Enerji

5.8K 324 10
                                    

İyi okumalarrr❤️❤️❤️
Bir de aşırı aceleyle yazdım yanlışım varsa çooook özür dilerim.

"Ege senin ben ağzına sıçayım."

On dakika önce evdeki telefon kovalama macerası Ege'nin telefonu merdivenlerden düşürmesi ile son bulmuştu. Telefondan geriye sadece kırık parçalar kalırken zengin de olsam ödediğim para aklıma geldikçe sinirleniyordum.

"Kanka kendine gel bir vermeye ba-" kafasına vurduğumda cümlesinin devamını getirememişti.

"Neyse kanka boşver gel sana telefon almaya gidelim." Dediğinde gözlerimi devirdim. Ama doğru söylediği için de bir şey diyemedim.

Ege aşağıya inerken bende üstümü değiştirmiştim. O sırada içeriye fuhuş baskını yapar gibi Ege girdiğinde istemsizce bağırdım.

"Bulut!" Eli kolu titreyerek kendini yatağa attığında içimde büyüyen korku ile "noldu. Ege noldu?" Diye panikle sormaya başladım.

"Kanka Engin yazdı." Benden bağımsız ağzım beş metre açılırken "nasıl?" Dedim gülerek. Telefonu bana uzattığında elinden telefonu aldım.

EnginKara: Ege merhaba, nasılsın?

Egetutku: iyiyim Engin sen nasılsın?

Ege ölü taklidi yapmaya devam ederken ondan gizlice Engine cevap vermiştim. Çünkü mal, o panikle görüldü atmıştı.

Çok geçmeden Enginden

EnginKara: iyi bende şey diyecektim.
Abim buluta ulaşamamış da ondan merak etmiş
Yanındaysan bulut abimi arasın

Mesajı okuduktan sonra elimi alnıma geçirirken ofladım. Ben Atillayı nasıl unutmuştum ki?

Egetutku: şey bulutun telefonu kırıldı da
Ondan ulaşamamıştır
Yanımda şimdi sen abinin numarasını at
Benden arasın

Çok geçmeden Engin Ege'ye numarayı attığında hemen Atillayı aramıştım. Çaldığı an açılan telefonla şaşırırken Atilla "Bulut, telefonu nasıl kırdın?" Demişti. Yutkunurken yalan uydurmaya çalıştım. " ya Atilla ben senden için 'beni çokta güzel seviyor. yazınca utandım silmeyim diye de mal Ege telefonu kaçırırken düşürdü mü diyecektim?"

Telefondan hafif bir gülme sesi gelirken kendimi yere bıraktım. Ben gerçekten bunu sesli mi söylemiştim?

"Neden utanıyorsun ki? Boşver. Medya tabiki de böyle bilmeli. Ben seni düğün için aramıştım. Takımlar yarın hazır olacak ev de bugün ve yarın temizlenecek. Diyorum ki üç gün sonra olur mu?"

Açıkçası Atilla ile evleneceğimi biliyordum. Ama bu kadar çabuk olmadı beni biraz ürkütmüştü.

"Olur." Dedim. O da "peki o zaman ben annemgile derim onlar konuşur sizinkilerle, görüşürüz." Dediğinde bende "bay bay." Dedim.

Teelfonu kapattığım an elimden çeken Ege ile irkilmiştim. Hızlı hızlı Enginin ne yazdığını okurken "şerefsiz seni, bunun için mi yazdın bana?" Demişti. Başımı iki yanıma sallarken "Ege neden beynini kullanmıyorsun sana Atilla da yazabilirdi ama Engin yazmış neden sence?" Demiştim. Alık alık bakıp "neden?" Deyince "çünkü sana yazmak istemiş." Dedim.

Gülümseyerek "ya salak." Derken onun bu hareketine istemsizce güldüm. "Kanka bir kere verdin diye nasıl aşık oldun?" Dediğimde "sen vermeden oldun canım?" Demişti.

Ağzım şokla aralanırken kahkaha atmaya başladı.

"Şerefsiz Ege!"

_____________

Ertesi gün olduğunda Atilla evin bittiğini söylemişti. Merak ettiğim için Ege ile birlikte eve gitme kararı almıştık. Ve şansımıza Engin ile Atilla da oradaydı.

Ege ilk Atillayı görünce "kanka seninki burda, düzgün davran." Dese de Engini görünce tükürüğü boğazında kalmış ve nefessiz kaldığı için ufak çaplı bir baygınlık(!) Geçirmişti. Kendine geldiğinde ise telefonuna bakarken Dilan Polat'ın

"Ya Engin bana şarkı al." sözünü söylerken Engin, gözlerini iri iri açıp"Anlayamadım?" Demişti. Onun bu tepkisine istemsizce kahkaha atarken Ege ne yaptığını anlamış gibi "yani o Engin sen değilsin ama istersen benim Engin sen ol." Demesi ile daha yüksek bir kahkaha atmıştım.


Engin büyümüş gözlerinin yanında ağzını da açtığında Ege de kızarmış"şaka ya." Demişti.

Bir süre sadece onların atışmalarını izlerken Atilla "Bulut, biz seninle damatlığa bakalım gel." Demişti. Kafamı sallayıp onu onayladığımda evden çıkmıştık.

Mağazaya gidene kadar ikimizden de çıt çıkmazken girdiğimizde bizi yine oranın sahibi karşılamıştı.

"Hoşgeldiniz efendim. Atilla bey siz şöyle oturun biz Bulut beye damatlığını giydirelim." Demişti. Atilla gösterdiği yere oturduğunda bende kabine girip damatlığı giydim.

Aynaya baktığımda gerçekten tam istediğim gibi bir modeli bulmam ile gülümsedim.

"Çok güzel olmuş, elinize sağlık." Dememle kadın da bana tebessüm etmişti.

Kabinden çıkıp Atilla'nın yanına gittiğimde beni süzdü sonra "çok yakışmış." Dedi.

Ondan iltifat almam yanaklarımı kızartırken kabine girip damatlığı çıkarttım.

Çıkartırken adının Aden olduğunu öğrendiğim kadın "çok yakışıyorsunuz." Demişti.

Gerçekten de yakışıyor muyduk ki?

TAKAS | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin