TAKAS | GAY

Öfke

İyi okumalar❤️

Haberi okuduğum an bozulan sinirimle kalkıp üstüme birkaç parça geçirmiş ardından da Atillayı aramıştım.

İlk çalışımda açmasada ikincisinde açınca ne olduğunu sormuştu. Ona olayları özet geçtiğimde toplantıyı durdurmuş ve yanıma geleceğini söylemişti.

O zaman devreye girip "hayır, ben senin yanına geliyorum. Haberin olsun diye aradım." Dediğimde "tamam." Demişti. Şimdi ise arabaya binmiş şirkete gidiyordum.

Hala sinirim geçmemişken bir yandan da kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Araba durduğunda hızlıca arabadan inmiş ve şirkete doğru yürümeye başlamıştım. Beni durdurmaya çalışan güvenliğe kaşlarımı çatarak baktığımda adam beni sonradan tanımış olsa gerek "kusura bakmayın efendim." Demişti.

İçeriye girdiğimde girişte beni bekleyen Atilla yanıma gelmiş ve elimden tutup asansöre yönlendirmişti.

Asansörden indiğimizde odasına girmiştik. Beni sandalyeye oturtmuş karşıma da kendisi oturmuştu.

"Bak Bulut, o gün onları kovmanı pek anlayamamıştım. Fakat 'eğer Bulut böyle bir şey yaptıysa haklıdır o yüzden yapmıştır' demiştim. O yüzden önce ben dinlemek istiyorum seni."

Koltukta biraz rahatsızca otururken saçlarımı karıştırdım.

"Beden ölçülerimi almak için geldiklerinde benimle dalga geçtiler, duydum. Oğlan dedi ki 'Atilla Kara bunun neyine bakmış?' sonra kızda katıldı 'bencede yani şöyle ince belli, uzun birini beğenir diyordum da napcan işte.' demişti. Ben zaten buna çok üzülürken bir de üstüne bana bakıp güldüklerinde kovdurttum işte."

Beni hiç bölmeden ve dikkatle dinleyen Atillaya baktığımda koltukta bana doğru eğildi ve "neden söylemedin?" Dedi. Suratına bakıp dudağımı dişlerken "utandım." Dedim kısıkça.

"Bak Bulut, sana aşık değilim ya da hoşlanmıyorum. Ancak yakışıklı olduğunu reddetmem. Gerçekten yakışıklısın Bulut. Bir erkeğin yakışıklı olmak için bir doksan boya veya abartılı kaslara ihtiyacı yok. Sen gerçekten benim gözümde fazlasıyla dikkat çekicisin." Demişti.

Dedikleri her ne kadar beni utandırsa da artık kendimi daha iyi hissediyordum. "Teşekkür ederim." Dediğimde kafasını iki yanına salladı. "Etme, sana iltifat etmiyorum. Gerçekleri söylüyorum sadece." Demişti. Bu sefer ben başımı salladığımda bana "şimdi avukatımı arayacağım ve onları mahkemeye vereceğim. Sende bu sırada instagramından olayı açıklayacak bir yazı paylaşırsın." Demişti. Kafamı sallayıp onu onayladığımda bana

"Hadi sen şimdi eve git, ben toplantıyı ertelemiştim ona gireceğim." Dediğinde "tamam Atilla." Dedim.

Beni bu sefer de arabaya kadar bırakmıştı. Ve ben arabaya oturduğumda "canını sıkma, halledeceğim." Demişti.

"Her şey için teşekkür ederim." Dediğimde bir şey demedi ve kapıyı kapatıp şirkete doğru yürümeye başladı. Arkasından bakarken bana seslenen şoförle gideceğimiz yeri söyledim.

Egeye gidip onda kalacaktım çünkü böyle  zamanlarda, dedikodu çıktığı zamanlar, babam ve annem ben suçlu muyum değil miyim önemsemeden beni yargılarlardı.
Onlarla uğraşmak istemediğim için en iyisi Ege diye düşündüm.

Egenin evine gittiğimde bana hemen kapıyı açmış ve beni içeri sokmuştu. Ona kısaca olanları özetlerken kendini şekilden şekile sokmuştu. Tam bana "Atilla sana aşık, kesin." Diyeceği sırada ona Atilla'nın cümlesini hatırlatırken "ya salak mısın kabullenememiş işte ama seviyor belli." Demişti.

İstemsizce bu dediğine kahkaha  attığımda o da güldü. Daha sonra yapacak bir şey kalmadığı için can sıkıntısından film izlemeye başladık.

Filmin ortalarındayken Atilla'nın araması ile Ege filmi durdurmuştu. Sesimi temizleyip telefonu açtığımda Ege'nin sırıttığını görmüştüm.

"Avukatla konuştum, istersen Instagramdan paylaşımı yap sana kalmış." Dediğinde "tamam." Dedim. Kapatacağım sıra "ha bir de eve eşyalar geldi haberin olsun istersen git bak ben zaten temizlik ve evi yerleştirmeleri için birilerini tuttum. Ama görmek istersen gidebilirsin." Demişti.

Açıkçası her şey hazır olduğu zaman gidip görmek isterdim. "Yok, ben her şey hazır olunca giderim." Dediğimde "tamam." Demişti. Telefonu kapattığımızda dibimde telefonu dinleyen Egeyi ittim.

"Ya salak mısın?" Diye gülerek sorduğumda "bak ben diyorum seviyor." Demişti. Kafamı iki yanıma sallarken elime telefonu alıp Instagrama girdim.

Sevgili Ata Bey ve Cansu Hanım,

O gün size ben değil, siz bana saygısızlık yaptınız. Ve her şeye rağmen beni medyaya suçlu göstermenizin de bir cezası tabiki de olacak merak etmeyiniz.

O gün beden ölçülerimi alırken bedenimle ilgili ettiğiniz onur kırıcı hakaretler üstüne bir de eşimin benim gibi birini nasıl sevdiğini soruyorsunuz, açıklık getireyim çok da güzel seviyor.

Durum böyle olunca benimle nasıl dalga geçersiniz diye sizi kovdurttum fakat size acıdığım için eşime söylemedim.

Ama bu yalan haberden sonra maalesef ki artık benimle değil, onunla  muhatap olacaksınız.

Sevgilerle...

Egeye yazdığım yazıyı okuturken güzel olduğunu söylediğinde yazıyı göndermiştim.

"Çok da güzel mi seviyor?" Diye sorduğunda "ne?" Dedim anlamayarak. "Diyorum ki Atilla çok da güzel mi seviyor?" Deyince gözlerimi belertip "ay hemen silmeliyim." Diye telefonu almaya çalıştım. Ege benden önce telefonu alıp koşmaya başlarken bende onun arkasından koşuyordum.

Gerçekten, gerçekten bir anlık gazla adam beni seviyor demiştim ya.