Red Bar

7.7K 409 28
                                    

Bedenimin sarsılmasıyla gözlerimi zar zor açmıştım.

"Kanka amına koyacağım artık kalksana!"

Ege'nin bağırmasıyla yüzümü buruştururken "ne" dedim.

Hevesle yanıma atlayıp "Kanka çabuk hazırlan bara gidiyoruz." Demişti. Gözlerimi büyütüp "ne saçmalıyorsun Ege?" Derken yataktan kalkıp aynanın karşına geçti.

"Kurban olduğum, uğrundan hastanelik olduğum aşkım story atmış. Red bara gitmişler." Demişti.

Arkasından gidip ensesine vurduğumda acıyla inlemişti. "Ulan gerizekalı benim oraya gittiğim anlaşılsa magazinden en az 1 hafta düşmem. Hem adım aldatıyora çıkar hem de 'ablasının ölümünden sonra kendisini içkiye vurdu.' diye haber yaparlar." Demiştim.

Oflayıp yatağa oturduğunda kafasını kolları arasına almıştı. Biliyordum üzülüyordu ama bende haklıydım.

"Gizlesek seni, makyaj falan yapsak olmaz mı?" Diye masumca sorduğunda "bilmiyorum." Demiştim.

Açıkçası gitmek istemiyordum. Ama Ege benim için çok fedakarlık yapmıştı ve ona kıyamıyordum.

"Pekala." Dediğimde sevinçle ellerini çırpmıştı.

---------------

Aynaya baktığımda benden farklı olan kişiyle gülüp "siktir." Demiştim. Ege de bana gülerken kendimi incelemeye devam etmiştim.

Yüzümde çok bir değişiklik yoktu. Sadece gözlerime mavi bir lens takmış ve siyah göz kalemi çekmiştik. Asıl beni değiştiren şey tarzımdı.

Normalde pantolon, gömlek giyen ben Ege sayesinde bugün siyah, mini bir etek ve siyah, dar bir tişört giymiştim.

Saçlarımı da spreyle kırmızıya boyarken oldukça değişmiştim.

"Pekala seni bu kadar hazırladık. Peki evden nasıl çıkacaksın?" Diye soran Ege ile dudaklarımı ısırdım.

Evden kaçmam gerekiyordu fakat kaçarsan ve beni bulamazlarsa eve geldiğimde ağzıma sıçarlardı.

Ben düşünmeye devam ederken Ege'nin "buldum." Demesi ile ona döndüm.

"Bak şimdi annengilin salonda oturduğu vakit biz senle evden kaçacağız. Eğer bizim gittiğimizi fark edip ararlarsa ev için bir şeyler almaya gittim dersin." Demişti. Plan kafama yattığı için başımı sallamıştım.

İkimiz de sessizce durup kapıyı dinlerken annemin "ipek salona kahvemi getir." Diye seslenmesiyle Ege pat diye kapıyı açmıştı.

"Ne yapıyorsun gerizekalı?" Diye sorduğum vakit elimden tuttuğu gibi koşmaya başladı. Gülmemek için kendimi sıkarken kendimizi dışarı attığımızda tüm korumlara bize dönmüştü.

Adamlar beni başta tanıyamadığı için Ege "Bulut hadi gidelim enişte beklemesin." Dediğinde gözleri büyümüştü.

Kapıdaki koruma beni durdurtup baktığında "Samet amca." Demiştim. Gözleri büyüyüp "Bulut oğlum" dediğinde gülmüştüm.

Dışarıya çıkıp Ege'nin arabasına bindiğimizde Ege'ye baktım. Mutluluktan yerinde duramıyordu.

Yol boyunca açtığı müziklere eşlik edip sürekli gülerken onun bu haline gülümsedim.

O çocuktan bir bok olmayacağını kaç kere söylemiştim bilmiyordum ama gönül ota da konuyordu boka da.

Yaklaşık yarım saat sonra red bara ulaştığımızda kapidaki güvenlik Ege'den dolayı sorgusuz sualsiz direkt içeri almıştı bizi.

İçeri girdiğim an aldığım ter, sigara kokusu ile yüzümü buruşturdum.

Bu bar diğer barlara göre her zaman daha kalabalık olmuştu. Sebebi ise bar sahibinin kimsenin yönelimine karışmamasıydı.

İsteyen herkes istediği kişi ile özgürce öpüşüp sevişiyordu.

Ege kolumdan tutup orada diye gösterdiğinde masasına bakmıştım. Pür dikkat önündeki kadına bakıyordu.

Ege başını çevirip "ben kendime biraz içki alacağım sana da alayım mı?" Dediğinde olur anlamında kafamı sallamıştım. Sonuçta biraz içkiden ne olabilirdi ki?

Ege yanımdan gittiğinde bende kapının girişinde bulunan masaya oturtmuştum. Hem burdan rahatlıkla herkesi görebilirdik.

Ege gelip yanıma oturduğunda içkileri masaya bıraktı.

"Kanka Allah'tan az dedik." Dediğimde güldü.

"Bugün yapacağım şey için sarhoş olmam gerek." Demişti. Tam büyük bir tedirginlikle ne yapacağını soracakken içkiyi kafasına dikmesiyle yutkundum.

"Verme bari ya" diye mırıldanmamla gülüp "sikmeseler bari." Demişti. Kafamı iki yanıma sallayıp gülerken içkimden bir yudum daha aldım.

Gece daha yeni başlıyordu.

TAKAS | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin