"Beni öyle bir yalana inandır ki
Ömrümce sürsün doğruluğu."
- Tolstoy-
...
Hayatımda asla yapamayacağım şeyleri dün yapmıştım.
Birini vurdum öldü mü? Ölmedi mi? Habersiz.
Aslında pişman değilim ama kişiliğime sığdıramıyordum.
Biliyor musunuz ben mutlu sonları sevmem ama ilk defa mutlu sonsuz olalım diye günlerce dua ettim.
İşte bu yüzden yaptığımdan pişman değilim, sonunda ölüm varsa bile ikimiz ölelim, aynı anda aynı yerde sevgili.
...
Damla titreyen ellerimi tuttu "Tuana bana bak" dedi yüzümü çevirerek "Kendine gel." Hızla nefes alıp vererek kendime gelmeye çalıştım.
Telaşla arabayı kullanan geceye döndüm "Ya bir şey olursa Ne olacak." Gece sırıtmaya başladı
"Hiç bir şey olmayacak, sen hayatının en doğru kararını vererek o adamı vurdun." Dedi gözlerime bakarak "Komutanı vurmak isteyenler yaşamaz, yaşamamalı bence o yüzden bir şey Olmaz umursamazlar bile." Dedi tekrardan Sırtını geri yaslayarak.
Elimi sıktım Ve ardından saçıma götürdüm "Tamam düzelecek her şey" dedim kendi kendime "Çağana bir şey olmadı en azından."
Damla gülümseyerek elimi tuttu "Bu kadar seviyor musun onu be kızım?" Diye sordu merakla
"Damla" yüzüne dönerek "Çok seviyorum" dedim tebessüm ederek "Canımdan vazgeçecek kadar seviyorum."
Damla elimi tuttu "Tuana istese canından bile olur senin için bunu unutma olur mu güzelim?"
Gülerek kendime gelmeye başladım tekrardan.
Geceye baktım ardından "Ne zaman gelecek Çağanlar?" Ellerini bilmiyorum der gibi açtı.
Aradan yarım saat geçtikten sonra gelmiştik.
Hızla arabadan inerek eve doğru koştum Canım yansa bile.
Odaya girerek dolabı açtım kıyafet bakıp bir tanesini üstüme geçirdim.
Tam gidecekken karnımı tuttum aşırı yanıyordu ama normal olması gerekiyordu.
Dışarıya çıktığımda geceye döndüm "Hiç hasta var mı?" Dedim merakla
İçeriye göstererek "Bir tane var ama ciddi bir şey sargısı yenilenecek." Diyerek ileride ki sandalyeye oturdu.
"Tamam ben bir bakayım." Dediğim an damla eliyle durdurdu
"Çağan ne dedi Tuana." Dedi gözlerini belerterek
Kollarımı bağlayarak "Damla adam vurdum daha 1 saat önce alt tarafı sargı saracağım salak." Dedim hastanın yanına doğru giderek.
Asker beni görür görmez kocaman gülümsedi "Yenge hanım çok geçmiş olsun." Dedi samimi bir sesle.
Gülümseyerek "Teşekkür ederim" diyerek elimle vücudunu gösterdim "Neresi yaran?" Dediğim sırada omzunu gösterdi
Yarasını açtığımda bıçak yarasıydı ama kapanmaya başlamıştı.
Yeni bir sargı bezi alarak omzundan başlayarak sırt bölgesine kadar sardım mikrop kapmasın diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara İzi
Teen Fiction"Alışkınız oysaki ikimizde kan kokusuna." Bir şey farketmiyordu artık o ölüyordu ben ise iyileştiriyordum. Tek bir istek vardı içimde onun kendine açtığı yarayı asla sarmamak ne yaralansın nede bir şey olsun...
