8. Bölüm

1.1K 32 8
                                    

Emre Baranın anlatımıyla

Duyduğum ambulans sireninin sesleriyle beynimde şimşekler çakmıştı. kucağımda bayılmış şekilde yatan sevdiğime bakarken aklımdan aynı an da aklımdan bir sürü zıt düşünce geçiyordu. Göz kapakları kapandıktan sonra yüzüne tekrar baktım.

vücudu kanlar içerisindeydi, saçları kollarımda dağılmıştı. kapanmış gözlerinin kapakları titriyordu. kollarımda yatan kadın benim her şeyimdi ve ben her şeyimi kaybetmek üzereydim. Ani gelişen bir olay ardından şu an her şeyim bir tıbbi müdahaleye bağlıydı. her zerremle onu hissedebiliyordum, yaşadığı acıların aynını o yaşarken bende yaşıyordum.

Onu öylece, çaresiz kollarımda yatarken gördüğüm her seferde kalbim sıkışıyordu. Yüzüne tekrar tekrar baktım, dış dünyayla iletişimim tamamen kesilmişti. O an tek odağım sevdiğim kadındı. Beni çekiştirmeleriyle geldiklerini fark ettiğim sağlık görevlileri onu yavaşça kollarımdan aldılar. hissiz bir yüz ifadesiyle onu sedyeye taşımalarını izledim.

Benim dizi senaryomdaki ana karakter oydu ve eğer ana  karakterler ölürse dizi biterdi.
Hastaneye ulaştığımız an Belinay'ı apar topar ameliyathaneye aldılar. Bense perişan bir şekilde ameliyathanenin kapısındaki koltuklardan birine tek başıma oturdum.

-Yıl 2002 İstanbul -

Annemin bana almadığı oyuncak araba için hüngür hüngür ağlıyordum.

Annem bana Bakarak
"şşşt, erkekler ağlamaz emre" dedi.
Bende gözyaşlarımı silerek hıçkırılarımın arasında anneme sordum:

"peki çok sevdiği bir şey için ağlarlarsa anne?"

annem gülümseyerek ve aynı an da yüzümü yavaşça okşayarak cevap verdi.

"Belki birazcık ağlayabilirler."

☘️☘️☘️

İçimden "Allah kahretsin! Eğer sevgilime Bişey olsun yemin ederim yaşatmam onları!" diye düşündüm düşündükçe

Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum, aklıma annemin sözleri geldiğinde "belki biraz ağlayıp içimi dökebilirim " diye düşündüm ve gözyaşlarımı yavaşça serbest bıraktım.

uzun süre sonra bu hissi yaşamıştım, göz pınarlarımdan yavaşça dökülen yaşlar yanaklarımı ıslatıyordu. bir yandan ağlamamın kuvvetlenmemesi için ellerimi sıkıyordum. acilen kimse görmeden toparlanmalıydım. şu an hayatımdaki her şey önünde bulunduğum ameliyathanenin içindeydi, benim hayatım o ameliyathaneye bağlıydı. eğer içeriden kötü bir haber gelirse bu sadece sevdiğimin değil, benimde sonum olurdu.

Akan gözyaşlarımı artık durduramıyordum, kendimi serbest bırakmıştım; hayatımda ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordum. aynı zamanda hayatımda ilk defa bu kadar çok ağlamıştım, gözlerim gözyaşlarından ötürü etrafı göremez olmuştu. saatler geçiyordu ama ağlamam geçmek bilmiyordu, hatta geçmediği gibi daha da şiddetleniyordu.

Birden bana ne yaptığını düşündüm, bu kız bana bu kadar ne yapmış olabilirdi? hiç ağlamayan beni bu kadar çare siz hissettirip saatlerce ağlatan kız bana en fazla ne yapmış olabilirdi?
Ne yapmıştı da bunu başarabilmişti? inanın bana, bunun cevabını bende bilmiyordum.

Bir yandan da ameliyathanenin kapısına bakarak "güzelim... Nolur beni bırakma" diyordum. "Nolur, lütfen."

Umutla bir bekleyiş içerisindeyken doktorun ameliyathaneden panikle çıkmasıyla gözyaşlarımı hızlıca silip ayağa kalktım ve doktora doğru bakarak  söyleyeceği şeyi beklemeye başladım...

Doktor bana doğru baktı derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Çok şanslısınız ki kurşun hastanın boşluk kısmına denk gelmiş biraz daha üst kısmına denk gelseydi karaciğeri parçalanabilirdi. Ama hayatı tehlikesi için aynı şeyi söylemem."

deyince titremeye başladım. Çok korkuyordum onu kaybetmekten çok korkuyordum. Doktor üzgün bir ifadeyle cümlesini devam ettirdi.
"Önümüzdeki 24 saat hasta için çok önemli. Uyanmasını bekleyeceğiz. Hastamız şuanda yoğun bakım da yanında fazla kalmadan görebilirsiniz. Geçmiş olsun." dedi ve hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı.
Hızlı adımlarla yoğun bakımın Kapısından içeri girdim. Girdiğimde Belinay hareketsiz bir şekilde yatıyordu onu bu şekilde görmek bile beni perişan ediyordu. Yavaşça yatağın yanındaki koltuğa oturdum Belinayin ellerini ellerimin arasına aldım ve konuşmaya başladım.

 Yavaşça yatağın yanındaki koltuğa oturdum Belinayin ellerini ellerimin arasına aldım ve konuşmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sevgilim.." dedim titreyen seslimle. "Lütfen beni bırakma ben sensiz yaşayamam." Yavaşça ellerini öpmeye başladım. Elleri buz gibiydi.

"Keşke.." tam cümleme devam edecekken göz yaşlarımı tutamadım ve hıçkırıklar arasında "Keşke sana kırmızı yakışıyor demeseydim."

"Hiç yakışmıyor Sevgilim..." dedim çaresizce. "Nolur uyan artık."

Ben göz yaşlarımı tutamayıp belinayin ellerini ellerimin arasına almış bir şekilde ağlarken belinayin parmaklarının kipirdattigini hissettim. Hemen başımı kaldırıp Belinaya baktım Yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Belinaya bakıp tekrar tekrar "çok şükür." dedim.

Bölüm sonu


Bir bölümün daha sonuna geldikkk
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayın
Oy verip yorum yaparsanız sevinirim
Sizleri seviyorum.
Instagram; @beyzaalkoc.hayatimolmus

Kederli Aşk [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin