edit | hyunlix ✓

2.3

Hwang Hyunjin' den

Han' ın attığı konuma vardığımda hızla arabadan indim. Dışarıdan burada herhangi bir eğlence alanı var gibi bile görünmeyen yerin bar olduğunun tek belirtisi geniş kapıda duran güvenliklerdi. Bu çocuk beni çıldırtmak için vardı gerçekten. Ne demek gay bara gelmek ya? Ben ona kötü söz gelmesin diye kendimi yırtıyordum o ise yakalanırsak kimsenin engelleyemeyeceği şeyler yapıyordu.

Sıra olmadığı için direkt girişe ilerledim. Kapıdaki en az iki metre olan güvenliğe kimliğimi gösterdim ve içeri geçmek için hareketlendim ama güvenlik kolumdan tutarak beni durdurdu. Beni içeri almaması için hiçbir sebep yoktu. Kaşlarımı çatarak ona döndüğümde kulağıma eğilmesiyle duraksadım.

"Hyunjin-shi~ ben sizin büyük hayranınızım da imzanızı alma şansım var mı acaba?"

Duyduklarımla şaşırsam da acelem olduğu için hızla kafamı salladım ve "Nereye atayım?" diye sordum. Adamın adeta gözleri parlarken cebinden cüzdanını çıkarttı ve cüzdanının içinden kendisine ait vesikalık bir resim çıkarttı. Güvenliğin Stay olması beni çok şaşırtmıştı.

İmzayı bana verdiği kalemle attığımda ilk gördüğümde ciddiyetten kırılan adam çığlık atmamak için yumruğunu ağzına götürdü ve parlayan gözlerle bana döndü.

"Çok teşekkür ederim!" diyerek eğildiğinde ve teşekkürlerini sıralamaya başladığında hafifçe omzunu patpatladım ve sırıttım.

"Ne demek, acelem var şimdi izin verirseniz." Bunu dememle hızla bana yolu açtı ve diğer güvenliğin şaşkınlığı eşliğinde hızla içeri geçtim. Arkamdan diğer güvenliğin "O kimdi?" dediğini duymuştum.

Karanlık koridoru aşıp içeride bir kapıya geldiğimde nihayet şarkı sesleri de geliyordu. Buranın girişinde de güvenlikler ve x ray cihazı vardı. Üstüm aranıp cihazdan da geçtiğimde girişime izin verilmişti, oyalanmadan içeri girdim. Sürekli rengi değişen bir ışıkla aydınlanan mekan genel olarak loştu. İlerlediğimde ortada duran ve tavanın çatısına kadar uzanan dört tane striptiz direği gördüm. Dördünde de kaslı adamlar striptiz yapıyordu ve insanlar onları alkışlayarak çığlık atıyordu. Han' ı gerçekten öldürmeyi aklıma yazdım. En arka kısımda ise duvarın önünde bir Dj vardı ve Dj garip bir şekilde kadındı.

Gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım ama o kadar kalabalıktı ki hiçbir şey göremiyordum. Tam mesaj atıp Han'a soracağım sırada striptiz masalarının en yakınında olan arkadaki masada onu gördüm. Onu ayırt etmemi sağlayan şeyin sarı saçları ya da ışıltısı olmasını dilesem de bunların hiçbiri değildi.

Masanın üzerinde deri pantolonunun sardığı kalçasını sallayarak dans etmesiydi.

Gözüm etraftaki hiçbir şeyi görmezken oraya doğru sert ve hızlı adımlarla ilerlemeye başlamam saniyeleri bile almamıştı. İnsanlar striptiz yapan adamları bırakıp onu izlemeye ve alkışlamaya başlamıştı. Hepsinden daha dikkat çekiciydi. Nefes alamadığımı hissederken sinirle dilimi dudağımın üzerinde gezdirdim. Mükemmel bir görüntüydü sorun bu değildi, sorun bunu herkesin görmesiydi. Varmama iki üç adım kaldığında ellerinin beyaz tişörtünün uçlarına gittiğini fark etmemle o adımları adeta ışınlanarak aştım ve o alkolden beni fark bile edememişken başımın hizzasına gelen bacaklarından tutarak Felix' i omzuma attım.

Herkes şaşkınlıkla bize bakarken Felix ilk önce şaşkınlıktan ses etmedi. Sonrasında hafifçe çırpınmaya başladı. Bize doğru hareketlenen güvenliği az önce imza verdiğim güvenliğin tutarak bir şeyler dediğini fark etmiştim. Güvenliğe gözlerimi açıp kapatarak sıkıntı olmadığını işaret ettim.