21. Bölüm

501 46 12
                                    

"Başkalarını çok fazla düşünen bir kimse,
Kendisini unutur."
- Stefan Zweig -

...
Bir düşünün

Çok iyi bir Doktorsun
Bir askerin var
Ama o asker öyle birisi ki
Gözü hiç bir şey görmüyor
Yaralanıyor
Ve bir tek onu iyileştirirken ellerin titriyor,
Yüreğin hızlı çarpıyor.

Gözlerinin içine bakarak yalan söylemek beni o kadar üzüyor ki.

En büyük korkum beni üzmesi değil, ona yalan söylediğimizi anladığında yüzümüze bir daha bakar mı düşüncesiydi

Ellerini elimden asla ayırmıyordu, normalde Boraların yanında bile böyle olmazdı ama bugün çok farklıydı mutluydu çocuk gibiydi.

Emindim o kadının sayesinde olduğuna.

Ama o mutluluk bir zaman sonra çöpten başka bir şey olmayacaktı.

Yüzündeki gülümseme ile kafasını bana çevirdi "Bak Ayşe ablanın pilavı gerçekten mükemmel oluyor güzelim" dedi derinlere dalarak "Özlemişim."

Az önce ağladığım yetmemiş gibi oturup tekrar ağlayacaktım.

Ben ağlayacakken gözlerim murat ve boraya döndü sandalye kavgası yapıyorlardı

Bora oradan bağırıyordu "Lan açım aç, ben oturacağım buraya hoşt, sakin ol kızım sakin" dedi kışkışlayarak

Murat boranın götüne tekme atarak "Bora ciddiyim öyle bir döverim ki seni" dedi parmağını kaldırarak

Bora orta parmak çekerek "Hoşt" dedi devam ederek çağana döndü bir anda Bora "Komutanım sizde kışkışlayın." Dediği sırada ilk defa Çağanı Boraların yaptığı salaklıklara güldüğünü görmüştüm.

Ellerimle durun diyerek "O piti piti yapalım kim çıkarsa o otursun." Dediğimde Çağan gülerek sabır çekti

O piti pitiye başladığımda bitişi boraya denk gelmişti "Bora oturuyor." Dediğim sırada Bora santrelli bir kapak yaparak sandalyeye oturdu.

Aradan yarım saat geçtikten sonra kadın elindeki tencereyle içeriye doğru geldi.

Tencereyi masaya koyduğu sırada Bora gözlerini devirerek kadına geri döndü.

"Kesin kötü olmuştur ama yinede bir bakayım." Dedi nazlanarak.

Boranın kadına olan nefreti beni benden alıyordu ki haklıydı.

Çağan ile birlikte kalkarak sandalyelere oturduk kadın tabakları herkesin önüne koyduktan hemen sonra kendide oturdu.

Çağan yemeği tattıktan hemen sonra yüzünde bir gülümseme oluştu "Çocukluğum geldi gözümün önüne bir anda." Dedi gülümsemesi hala solmadan.

Kadın elini tam Çağanın omzuna koyacakken Bora bir anda kadının elini havaya kaldırdı "Ay eliniz pismiş." Diyerek dokundurtmamaya çalıştı.

Kadın zoraki gülümseyerek yemeği yemeye devam etti.

Çağan önümdeki tabağı göstererek "Aç değil misin güzelim?" Dedi içtenlikle

Kafamı hayır anlamında sallayarak "Yok pek aç değilim dışarıda Bora'yla yemiştik ama Bora sağolsun hala aç." Bora salak salak gülerek yemeye devam etti.

Yara İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin