Gerçekleşecekler

10K 529 63
                                    


Sessizlik, kimi zaman insanın kalbine huzur, zihnine ferahlık getirirdi.

Ama bazen sessizlik; kalbinizde büyük bir korkuya sebep olur, büyük bir kıyameti de peşinde getirirdi.

Ablamın ölümü magazine bomba gibi düşmüş yaklaşık iki haftadır sadece onun yerde yatan ölü bedeni, bizim feryatlarımız internetteydi.

Annem ablamı gömerken kendini de yanına gömmüş, sessiz babam daha da sessizliğe boğulmuştu.

Bense üzgündüm. Gerçekten onun bu kadar genç yaşta ölmesine çok üzgündüm.

Evet, ondan kurtulmak isteyen tarafım vardı ama evlendiği için kurtulduğumu düşünmek beni mutlu ederdi, öldüğü için değil.

Ayrıca aklıma sürekli ablamın ölmeden önce söyledikleri geliyordu.

"Hayatını çaldım." demişti. Ve ayrıca eklemişti "Atilla sana nasipmiş."

Ablam ölmeden önce"takas" geleneğinin uygulanacağını biliyordu. Hatta tanrının bir cezasıydı belki de bu ona. Nefret ettiği kardeşi hayallerini süsleyen adamla evlenecekti.

Fakat kafamı karıştıran bir nokta vardı. Neden hala gelmemişti Kara ailesi?

Eğer bir ailede takas olacaksa bu gelin toprağa verildikten hemen sonra olurdu. Peki neden hala gelmemişti Kara ailesi?

Beni istemedikleri için mi yoksa "sizi de bu saçma geleneği de siklemiyoruz." Havalarına mı girmişlerdi?

"Bulut oğlum, annen çağırıyor aşağıda seninle konuşmaları gereken bir konu varmış." Diyen Sevim teyze ile ona gülümseyip bizimkilerin yanına inmiştim.

"Otur şöyle Bulut." Diyen babamla biraz gerilsemde konunun az çok neyle ilgili olduğunu hissediyordum. Bu kadar beklemeleri bile fazlaydı.

"Bulut, yarın Kara ailesi seni istemeye gelecek." Olaya uzatmadan giren babamla yerde olan bakışlarımı gözlerine diktim.

"İstemiyorum tanımadığım bir adamın yanında olmak. Evlendirmeyin beni." Dedim.

Belki bir umut ben, geleneklerinden ağır basardım ve beni dinlerlerdi.

Sinirle ayağa kalkan babamla annem de kalktı ama o babamı tutmak için kalkmıştı.

Biliyordu ki o adam sinirlendiği zaman baba olma sıfatını unutuyordu.

Zaten bunu bu evde bir o bir ben bilirdik.

"Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Ne demek istemiyorum. Bu senin isteyip istemeyeceğine göre şekillenmiyor Bulut efendi. Evleneceksin bu kadar basit."

Bu kadar basit olmamalıydı böyle bir konu hakkında karar vermek. Ya da benden bu kadar çabuk vazgeçmek bu kadar basit olmamalıydı.

Sevgili ablam, öldükten sonra da yapacağını yapmış ve yine bana zarar vermeyi başarmıştı.

Kafamı sallayıp odama çekilirken Sevim teyzenin üzgünce bana baktığını görmemle gözlerimi kaçırdım. Bizim geleneğimize göre gelin ölürse damat gelinin kardeşi ile evlenir. Bu olayın adına "takas." denirdi. 

Olacakları öncesinden bildiğim için hazırlıklı olmak amacıyla biraz Google dan Kara ailesini araştırmaya başlamıştım.

Yaklaşık iki saat hem magazin okumuş hem de onlarla ilgili yazılan şeyleri okumuştum.

Sonuç olarak; dört erkek kardeş olduklarını. Sırasıyla Atilla, kemal, arda ve engin olduklarını Kemal ve Arda'nın evli olduğunu öğrenmiştim. Bunun yanında aynı şekilde Kemal'in eşinin adının Sanem Arda'nın eşinin adının da Elif olduğunu öğrenmiştim.

İnternetten öğrendiğim kadarıyla ikisi de gayet iyi ve medeni insanlardı.

Fakat ailede iç karartan bir çocuk vardı ki o da Engindi.

Çapkın, deli dolu, pavyondan çıkmayan, hovarda bir oğlandı.

Atilla Karaya gelirsek...

O gerçekten bambaşka bir konuydu. Sert bakışları gibi sert bir karakteri. Çoğu yerin ya ortağıydı ya sahibi. Ayrıca fazlası ile saygı duyulan bir adamdı. Kesinlikle sert kuralları vardı ve bunun dışına çıkılmasına müsade etmiyordu.

Gibi pek çok şey okumuştum.

O, gerçekten de benden çok farklıydı. Ve ben bu adamın iyi de olsa kötü de olsa ömürlük eşi olacaktım.

Zaman geçti, vakit doldu ve akşam oldu.

Uyumak benim için ne kadar zor olsada gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya teslim ettim.

Yarının ne getireceğini bilmeden.

TAKAS | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin