20. Bölüm

791 20 23
                                    

Belinayın anlatımıyla

Bugün her zaman olduğu gibi Baran sabah erkenden çıkıp şirkete gitmişti bende onu ziyarete gitmek istemiştim. Hazırlanıp evden çıktım yaklaşık yarim saat sonra şirkete geldim. Çalışanlar beni görür görmez kıyafetlerine çeki düzen verdiler. Bende onlara selam verip baranın odasına çıktım. Baranın odasından sesler geliyordu. Yanında biri mi vardı? Yoksa tek miydi? Kapıyı çalmadan içeri girdim. İçeri girdiğimde kimse yoktu baran tek basinaydi ve sigara içiyordu beni görür görmez hemen ayağa kalktı ve oarmaklarının arasındaki sigarayı bıraktı.

"Güzelim, hoşgeldin." bana sarıldı. Baran ben gelmeden sigara içtiğine göre kesin bir şeye sinirlenmiş olmalıydı bana sarılınca sakinlesmis gibi gözükse de hâlâ sinirliydi.

"Yine neye sinirlendin sen?" dedim anında. Bana yansıtmak istemediği her halinden belliydi. Derin bir nefes alıp verdi. "Boşver güzelim önemsiz bişey."

"Dökül." dedim tek kelimeyle. Benim inatçı biri olduğumu biliyordu o yüzden daha fazla diretmeden konuşmaya başladı.

"Buraya bir tane adam çiçek gönderdi. Çiçeğin üstündeki kartta çiçeğin sana geldiği yazıyordu ama isim yazmıyordu. "

Maşallah ne çok hayranım var mübarek!

"Buna mı sinirlendin sen?" deyince anlatmaya devam etti. "Kartta isim yazmıyordu sonra asistanlarima bu kişiyi bulmalarını emrettim, buldular." dedi. Açıkçası konuşmanın sonunu çok merak ediyordum.

"Adamı dövdüm." deyince gözlerim açıldı. Barana baktım gerçekten de şaka yapmıyordu adamı dovmustu.

"Ne?" dedim anlamsizca. "Adamı dövdüm ve sana sevgi dolu cümleler yazdığı o kartı ona yedirdim." deyince daha da hayretle baktım.

"Ciddi olamazsın." İnanmak istemiyordum.

"Çok ciddiyim." dedi. "Daha sonra sana iltifat ve sevgi sözlükleri yazdığı elini kırdım." O konuşurken başında ki yara izini fark ettim büyük ihtimalle adama kafa atmıştı. Hemen oturduğum yerden kalktım ve baranın kucağına yavaşça oturdum o henüz ne yaptığıma anlam veremedi. Oturduğum zaman elimi alnına götürdüm ve yarasına baktım fazla ciddi değildi.

Kucağında oturuken fazla baskı yapmış olacağım ki kısık sesle konuşmaya başladı. "Oha Belinay, şirketteyiz kızım."

Gülmemek için zor duruyordum en küçük bir şeyde bile onu öptüğüm zaman bile kendinden geçip mutlu oluyordu.

"Niye sigara içiyordun?" onu zor durumda bırakmak hoşuma gidiyordu.

"Sinirlenmiştim." bir gün bu sigarayı kesinlikle yasaklayacaktım. Ellerim saçlarına gitti o güzel kahverengi saçlarını okşamaya başladım. "Belinay hanım? Sizden beklenmedik şeyler bunlar." gülmüştü.

Kucağından kalktım. "Sus be."

O da ayağa kalktı. "İnsan hiç sevgilisine sus der mi? Çok ayıp." İstanbul beyefendisi damatları tutmuştu yine.

"İyi ki geldin." dedi "Bende seni bir yere götürmek istiyorum." Deyince bir yandan mutlu bir yandan da heyecanlıydım. Her halde yemeğe falan götürecek diye düşündüm içimden.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.

"Süprizler  söylenmez." böyle maceralı şeylere bayılıyordu.
Beni kolumdan tuttuğu gibi dışarı çıkardı. Apar topar hareket ettik. Sürpriz yapmak istiyordu bu yüzden bozmak istemedim. Dışarı çıktık ve arabaya bindik. Arabadayken benim gözlerimi kapattı. Açıkçası iyice korkmaya başlamıştım. Geleceğimiz yere vardigimizda emre beni yavaşça arabadan indirdi. Ellerini belime sardı ve yurumeme yardımcı oldu. Gözlerim kapalı olduğu için hiç bir şey göremiyordum. "Baran."

Kederli Aşk [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin