10. BÖLÜM: "VALEN'İN KIYAMETİ"

1.3K 128 82
                                    

Selam ✨

Bölümlerden haberdar olmak ve benimle tanışmak için beni instagramdan takip edebilirsiniz 🤝

Instagram: selinnera

Şafağın Mirası'la ilgili her türlü serzeniş, isyan, yeni bölüm sormak ya da kurguyla ilgili konuşmak için bana mesaj atabilirsiniiz 😍🥹 eleştirlerinizi ya da kurguyla ilgili düşüncelerinizi aşırı merak ediyorum lütfen yazın. 🙏🫠 burası ya da instagram fark etmez.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! Bir kaç tane olsa yorum yapın sizleri o şekilde bile tanımak görmek isterim 🥹

Keyifli okumalar dilerim...

Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


10. BÖLÜM: "VALEN'İN KIYAMETİ"

#Valerie Broussard – a little wicked

Kade önümden büyük ve uzun adımlarla yürümeye devam ettiğinde asabice "Biraz yavaş gidebilir misin?" diye sordum. Omzunu üstünden bana bezgin bir bakış atıp seslice nefesini bıraktı ve adımlarını biraz olsun yavaşlattı.

Valen Krallığı'na henüz gelmiştik. Gidene kadar, daha doğrusu gitmeye karar verene kadar Kieran'ın yanımda en yakın arkadaşı Kade'i de göndermek istediğinden haberim yoktu. Reddetme fırsatım olmamıştı ama zaten yanımda birilerini olması, bu yeni evlendiğim kocamın bana düşmanı gibi bakan asker arkadaşı bile olsa, hayır demeyeceğim bir şeydi. Valen Krallığı değil de orada yaşayabileceklerimin ihtimali beni daha çok korkutuyordu.

"Krallığın neresindeyiz?" diye sordum.

Rûden dair hiçbir bir şey bilmediğim için en ufak bir bilgiye fazlasıyla hevesliydim. Kaç krallık vardı, özellikleri neydi, konumları neredeydi, kaç çeşit ırk vardı ya da bu krallıklar ne kadar büyüklükteydiler bilmiyordum. Oturup ders çalışır gibi asla öğrenemeyeceğime göre de Rûden'in her bir köşesini yaşayarak, giderek öğrenecektim.

"Valen ormanlarındayız," diye cevapladı beni Kade.

Bulunduğumuz yere orman demeye bin şahit isterdi. Ayak bastığımız toprağı neredeyse kurumuştu ve tıpkı toprak gibi göğe uzanan, birbirine yakın sık ağaçlar da kuru birere daldan ibrettiler. Dakikalardır yürüyerek yanından geçtiğimiz ağaçların bir tanesinin bile dalında yaprak ya da yaşam görmemiştim. Hava kararmaya başladığı için havası lacivert bir renge bürünen ormana sis inmişti. Şimdiye kadar tek bir canlı da görmemiştik üstelik. Kieran, Kade ile beni kendi gücüye buraya gönderdiğinden beri yolu bildiği belli olan Kade'in peşinden ormanın içinde ilerliyordum.

 Kieran, Kade ile beni kendi gücüye buraya gönderdiğinden beri yolu bildiği belli olan Kade'in peşinden ormanın içinde ilerliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ŞAFAĞIN MİRASI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin