21. Bölüm: Duygusuz Besteyi Baştan Yazalım

756 94 45
                                    

İyi okumalar!

...

Altüst oluyorum ve etrafımdaki kimse bilmiyor.

Kimim ben? Ne yapıyorum? Kimi kırdım? Nereye gittiler?

Seni sevdiğimi biliyorsun

Ama ben hala kendimi sevmeyi öğreniyorum...

...

Başını dinlendirdiği omuzda hafifçe kıpırdandı Laçin. Piyanistin teninden yayılan, kahve çekirdeğini andıran kokusunu son bir defa içine çekip kısaca gözlerini yumdu. Araya karışan sigara kokusuyla iç geçirirken gözlerini araladı. Acaba bugün ne kadar içmişti?

Boğazını temizlerken yavaşça kendini geri çekti. Saklandığı yerde saatlerce kalabilirdi. Üstelik Şahin'in de hiç şikayetçi olmaması ya da herhangi bir konuyu üstelememesi daha da huzurlu hissetmesine sebep oluyordu. Ama şimdi bunun sırası değildi. Acele etmeleri gerekiyordu.

Şahin ayrılmak istediğini fark edince kendine sardığı kollarını gevşetmişti. Kısaca siyah gözlerle bakışıp sarıldığı bedenden ayrıldı Laçin. ''Şahin, benim sana anlatmam gerekenler var'' diye söze başladı. Her ne kadar kararlı da olsa içinde bir gerginlik vardı. İçinden bir ses her zamanki gibi kararlılığını bozmamasını söylüyordu ama bir başka ses de hala temkinli olması gerektiğini fısıldıyordu.

Şahin hemen başıyla onaylarken boğazını temizledi. Sarılmanın bu kadar dinlendirici olduğunu unutalı uzun zaman olmuştu. ''Tabii'' derken bir elini cebine diğerini ensesine attı. ''Benim de anlatmam gerekenler var. Babamla konuştum, aptal yerine koyulduğumu hissediyorum.''

Laçin de hemen başıyla onaylarken ''Fazla vaktim yok, her şeyi daha sonra açıklarım'' diye konuşmaya başladı. Göz ucuyla duvardaki saati kontrol edip derin bir nefes aldı. Cebinden Oğuz'un verdiği, üzerinde adres yazan kağıdı çıkardı. ''Bunu sana söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum.'' diye devam etti. Şahin'in kaşları sorarcasına havalanınca dudaklarını nemlendirip devam etti. ''Ama... En azından şimdilik, senden başka hiç kimseye güvenmiyorum. Oğuz'la karşılaştım'' derken kağıdı Şahin'e uzattı. ''Bana... Bu adrese gelmemi, beraber ailemin yanına gideceğimizi söyledi. İnandırıcı gelmiyor, başka şeyler de anlattı ama bir şey yapacaksak sadece yirmi dakikamız kaldı.''

Şahin kağıda ufak bir bakış atıp yine ikilemde kaldığını hissettiği elalara döndü. Başıyla ağır ağır onaylarken ''Laçin'' diye sakince seslendi. ''Sana daha önce de söyledim, ben de hiç kimseyi incitmek istemiyorum-''

''Biliyorum'' diye araya girip sıkıntıyla nefesini verdi Laçin. ''Sadece... Seninle ilgili değil, nereye gitsem ceset görüyorum. Bir tanesine de ben sebep olmak istemiyorum.''

''Olmayacaksın'' derken ezberlediği adresle kağıdı cebine attı Şahin. ''Babama benzemek isteseydim hiçbir zaman sesimi çıkarmaz-''

''Şahin, öyle demek isteme-''

''Biliyorum'' diye dansçının paniklediğini hissederken araya girdi Şahin. Yanındaki koltuğa bıraktığı ceketine uzanıp ''Laçin, bu konuda endişelenmene gerek yok'' diye devam etti. ''Oğuz'un sorun olmayacağını söylemiştim, doğru ama bu onu öylece bıraktığım anlamına gelmiyordu.'' Bu sefer sorarcasına bakan Laçin olurken ceketini üzerine geçirdi Şahin. ''Konu ne olursa olsun ailenle bir bağı olduğu ortadaydı. Tavırlarını gördün, bir odaya kapatıp konuşmasını sağlayabileceğimiz biri değil-ki böyle bir şeyi ben yapmam. Onun yerine uzaktan izletmeyi seçtim, neyle uğraşıyorsa bize kendisi gösterecekti.''

KAN GÖLÜ BALESİ - BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin