Selamm napıyosunuuzzz???Biraz uzak kaldık farkındayım, (verdiği sözü daha enn başından tutamayan yazar pozu jfhfkglg) özel hayatımda bazı inişler çıkışlar yaşadım ama şimdi buradayımm. İyileşme ve yeniden doğma zamanıı!!!
Bölümleri anlaştığımız gibi kısa ama yakın aralıklarla atacağım. Normalde 2. bölüm kurguda geçmişten bir parça olduğu için geçiş bölümü olacaktı ve ikiye bölüp yayınlarım diye düşünmüştüm ama tabii ki yine yazdıkça yazasım geldi ve üçe bölme kararı aldım. Diğer part hazır iki üç güne salarım jfkflg Bundan sonraki diğer bölümler de bu şekilde ikişer veya üçer kısım şeklinde yayınlanacak. Bölüm başlıkları listesine bakanların umarım umarım kafası karışmaz jfkflgş Nyse çok uzatmadan bölüme geçeyim.
Keyifli okumalar dilerim...
Bol Bool yorum bekliyoruumm...
2. BÖLÜM: KARANLIK DOKUNUŞ
2.Kısım
#amy stroup – In the Shadow
Daha fazla oyalanmadan küçük siyah kol çantasının içine ihtiyacı olan eşyalarını da alarak odadan çıktı. Saat akşamüzeri yedi civarıydı, kendi gibi binadan ayrılan ve henüz dönüyor olan birkaç öğrenci haricinde yurdun girişindeki küçük resepsiyon boştu.
Kaldığı öğrenci yurdunun biraz aşağısında bulanan işlek caddeye kadar yürümek zorundaydı çünkü binmesi gereken otobüs sadece oradan geçiyordu. Birkaç kişi haricin de boş olan durağa gelince fazla beklememişti ki binmesi gereken otobüs geldi. Gelen otobüse kendiyle beraber sadece bir kişi daha binmişti ve fazla kalabalık da olmadığı için hemen arkalarda kalan boş koltuklardan birine oturdu.
Yolu uzun değildi ama yine çantasına tıkıştırdığı kulaklığı çıkardı ve müzik listesinden bir şarkı çalmaya başladı. Telefonu eline almışken de yerine çalışacağı arkadaşına yola çıktığını ve birazdan varacağına dair kısa bir bilgilendire mesajı attı.
Kalabalık ve yoğun geçecek bir sergi olacağını tahmin edebiliyordu. Eserleri sergilenecek sanatçılar çok ünlü değillerdi ama bu camiadan olan herkesle de bağlantıları var. Okulundaki hocaların bile çoğu katılımcı, iki tane profesör de eser sahibi olarak orada olacaktı.
Meyra henüz ikinci sınıfın başında olduğu için böyle yerlere sadece bir hocası vasıtasıyla tanıştığı Dildem Hanım sayesinde katılabiliyordu. Sergi görevlisi olarak küçük büyük fark etmeksizin çağırıldığı her sergiye gitmeye çalışmıştı. Hem para kazanıyor hem de okuduğu bölümle ilgili konuları doğrudan deneyimliyor olmak başına gelen büyük şanstı.
Serginin yapılacağı salonun konumu Alkan'ın nezih semtlerin birindeydi. Bu nedenle sergiye en yakın durakta inmiş ve oraya kadar da yürümüştü. Yaklaştıkça yükselen sesler ve artan ışık araba tıkanıklığı daha da gerilmesine neden olmuştu. İnsan içinde, özellikle de sosyal statüleri hoşlanmayacağı kadar iyi olan inanların içinde bulunmayı pek fazla sevmiyordu. Bir pot kırıp kendini rezil etme korkusu yüzünden sürekli diken üstünde olması da işini hiç kolaylaştırmazdı. Sakar bir insan değildi ama mükemmeliyetçi yapısı anksiyete bozukluğu ile birleşince onun için ölümcül olabiliyordu.
Fazla göze batmadan sergini henüz açılmamış kapısına doğru ilerledi. Saat daha sekiz civarıydı ve sergi dokuzda açılacaktı. Girişteki kabalık daha başlamasına bir saat olan bir etkinlik için fazlaydı. Kalabalıktan sıyrılıp kapıdaki görevlilere otobüsteyken boynuna geçirdiği, bilgilerinin yazılı olduğu görevli kartını göstererek içeri girdi.
Kendisi gibi diğer görevlilerden sorumlu olan kişi bulup geldiğinin bilgisini verdi. Yanında getirdiği tek eşyası olan çantasını sorumlu kadının gösterdiği, arka tarafta kalan, kendileri için ayrılmış kilitli dolaplardan birine koydu. Küçük anahtarı telefonu gibi üzerinden çıkartmadığı blazer ceketinin derin cebine attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAĞIN MİRASI (+18)
Fantasía❗️Yetişkin okurlar içindir. Korku ve yetişkin ögeler içermektedir.❗️ Yıllar önce; evrenler karıştı, yaşamlar birbirine savaş açtı. Beyaz ve siyah artık dengede değilken kanla bir antlaşma imzalandı, bir kehanet doğdu. Işık karanlığa bulanıp dengeyi...