Tanışmak

10K 555 69
                                    


Gözlerimi açtığımda kulağıma gelen seslerle yüzümü buruşturmuştum.

Bugün Kara ailesi beni istemeye geleceği için evde büyük bir kaos ortamı vardı.

Ablamın ölümünden beri yerinden kalkamayan annem bile özenle hazırlanmış hatta evi de hazırlatmıştı.

Tabi ki bir Akça ailesinden de beklendiği gibi acımızı asla belli etmiyor ve güçlü olduğumuzu göstermeye çalışıyorduk.

Yatağımdan kalkıp dışarı çıktığımda sevim teyze kapımın önünde bekliyordu. Beni görünce her zamanki gibi sevimli bir şekilde gülümsemiş sonra da "Bulut oğlum annen seni çağırıyor." Demişti. Kafamı sallayıp aşa doğru inerken annemin yanında olan adamlara baktım.

İçlerinden birisi beni görünce gülümsemiş ve "Bulut Bey şöyle geçin efendim. Zamanımız kısıtlı hemen hazırlayalım sizi." Demişti.

Başımı sallayıp gösterdiği yere oturduğumda zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.

Birisi saçımı yapıyor, birisi yüzüme hafif bir makyaj yapıyor, diğeri kıyafetlerimi seçiyordu.

En son bütün hazırlıklar bittiğinde annem, ben ve babam salonda oturmuş onların gelmesini bekliyorduk.

Babamın telefonu çaldığında geldiklerini anlamıştım.

Arayan zaten kapıdaki koruma Selim amcaydı. O da muhtemelen içeriye girdiklerini söylemek için aramıştı.

Babam telefonu açtıktan sonra "tamam, Selim." Demiş ardından "gelmişler." Demişti.

Yavaşça ayağa kalkıp kapının önüne gittiğimizde görevlilerden birisi kapıyı açıp geri çekilmişti.

Önce Ekrem bey ve eşi Sena hanım girdi içeriye. Annem ve babamla el sıkışmış ve kısaca baş sağlığı dilemişti.

Ardından benim karşıma geldiklerinde Ekrem bey elimi sıkmış ve "merhaba, Bulut seninle geçen sefer geldiğimizde tanışamamıştık. Ben Ekrem bu da eşim sena. " Demişti.

Geçen geldikleri seferde ben Ege'nin yanında olduğum için onları görmemiştim. Açıkçası ablam beni evde istemediği için kovmuştu.

Bunu siyleyemedigim için gülümsemiş ve "memnun oldum efendim." Demiştim.

Ardından kardeşleri ile tanıştım. Hepsi gayet efendi bir şekilde kendini tanıtmıştı. Ayrıca Sanem ve Elif olduğunu öğrendiğim iki kadınla da tanışmıştım.

Açıkçası beni seveceklerini düşünmemiştim ancak bana samimi bir şekilde sarılmışlar ardından kendilerini tanıtmışlardı.

En sonunda beklediğim kişi içeri girdiğinde heyecanlanmıştım.

Annem ve babamın elini sıkmış ardından baş sağlığı dilemişti.

Benim karşıma geldiğinde ise uzun bir süre gözleri yüzümde oyalanmıştı.

En sonunda ben ona elimi uzattığımda elimi tutmuş "Atilla Kara." Demişti sadece.

Bende onu taklit edip "Bulut Akça." Dediğimde dudağının bir tarafı kalktı.

En sonunda ellerimizi ayırıp içeri hep birlikte girdiğimizde salonda oturmuş havadan sudan konuşulmaya başlanmıştı.

Bu saçma durumdan sıkılmaya başladığım vakit Ekrem Bey "bakın Hakan Bey, buraya neden geldiğimizi bizim kadar sizinde bildiğinizi düşünüyorum. Maalesef ki Özlem kızımız hayatını kaybetti. Bunun için tekrardan baş sağlığı diliyorum. Ancak iki hafta geçmesine rağmen takas yapmamamız dikkat çekmeye başladı. Bugün bu işi bitirmek için geldik. Allah'ın emri, peygamberin kavli ile oğlunuzu Atilla oğluma istiyorum."

Babama kafamı çevirdiğimde onun da bana bakıyor olması ile göz göze gelmiştik.

Acaba vicdanın sızlıyor mu baba?

"Geleneklerimiz bizim için önemlidir Ekrem Bey, sizin de dediğiniz gibi daha fazla dikkat çekmenin de bir manası yok. Oğlum bulut ve oğlun Atilla'nın evlenmesi en uygunu. Oğlum artık size emanettir."

İkisi kalkıp birbirlerine sarıldıklarında da bende gidip önce Sena Hanımın elini öpmüş daha sonrasında da Ekrem Beyin elini öpmüştüm. Sırasıyla herkesle sarıldıktan sonra Atilla ile karşı karşıya geldiğimde ne yapacağımı bilememiştim. O, bunu anlamış gibi bana sıkıca sarılmıştı.

Onun bana sarılmasını beklemediğim için şaşırmış ve elimi nereye koyacağını bilememiştim. Benim zor durumda kaldığımı gören Nur abla gülmüş sonrasında da Atillayı üzerimden çekmişti.

"O zaman düğünü bir hafta sonra yapalım. Yarın da hemen alışverişe başlarız." Diyen Sena Hanımla gözlerim büyümüştü.

"Bir hafta mı?" Dediğimde annem beni dürtmüs ve "tabi efendim." Demişti.

Atilla Kara ile tekrar göz göze geldiğimde anlam veremediğim bir şekilde bana bakıyordu.

Sanki beni tanımaya çalışıyordu.

Nasıl biri olduğumu, olaylara nasıl tepki verdiğimi anlamaya çalışıyordu.

En sonunda gözlerini üzerimden çektiğinde rahat bir nefes vermiştim. Bugün benim için oldukça zor bir gündü.

TAKAS | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin