Hızlı hızlı lavaboya ve terasa da baktığında Sena'yı görememiş olmanın verdiği sinirle konağı inletir vaziyette "-SENAA!" diye bağırmıştı.Konaktaki herkes odalarından dışarıya çıkmıştı ama Sena ortalıkta yoktu. Mahsun bir kaç kere daha Sena diye bağırdıktan sonra ellerini beline koyarak
"- Nerdesin Sena nerdesin! Umarım Sena, umarım bu konakta bir yerdesindir! Umarım kaçmak gibi bir aptallık yapmazsın! "
~~~~~~~~🍀🍀🍀🍀~~~~~~~~
İnsanın duygularını kaybettiği, umutsuzluk ettiği her zaman diliminde mutlaka bir mucize bulunmalıydı. Bu mucizeyi sadece ve sadece insan hayatında veya yanındaki insanlarda arayıp bulaması, sihirli bir değnek değmişcesine hayatını değiştirmesi gerekliydi.
Düğün akşamı Mahsun konaktan çıkıp gittiğinde, Sena yaşadıklarına lanetler okuyarak bütün odayı dağıtmıştı.
Konaktakiler henüz eve gelmemişti fakat evin hizmetkarı Zelal hanım hariçti. Zelal hanım duyduğu seslerden, Mahsun'un tekrardan Sena,ya şiddet uyguladığı düşüncesi ile Nusaybin'deki kuzeni Zafiye'ye aramış 10 günlüğüne ona bir misafir bırakacağını söylemişti.
Mahsun konaktan Ferzan ve İlyas'ı alıp gittiğinde Zelal hanıma gün doğmuşcasına koşup Sena'nın odasına gelmişti. Sena delirmiş gibi üstündeki gelinliği parçalamış, odayı tanınmaz hale getirmişti. Usul usul odanın köşesinde ağlayan Sena'nın yanına gittiğine ellerini bir anne edasıyla saçlarına götürmüş, Sena bu temasla daha çok ağlamaya başlamıştı.
Bıkmıştı artık bu kadar değerinin bilinmemesinden, bıkmış usanmıştı onu bir amaç gütmeden seven kimsenin olmayaşından. Sahi kime bu kadar kötülük yapmıştı da bu olaylar başına gelmişti. Zelal hanım usulca Sena'ya sarılarak
"- Hadi kalk kızım seni bu ızdıraptan kurtaracağım." Deyince Sena bir umut gözlerini Zelal hanıma dikmiş
"- Gerçekten mi Zelal abla ? Gerçekten beni bu mahsenden kurtarabilecek misin ?" Diye soruvermişti.
Çünkü kendini o kadar hiç görüyordu ki buradan kurtulabileceğini asla düşünmüyordu. Zelal abla saçlarına öperek
"- Ağam gelmeden kalkarsan evet olur kızım, hadi üstüne birşey al araba aşağıda bekliyor çabuk olalım." Dediğinde Sena bi hışımla ayağa kalkıp dolaba koşmuştu üzerine ceket alıp çantasınada bir kaç kıyafet koyduktan sonra Zelal ablaya dönmüş
"- Abla hadi o zaman." Diyerek harekete geçmişlerdi. Zelal hanım önde Sena arkada konağı kontrol ede ede aşağıya iniyorlardı. Kimseye görünmeden muftak çıkış kapısına gelince, kapıda bekleyen taksiye bindirip kardeşi Zafiye'ye göndermişti Sena'yı.
Zelal hanım içeri girdiğinde, hemen sağı solu kontrol etmiş işinin başına dönmüştü. Yıllardı çalıştığı insanlara ihanet etmenin verdiği utanç vardı içinde ama en çokta Sena'yı bu işgenceden kurtardığına seviniyordu.
Aradan yarım saat geçmiş konak ahalisi eve gelmişti. Zelal hanım yukarı salona çıkarak Nurjin hanıma bir istediklerinin olup olmadığını sorduktan sonra aldığı cevapla evine gitmek için hazırlanmaya başlamıştı.
Konağın son kontrolünü de yaptıktan sonra konak kapısından çıkarken Mahsun'un geldiğini görmüştü. Mahsun arabadan inip Zelal ablanın yanına geldiğinde
"- Hayırdır Zelal abla bu saatte nereye böyle?" Deyince biran tedirgin olmuştu. Zelal hanım ona dönerek "-Şey ağam eve gidecektim, seni de bekledim gelmeyince çıkayım dedim, müsade edersen eğer gideyim ben" diyerek korkusunu heyecanını belli etmeden gitmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHSEN
ChickLitHerkes hayatının ilk nerede kaydığını dün gibi hatırlar. En güvendiği yerden aldığı o yarayı ve yaranın sahibini daima hatırlar. Seni bir ömür boyu unutmamak boynumun borcu olsun.. 🥀🥀🥀 #hiraizerdüş ~~~~~~🍀🍀🍀🍀~~~~~ Ben bu hayattan çok birşey...