10. Bölüm

901 59 23
                                    

"Öyle bir geri geldik ki
hiç bir sokağın adı yok."
- Cemal Süreyya -

...
Gözlerimi açtığımda karşımda dikilen damlayı gördüm direk.

Zebellah gibi karşıma dikilmiş "Anca uyu Tuana saat kaç oldu farkında mısın?" Zoraki doğrularak komodinin üstündeki telefondan saate baktım.

12 olmuştu saat, o kadar uyumuş muydum ya.

"Tamam be kalktık." Yanıma gelerek elini alnıma koydu

"Dünkü gibi değilsin demi Tuana." Hayır der gibi kafamı salladım gülümseyerek.

Ayağıya kalkarak dolaptan bol bir kot pantolon ve beyaz salaş gömlek çıkartıp üstüme geçirdim.

Kapıdan çıktığımda ilk isim dışarıya çıkmak oldu, tost yemeye o kadar alışmışım ki sabah onu yemeden kendime gelemiyordum.

Kapıdan bir tane askere bağırarak "Burada kahvaltı yapacağım bir yer var mı?" Diye sorduğumda arkayı göstererek yolu tarif etti.

O tarafa doğru yürüdüğümde bir tane büfe vardı içeriye girdiğimde almam gereken şeyleri alıp geri çıktım.

Çıktığım sırada çağan bir tane sandalyeye oturmuş beni izliyordu.

"Ne zaman geldin?" Yanındaki sandalyeye oturduğumda Çağan eliyle tostu gösterip

"Kızım kahvaltı yapsana düzgün." Tost dan bir ısırık aldıktan uzaktan öpücük attım

"Sen kahvaltı bile yapmıyorsun." Sandalyesini önüme doğru çekerek

"Kahvaltı yapmadığımı nereden biliyorsun?" Sandalyeden doğrularak yüzüne yaklaştım

"Ajanım olum ben, hep seni takip ettim hastanede yemek yemedin, kahvaltı yapmadın." Gülümseyerek kafasını yere eğdi

"Hoşuna gittim yani sen beni tanımadan önce." Kollarımı bağlayarak sandalyeye yaslandım

"Ne alakası var sadece hoş" lafı tamamlayamayacağımı anladığım sırada "Of güzel işte iyi, çağan yemin ederim vururum." Sesli bir gülüşle kafasını sandalyeye yaslayarak izlemeye başladı.

"Naz benim şu an çalışmam lazım seninle burda vakit harcıyorum ama ilk defa bir vakti harcarken bu kadar zevk alıyorum." Ayağımla ayağına vurarak

"Güzel güzel aferin." Ayaklarımı Çağanın sandalyesinin köşesine uzatarak "Çok yoruldum ondan." Gülerek bileğimin köşesini tuttu.

"Benim gitmem gerekiyor zaten, hem yedim tostumu." Ayağıya kalkarak ileriye doğru yürüdüm.

Çok boş bir şekilde gidiyordum olduğum yerde durup geri arkama döndüğümde koşarak yine yanına gittim

Hızla ellerimle yanaklarından tutup dudaklarımı yanağına bastırdım.

Geri çekildiğimde şaşkın gözlerle bana bakıyordu

"Diğerinden de öpsene." Gülerek koluna vurdum

"Hayır, ve ayrıca gitmem gerekiyor çok bomboş gidiyordum öpmek istedim ve gidiyorum." Arkamı dönüp gittiğimde güldüğüne yüzde yüz emindim.

Damlanın yanına gittiğimde kafasını bana çevirerek "Sohbetleriniz hayır olsun inşallah ne konuştunuz." Gülümseyerek elimi omzuna atarak

"Damla" yüzümü yüzüne doğru eğerek "Öpüştük." Damla hızla beni kollarımdan tutarak kendine çevirdi

"Nasıl öpüştünüz nasıldı?" Kollarımı bağlayarak pis pis gülmeye başladım

"Yanaktan." Damla hayal kırıklığına uğramışcasına ellerini kollarımdan çekerek suratını düşürdü.

Yara İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin