"Ona bakarken bütün yaralarının
kapandığını hissediyorum."
- Murat Menteş -...
Gördüğüm tek bir şey vardı asker önlüğü altında kanlı kıyafeti.O kadar kötü gösteriyordu ki onu, o kadar güçsüz, bir o kadar da dayanamayacağını.
Ellerim titriyordu yanına gitsem canı acır mı diye düşünmekten aklım çıkıyordu.
Baş ucuna gittiğimde hafif gözleri aralandı buruk bir gülümseme geldi yüzüne, sanki korkma mı istemiyor gibi gelmişti o gülümseme.
Gözyaşlarımın arasında gülümsemesine karşılık olarak sadece ufak bir tebessüm etmiştim.
Damla hızla yanıma gelerek "Tamam sakin ol kuzum, belki biraz yarası derin hatta çok derin ama o güçlüdür." Güçlüdür o diye kendimi avutmaktan aklımı yitirecektim.
"Şu an güçlü falan değil kandırıp durma kimseyi, kim böyle güçlü olabilir Allah aşkına damla." Elimle yarasına dokunduğum da o acıyla irkilmişti.
Gözümden bir damla yaş düştüğü an kafamı diğerlerine çevirdiğimde gözlerim damlayla buluştu
"Ben nasıl iyileştireceğim onu, ya acırsa canı." Damla hızla yanıma gelerek kolumu okşadı.
"İyileşecek" diğerlerine dönerek bağırdı "Çıkın dışarıya, iyileşecek." Yavaş adımlarla yanına gidip yan masadaki makası aldım elime.
Yarası olduğu kısımdaki kıyafetini kesmeye başladım.
Yara ortaya çıkmıştı, çok kötüydü morarmaya başlamıştı.
Elim titreye titreye yaraya dokunmaya başladım çok fazla kan kaybediyordu.
Ter içindeydi çok mu yanmıştı canı?
Kurşun içeride değildi bundan emindim ama çok kötü yerden sıyırmıştı o yüzden bu kadar kan kaybetmişti.
Damlaya kafamı çevirerek o anki gerginlikle sesim yükselmişti "Damla! Getir her şeyi ne varsa getir lütfen." Damla hızla bütün gerekenleri getirdiği sırada ilk duru bir suyla karnının yanlarını temizlemeye başladım.
Elime aldığım tentürdiyot ile yara enfeksiyon kapmasın diye yavaş yavaş ondan sürmeye başladım.
Kafamı damlaya çevirdiğim sırada "Ben atamam dikişi yapamam ellerim titrer olmaz." Hızla yanıma gelerek elimdeki her şeyi alıp kendi geçti benim yerime.
"Tamam ben yapacağım sen sakin ol otur şuraya." Gözyaşlarım kurumuştu, dudaklarım kurumuştu oturduğum yerde sürekli dizlerimi sallıyordum stresten.
Ben neden duramıyordum sözümde, o sözünde durup beni korudu ama ben onu dirençli olup iyileştiremiyordum.
Dikişi bile atamayacak kadar güçsüzleştiriyordu beni, korkuyordum ya canını yakarsam diye.
Hastaneye gitmesi gerekiyordu ama bu fazlaydı çok kan kaybediyordu yetişemezdi.
Damla her dikiş attığında irkiliyordu, canı yanıyordu. Benimde yanıyordu
Başka bir insan acı çekerken diğeri çekmez diye düşünürdüm ama ben çekiyordum. Hemde ondan daha fazlasını.
Koltuktan kalkıp yavaş adımlarla yanına doğru gittim.
Elini tutmak istedim o an belki acısı bana geçer diye.
Bir anda elimi sıkmaya başladı yavaşça gözlerini açarak gülümsedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara İzi
Teen Fiction"Alışkınız oysaki ikimizde kan kokusuna." Bir şey farketmiyordu artık o ölüyordu ben ise iyileştiriyordum. Tek bir istek vardı içimde onun kendine açtığı yarayı asla sarmamak ne yaralansın nede bir şey olsun...