kapatmıştı.

"Rüzgar benim suyum geldi." O acı yine gelince inledim.

"Suyun mu geldi ? Tamam aşkım duşa gireriz sıkıntı yok." Uyumaya devam ediyordu. Sancılarım artınca dayanamayıp iki elimle kolunu tutup silkeledim.

"KALK ULAN KALK DOĞURUYORUM. DUŞ DİYORSUN. SUYUM GELDİ SUYUM." Rüzgar birden ayaklandı.

"SUYUN MU GELDİ ? NASIL GELDİ ? ŞU AN MI DOĞURUYORSUN ?" Panikle ışıkları açarken bana baktı. Derin nefesler almaya çalışıyordum.

"Tamam tamam sakin ol, çok sakin ol yavrum. Hastaneye gideceğiz." Sağa sola yürüyüp kendiyle konuşuyordu. Durup birden bağırdı.

"BEN SAKİNİM TAMAM, ASIL SEN SAKİN OL." E ben ondan sakindim zaten.

"BEN SAKİNİM ZATEN SAĞA SOLA TEPİNİP DURMA !" Gözlerini kapatıp derin nefes aldı.

"Tamam sakinim, ben şimdi yukarı çıkıp odadan bebek çantasını alıyorum. Emre'yi uyandırıyorum sonra seni hastaneye götürüyorum. Çok hızlı olacağım korkma." Koşarak odadan çıktı. Yukarıdan takır tukur sesler geliyordu.

"EMRE !" Diye bağırışını duydum. Çocuğu da korkutacaktı.

"Noldu abi gece gece ?"

"DOĞURUYORUZ !"

"DOĞURUYOR MUYUZ ? ABİ BİZ DOĞURAMAYIZ Kİ !" Dehşete düşmüş sesi acı çekmesem beni güldürecekti.

"RÜZGAR !" Dayanamadım bastım çığlığı.

Emre, "YENGEM ! YENGEM Mİ DOĞURUYOR ?" Ayak seslerini duyuyordum merdivenlerden koşa koşa iniyolardı.

"YETTİM YENGE BEKLE !"

Rüzgar, "NEREYE YETİYORSUN LAN ÇEKİL ŞURDAN." İkisi aynı anda kapıdan girmeye çalışıyordu.

"ÖLECEĞİM BURADA ACIDAN ÇABUK GEL BURAYA RÜZGAR !"

Dayanamıyordum, bu nasıl bir acıydı ?

Rüzgar yanıma gelip elimi tutarak doğrulmam için yardımcı oldu.

"Benim için hazırladığımız çantayı da unutma." Telefonunu Emre'ye fırlatıp cüzdanını ve arabasının anahtarını cebine koydu.

Rüzgar, "Mithat abini ara, telefonu hoparlöre al durumu söyle." Emre telefonu tuşlarken Rüzgar'da diğer çantayı alıp ikisini de Emre'ye verdi.

ÖĞRETMEN VE MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin