48. Bölüm: Kuğunun Kanatlarında, Şahinin Gözlerinden

329 32 77
                                    

 Bölüm şarkımız: Sia - Fire Meet Gasoline

 İyi okumalar!

...

''Beni nazik bir öpücükle bıraktığın gece,

 Sadece bir güzellik sahnesi kaldı geriye.''

...

 2 ay sonra

 Uzun süredir kapının pervazına yaslı olan omzu artık canını yakmaya başlayınca karşısındaki adamın sözlerini başıyla onaylayarak yaslandığı yerden hafifçe ayrılıp kollarını göğsünde kavuşturdu Şahin. Hassas kulağından mı yoksa her zaman, her şeye karşı dikkatli biri olarak yetiştirilmesinden mi bilmiyordu ama şu an, bir an önce gitsinler bıkkınlığıyla konuşulanları kulak ardı ederek dinlemesine rağmen hiçbir şey kaçırmıyordu.

 Farklı sorular da olsa hepsinin çıktığı yer aynıydı; herkes ne davası olursa olsun bir şekilde babası hakkında bilgi edinmek istiyordu. Oysaki Şahin'in kulakları, şu an gözlerinin görmediği, salonda kendini bekleyen sevgilisindeydi. Üstelik babası hakkında bilgi vermektense bilgi edinmek daha çok ilgisini çekiyordu. 

 ''Hayır.'' Sessizleşen ortamdan soruların kesildiğini ve konuşma sırasının kendine geldiğini anlayınca söze başladı Şahin. ''Eklemek istediğim bir şey yok. Hastanedeyken de sonrasında da benimle iletişime geçmeye çalışan birileri olmadı. Teşekkür ederiz...''

 İki polis de sözlerini onaylayıp imzalayacağı kağıtları hazırlamaya başlarken rahat bir nefes aldı Şahin, artık gideceklerdi. Ancak piyanistin gözleri, o kısacık süreyi beklemeye bile tahammül edemeyince hemen salona kaydılar; koltuğun üzerinde dizlerini kendine çekmiş, başını da dizleri üzerine yaslamış oturan Laçin'i buldular. Ela gözleri de karşısındaki kısık sesli televizyondansa çoktandır kendini izliyordu. O bakışlardaki ifadeyle dudağının bir kenarı kıvrıldı piyanistin. Şimdi, gerçekten evlerinde, her şeyden uzak olmasa da daha 'normal' bir hayatı yaşamak mı yoksa Laçin Yüksel'in, birisine hayran hayran bakması mı daha hayaldi?

 Üstelik o birisinin kendisi olması, zaten yüksek olan özgüvenini daha da yükseltiyordu. Akademi binasının arkasından ayrılırken geri dönüp bir veda etmeye yetecek kadar tanımak istediği balet, şimdi elinden tutmuş, kendisiyle aynı yöne doğru yürüyordu.

 Laçin de gülümsemesine karşılık verince tekrar polislere döndü Şahin, hızla gösterdikleri yerleri imzalamaya başladı. Limandaki operasyonunun üzerinden iki ay geçmesine rağmen hala her şey dün yaşanmış gibi olanları aşamamıştı. Bir ay boyunca hastanede kalmışlar, bu süreçte de iyileşmeye odaklanmak yerine yine kaçmalarını gerektirecek bir durum olacak mı, nasıl ve nereye kaçabilirler diye kafa yorup durmuştu. Daha çok da her bir soruyu, başına 'Laçin'le' diye ekleyerek düşünmüştü çünkü Laçin'in, belki de kendinden daha dayanıklı bedeni olduğunu bilmesine rağmen aldığı yaraların şokunun onu nasıl etkileyeceğini bilmiyordu. Zıpladığı yükseklikten dengesini kaybedip de düşmekle bedeninde bir kurşun yarası açılması pek de aynı kefeye koyulamazdı sonuçta. Neyse ki, hiçbirini kendi kendine değil, baletiyle de paylaşarak düşünmüştü. 

 Beraber birçok yeni senaryo tasarlamış olsalar da sanki bu sefer, yaşanılanlara yabancılarmış gibi gelişmelerin kendi lehlerine ilerlemesini yabancı gözlerle ve şüpheyle izlemişlerdi. Daha çok Emel'in müdahaleleri ve yasal dünya içindeki yasadışı oyunların da etkisiyle iki gencin Polonya'da, evlerinde kalmalarına izin verilmişti. Şu an onları Türkiye'de bekleyen akbabaların; tehlikenin sayısı daha çoktu çünkü.

 Hastanedeyken de evlerine döndüklerinde de hep sivil polislerin gözetiminde olmuşlardı. Hem uğraştıkları mafyalarla bir ilişkileri var mı diye hem de tam tersi, onlardan korumak için hala izleniyorlardı. Bunun yanında bir de her hafta gelip sözlü olarak da ifadeleri alınıyor, markete de olsa dışarı çıktıkları an polisler tarafından takip ediliyorlardı. Ancak iki genç de şu an, bu durumdan şikayetçi değildi. 

KAN GÖLÜ BALESİ - BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin