Herkese merhabaa, nasılsınııızz??? Umarım çookk iyisinizdir.
2. Bölüm'den herkese merhaba. Yeni bölümlerin gelişiyle ilgili size danışmak istediğim önemli bir konu var. Şimdi ben normalde uzun bölümler yazıp haftada bir bölüm atacaktım ancak 2,5-3k'lık bölümler ile üç güne bir bölüm atmam daha mantıklı olacak gibi. Siz hangisini istersiniz, yorumlarda belirtin lütfeenn!!!
-2,5-3k uzunluğunda, üç güne paylaşılan yeni bölüm butonu!!
-En az 6k uzunlığunda haftada bir paylaşılan yeni bölüm butonu!!
Not bu bölüm 2. bölümün yarısı yani ilk kısmıdır, diğer yarısı üç gün sonra gelecek. Teşekkürler <3
Keyifli okumalar dilerim... Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...
2. BÖLÜM: KARANLIK DOKUNUŞ
1.Kısım
# sam tinnesz, zayde wolf - Man or a Monster
İlahi Bakış Açısı
09.09.2009
Güzün habercisi koyu bulutlar son bir haftadır olduğu gibi yine gökyüzüne hâkimdi. Hava sihirli bir sopa değmiş gibi eylül ayının gelişiyle bir anda soğumuştu. Soluk grinin ve yağmurun mevsimi gelişini böyle duyurmuştu.
Havadaki ağırlık güçlü bir enerjinin habercisi, zalim bir ziyaretçinin ikazıydı. Canlılık sanki hissediyor gibi gizlenmiş, yaşam şahit olacaklarına hazırlık yapıyordu.
Saat akşamüstü vaktine yaklaşmış, zaten boğuk ve sisli olan hava biraz daha gölgelenmişti. Kimsenin uğramadığı sokağın köşesinde kalan parkta küçük kız kendi başına sallanıyordu.
Uğultulu rüzgâr daha şiddetli estikçe kendi çabasıyla salıncağını hızlandıran küçük kız yüzüne çarpan serinlikle daha da mutlu oluyordu. Rüzgârın yüzüne doğru dağıttığı saçlarından kurtulmak için yüzünü göğe doğru kaldırdı ve tenine düşen birkaç yağmur damlasını hissedince gülümsedi.
Yaşıtları muhtemelen kötü kava durumu nedeniyle evlerinden çıkamıyordu ancak Meyra büyükannesine görünmeden evden çıkabilmeyi başarmıştı. Henüz dokuz yaşında olmasına rağmen artık büyüdüğünü hissetse de büyükannesinin ona parka giderken bile engeller koymasına anlam veremiyor, çocuk aklıyla öfke duyuyordu.
Yağmur sabit bir yavaşlıkla yeryüzüne düşerken saçlarının tepesi çoktan ıslanmıştı. Salıncağın hızı ayakları yorulduğu için yavaşlamıştı. Biri düz biri yuvarlanarak inen iki kaydırak ve birbirinin aynı yan yana duran iki salıncaktan oluşan yol kenarındaki bu küçük parkta küçük Meyra'dan başka kimse yoktu.
Uzaklarındaki dağın tepesinde bulunan, gökyüzünü bir örtü gibi örten bulutlara nazaran daha koyu renkteki bulutlarda çakan şimşek şiddetli bir yağmurun veya fırtınanın geleceğini gösteriyordu. Meyra ise garip bir şekilde bu tür havalarda mutlu olur; yağan yağmuru, havayı damarlar gibi kuşatan yıldırımları ve ışık kümesi şeklinde bulutlara dolan şimşekleri izlemeye bayılırdı.
Parkın hemen karşında, tek bir arabanın bile geçmediği yolun diğer tarafındaki kaldırımda bir hareketlilik başladı. Hava dalgalandı, gerginleşti ve sanki buğulanır gibi silikleşti. Sonra gri ince bir duman formu tam o noktadan büyümeye başladı. Duman gittikçe karardı, büyüdü, hareketlendi.
Yeryüzüne çalınan bir kara leke gibi ölümün kehaneti işlemeye başladı. Azılı bir katil kurbanını arıyor, annesine muhtaç bir yeni doğan yaşama tutunmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAĞIN MİRASI (+18)
Fantasia❗️Yetişkin okurlar içindir. Korku ve yetişkin ögeler içermektedir.❗️ Yıllar önce; evrenler karıştı, yaşamlar birbirine savaş açtı. Beyaz ve siyah artık dengede değilken kanla bir antlaşma imzalandı, bir kehanet doğdu. Işık karanlığa bulanıp dengeyi...
