ŞAFAĞIN MİRASI (+18)

GİRİŞ

Herkese merhaba.

Belki aranızda bizi tanıyan çıkar 🫣🫢 geri döndüm 🫡
Şafağın Mirası 2021'de yazıp yayınladığım ama ilk bölümden öteye götüremediğim kurumdu. Yeni haliyle herkese merhaba 💃

Umarım seversiniz başlama tarihlerinizi alabilir miyim buraya? 🌸

O zaman yeni başlangıçlara ve geri dönüşlere 🥂

Keyifli okumalar dilerim...

GİRİŞ

#Amy Stroup – in the shadow

Ayın hem güven veren hem korku salan aydınlığı odanın küçük penceresini örten kalın perdelerin aralığından içeri sızıyordu. Ancak odaya sinsice sızan karanlık öyle güçlüydü ki ay ışığının mistik enerjisi bile savaşamıyordu, sessizce ama büyük bir hızla büyüyen karanlık güçle.

Etrafındaki tüm ışığı kendine hapseden karanlık yavaşça hareketlendi. Koyu bir sis bulutu halinde kıvrılarak odanın içinde ilerlemeye başladı. Çok eşyası olmayan küçük odada, pencerenin biraz ilerisine odanın ortasına konuşlanmış çift kişilik yatağa ulaşması çok uzun sürmemişti.

Yatakla pencere arasındaki boşlukta durdu. Katran karası karanlık sisin hemen arkasında kalan, uzun ince pencereden sızan ay ışığı artık büyük yatakta derince uyuyan genç kızın üzerine düşmüyordu.

Odadaki tek ses yatakta dağınıkça yatan genç kızın yumuşak soluklarıydı. Karanlık hareketlerini yavaşlattı, yatağa biraz daha yaklaştı. Genç kızın sanki tüm kötülükleri kendine kalkan yapmış gibi duran huzurlu uykusu sekteye uğradı, burun buruna durduğu bu tehlikeli ve ona düşman varlığı sezinlemiş gibi huysuzca yerinde, ince örtünün altında kıpındandı. Yüzü, artık ona daha da yaklaşmış durgun karanlığa dönüktü.

Katrandan gölge önce büyüdü, ölüm vadeden bir okyanusun azabı gibi çağladı. Sonra bir anda geri çağrılan bir itaatkâr gibi geri gitti sahibine. Gölgenin kaynağında, tam ortasında bir silüet belirdi. Cisimsiz ama şekli yapılı bir bedeni andıran karanlık sis gitgide keskinleşti ve sadece çehresi görünen bir erkek bedenine evrildi.

Üzerine giydiği gri dumanlar bedenini saklasa da ölümü bile emrine alacak siması ne denli güçlü ve tehlike vadettiğini kanıtlıyordu. Adamın bedeni yatağın yanında sabit, cinayet işlemeye meyilli bakışları yatakta hiçbir şeyden haberi olamadan uykusuna devam eden kızın üzerine kilitli olsa da etrafını saran hareketli uzuvlara benzeyen gri ve karanlık gölgeler her yerdeydi.

Karanlık; adamın bedeninin etrafında ona sadık bir evcil hayvan gibi dans ediyordu, bu soğuk sisten karanlık inceldi, bir yılan gibi kıvrılıp derin bir uykuda olan genç kızın bedenine doğru usulca sokuldu. Kız hissettiği farklılıkla homurdanarak yan döndü ve büzüldüğü yerde huzurlu uykusuna devam etti.  Şimdi kızın hem yüzü hem de bedeni karanlığın evi olan adama dönüktü.

Katrandan sis kıvrılarak kıza ulaştı ona temas etmekten kaçınır gibi etrafını sardı, üzerini örttü. Sanki yaşamını devam ettirmesi için gereken tek şey genç kızdı ama ona dokunursa da yok olacaktı. Sanki sisin katrandan öfkesinin ve nefretinin tek sebebi bu kızdı ama ondan biraz bile uzaklaşsa mahvolurdu.

Kızın saçının ince bir tutamına değen karanlığın parçası annesine muhtaç bir bebek gibi titredi ve olmaması gereken o temas adamın kendine gelmesini sağladı. Bozulan bir büyü gibi anında geri çekti gölgesini, şeklini değiştirdi, sisten haline geri büründü.

Ancak kızın üzerindeki varlığı tam bitmeden sisin ince ucu kızın çıplak omzunu okşayarak geçti. Tam o esnada tiz bir ses yankılandı kapalı pencerenin ardında. Hırçın bir kuş sesi.