İyi okumalar aşklarım, gecikme için özür dilerim.❤️😚
Gözlerimi araladığımda başta nerde olduğumu algılıyamamıştım. Etrafıma bakmak için kafamı kaldırmak istediğimde kafamı kaldıramayınca içime düşen korkuyla "Atilla!" Diye bağırmıştım.
Kafamın üstündeki yük anında hafiflediğinde Atilla uykulu gözleriyle bana bakıyordu. "Ne oldu?" Dediğinde gülümseyip "bir an kafamı kaldıramadım da korktum ondan." Demiştim.
Şimdi fark ediyordum da kocam bey kafasını kafama yaslamıştı.
"Kusura bakma içim geçmiş." Dediğinde kafamı iki yanıma salladım. "Sorun yok benim bir an salaklığım tuttu." Demiştim.
O benim dediğime gülüp kafasını iki yanına salladığında telefonumu alıp saate bakmıştım. Yarım saat sonra iniş yapacaktık.
İçimi kaplayan heyecanla dün geceden yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğim bilgileri Atillaya anlatmaya başlamıştım. Atilla, ilk başlarda "öyle mi?" Gibi sorularla anlattıklarıma tepki verirken bir süre sonra konuşmayı bırakıp sabit suratıma bakmaya başlamıştı.
Onu sıktığımı düşündüğüm için "Çok konuştum değil mi? Kafanı şişirdim kusura bakma." Demiştim mahcubiyetle.
Atilla ise hiçbir cevap vermeden bana bakmaya devam ediyordu. Elimi yüzüne sallayıp "Atilla?" Dediğimde sıçrar gibi olup "efendim?" Demişti.
"Kafanı şişirdim değil mi?" Dediğimde "hayır hayır ben şirketi düşünüyordum kusura bakma." Demişti. Başımı sallayıp kafamı cama yaslamıştım.
Küçüklüğümden beri yalnız olduğum için beni dinleyen birini bulunca hiç susmadan konuşurdum ve bu huyum belki de en kötü huyum olabilirdi.
Şimdi de Atilla beni dinleyince gereksiz fazla konuşup onun da canını sıkmışım gibi hissediyordum.
Gözlerimi tekrar kapatacağım esnada Atilla'nın kolumu dürtüklemesiyle ona bakmıştım.
"İlk nereye gitmek istiyorsun bakalım?" Dediğinde samimi bir şekilde güldüm.
"Atilla! Sabahtan beri bunu anlatıyorum ya sana, hiç mi dinlemedin beni?" Dediğimde "dinledim ama anlatırken ki hareketlerin çok hoş olduğu için odaklanamadım." Demişti.
Aniden aldığım iltifat yüzünden kızardığımda koltukta tamamen ona dönmüştüm.
Ona ilk nereye gitmek istediğimden, ne yemek istediğime kadar anlattığımda hepsini telefonuna not alıp "oldu bil." Demişti.
Zaten ben bunları anlatırken yarım saatin dolmasından dolayı uçak iniş yapmıştı.
Uçaktan indiğimizde bizi bekleyen adamlar hemen yardımcı olurken tekrardan sınır ve vize kontrolü yapılmıştı.
Her şey bittiğinde Atilla bizim için kiralattığı arabayı adamdan alırken görevliler valizleri arabaya koymuştu.
Arabaya bindiğimizde derin bir nefes almıştım. "Şükür ya valla uçakta üstüne kusacağım diye çok korktum. Gerçekten Atilla, üstüne kussam ne yapardın?" Dediğimde bana öyle bir bakış atmıştı ki açıklama yapmasına gerek kalmamıştı. "Atilla hiç gerek kalmadı açıklama yapmana o bakıştan sonra." Dediğimde kahkaha attı. "Bir an hayal edince üzgünüm ama çok iğrenç geldi Bulut." Demişti. "Sağol ya." Dediğimde bende gülmüştüm.
Otelin önüne geldiğimizde arabadan inmiştik. Atilla yanıma gelip elimi tuttuğunda içimdeki küçük çocuk sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı.
Atilla adamlara birkaç şey söylerken adamlar onu onaylayıp arabaya ilerledi.
Resepsiyonistin yanına gidip konuştuğumuzda bizi odaya kadar götürmüş ve iyi tatiller dilemişti.
Odaya girdiğimde bir eve girmiş gibi hissetmiştim kendimi. "Baban çok para harcamış olmalı, bura bir otel değil ev resmen." Dediğimde Atilla burnunu kıvırıp "eh." Demişti.
Bakışlarım ona dönse de bir şey diyememiştim. Bu sefer de ben fakir gibi dururdum.
Kendimi koşup yatağa attığımda hissettiğim rahatlıkla "Atilla gelsene yatağa çok yumuşak!" Diye seslenmiştim.
Atilla banyodan çıkıp yanıma geldiğinde ayağa kalkıp etrafımda dönerek zıplamaya başladım. En sonunda bana gülerek "düşeceksin." Dediğinde durdum. Fakat gerçekten başımın dönmesiyle ona doğru yamuldum. Elleri anında refleksle belimi bulurken omuzlarını tuttum. Yüzümüz arasında azıcık mesafe varken kendimi geri çekip elini tuttum.
"Hadi gel birlikte zıplayalım." Dediğimde eliyle kendini gösterip "ben mi?" Demişti.
Kafamı salladığımda yatağa çıkmasıyla elini tutup zıplamaya başladım bana ayak uyduran bedene kahkaha atmıştım. Resmen otuz yaşındaki adam yatakta zıplıyordu.
Attillayla el ele tutuştuğumuzu unutup kendimi yorgunlukla yatağa attığımda üstüme düşmüştü.
Koskoca bedeni bir anda nefesimi keserken "Atilla boğuluyorum!" Diye can havliyle bağırmıştım.
Atilla kendini hızlıca yan tarafa atarken kahkaha atmaya başlamıştı. Ama böyle normal değil adam bildiğiniz krize girmişti.
"Atilla kendine gel sen bad boysun noluyo?" Dediğimde "bir daha boğuluyorum desene." Demişti.
Kafamı "hayır." Anlamında iki yanıma sallarken o gülmeye devam etmişti.
En sonunda utandığım için "sen gül ben banyo yapacağım." Diyerek banyoya girmiştim.
Umarım kahkahalarla başlayan tatilimiz hüzünle son bulmazdı.
Ne yapıyorsun güzellik görüşemedik?
Sizi gerçekten çok özlemişim. Gecikme için tekrardan özür diliyorum ve isteyerek olmadığını belirtiyorum. Yarın sevgili öğretmenime bölüm atmaya çalışacağım sorun çıkmazsa.
Kafam gerçekten çok karışık aynı anda bir sürü şey düşünerek yazdım bölümü hatalı veya eksik bir şey varsa çok özür dilerim.Sizi seviyorummmm❤️😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKAS | GAY
FantasyYıllardır süren geleneğimiz takas, değiştirmek demekti basitçe. Ölen gelini, kardeşiyle değiştirmek. Ben Bulut Akça; sevgili ablam Özlem Akça'nın, evleneceği gün öldürülmesi sonucunda onun yerine Atilla Kara ile evlendirilmiştim.