İyi okumalar!
...
Asla dünyanın daha iyi olması için iç geçirme,
Dünya zaten bestelenmiş, çalınmış ve söylenmiş.
Aklımdan geçenler yazdığım müziktir.
Her şeyim, gecenin gelmesi adına bir dilektir...
...
''Double tour!''
Altı genç, salonda yankılanan otoriter sesle aynı anda harekete geçerken hemen hızlı iki adım yana kaymış, ardından yerden havalanıp sert iki dönüşün ardından tekrar tabanları üzerine düşmüşlerdi. Ancak hiç durmadan aynı hareketi tekrar ve tekrar yapmaya devam etmişlerdi. Çünkü aksi yönde bir komut gelmemişti.
Kumral saçlar her bir dönüşte havalanırken saç diplerinde biriken terler de birçok kişinin aksine kötü görünmekten uzak, farklı bir ışıltı katıyorlardı en öndeki balete. Kararlı, üzerindeki füme rengi tişörtle grileşen ela gözleri ise sadece kendi odak noktasına sabitlenmişti. Basit bir derste bile diğer dansçıların gözlerini üzerine çekmeyi ihmal etmiyordu.
Dansçıların tekrar tabanları üzerine düşmesiyle ise salonda bu sefer durmalarını işaret eden bir el çırpma sesi duyulmuştu. Altı dansçı da aynı anda durup bir ayaklarını yerden geriye doğru sürüdükten sonra reveranslarını vermişlerdi şimdi.
Hala kararlı bakışlarını koruyan elalar, şimdi memnuniyetle kendine bakan hocasına odaklanmıştı. Kadın, hafifçe gülümsedikten sonra ise gözlerini Laçin'den çekmeyerek yine yüksek bir sesle ''Bravo!'' diye bağırmıştı.
Herkes dersin sonlandığını anlarken kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı şimdi. Hocaları, dansçıların arasında dolanıp gerekli uyarıları yaparkense toparlanıp hemen kendine fırlatılan havluyu yakaladı Laçin.
Helin gülümseyerek yanına gelirken başıyla hocayı işaret etmişti. ''Yerinde gözün mü var?''
Laçin hafifçe gülümsedikten sonra hemen olumsuz anlamda başını sallayıp havluyu omuzlarına astı. ''Öğrencim olmak istemezdin Helin, emin ol.''
Beyaz tenli kız yerden çantasını alırken hemen kaşlarını havalandırdı. ''İstememek demeyelim de,'' diye uzatıp çantasını bir omzuna astı. ''Burada, öğrencin olacak seviyede dansçılar yok diyelim...''
Laçin gözlerini devirirken matarasını bir eline aldı ancak dudaklarına götüremeden salondaki alaycı bir sesle duraksadı.
''Bravo!'' Barlardan birine bacağını uzatmış, soğumaya çalışan sarışın genç direkt Laçin'i hedef alarak sesini yükseltmişti. Ancak ciddiye alınmayınca sinirle gülüp ''Ne zaman biz yokmuşuz gibi davranmayı keseceksin acaba? Ah, pardon!'' dedikten sonra salondan çıkmış, koridorda ilerleyen hocalarının arkasından bir bakış attı. ''Keseceksiniz...''
Laçin duymazdan gelerek kuruyan boğazını nemlendirdi hemen. Alışık olduğu senaryolardı zaten, büyütecek bir şey yoktu.
''Umursama'' diye arkadaşına kısıkça mırıldanıp göz ucuyla kendilerini, daha doğrusu Laçin'i süzen gence baktı Helin. Arkadaşının zaten umursamadığını biliyordu ancak ister istemez böyle durumlarda sinirlenmeden de duramıyordu.
''Umursamıyorum'' diye karşılık verirken matarasını çantasına bıraktı Laçin. Önünde odaklanması gereken bir performans ve sonrasında gelecek bir seçme vardı. Kafaya takacak bir şeyler arasaydı onları dert ederdi. Ayrıca bu salondaki hiç kimseden de korkmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN GÖLÜ BALESİ - BL
AcciónDansçı, yalnız olduğu salonda bir tur kendi etrafında dönüp parmak uçlarından tabanlarına indi. Mükemmeldi. Hiç durmadan bir kez daha döndü. Ve bir kez daha... Bulanıklaşan görüşü, bir çift gözle karşılaştığında ise panikle tabanları üzerine düştü. ...
