-04

73 9 65
                                    

"Cidden, şimdi neden ayrı oturuyorsunuz?"

Kollarımı göğsümde kavuşturarak, sırf Alex ile aynı masada oturmamak için Ravenclaw masasına geçmiş olan Cynthia'daki gözlerimi kuzenime çevirdim. Çatalını vahşice tabağındaki bezelye tanelerine saplıyor, onları parçalayana kadar gözlerini ardına kadar açarak uğraşıyordu. Benimle göz göze gelmektense kasten kaçınıyor gibiydi. Sorumu yanıtlamaya yeltenmeden, tabağındaki son bezelyeyi de püreye çevirinceye kadar bekledi. Beni deniyor olmalıydı, ama ikimiz de biliyorduk ki cevabını günlerce aynı duruş şekliyle başında dikilerek bekleyebilirdim. En sonunda çatalını altın tabağa bırakıp başını kaldırdı. Ağzını bir şeyler demek için açtıktan sonra, omuzlarını düşürüp hiçbir şey demeden kapattı.

Dudağımın iç tarafını dişliyor, ayağımı titreterek bir o tarafa bir de Alex'e bakıyordum. En sonunda sinirle bir nefes verip Cynthia'nın ağzından laf almaya çalışan Iona'ya çevirdim ela gözlerimi. Bana bakıp omuz silkti. Anlaşılan, ikimiz de hiçbir şey öğrenememiştik.

Aniden Alex'in ve onun yanında oturan Jake'in karşısına çökerek bankın üzerinde bağdaş kurdum.

Jake, Alex'in Gryffindor Quidditch Takımı'ndan yakın arkadaşıydı. Aynı zamanda bu takımın da kaptanıydı. Sarı, parlak saçları hep biraz dağınık olsa da özenli olmayı denemiş gibi görünürdü. Genellikle okyanus mavisi gözlerinin hemen üstüne düşerdi ince tutamları. Yakışıklılığına ve yeteneğine rağmen Alex'ten daha küçük bir hayran kulübü olsa da, bunu çok umursadığını düşünmüyordum. Derslerine de düzenli çalışıyor, hem sporu hem akademik başarıyı bir arada götürmeye çalışırken çok meşgul oluyordu. Alex'in aksine gözlerimin içine baktığında, bunun verdiği utançla yanaklarımın ısınmasına engel olamadım.

Yüzümdeki ciddi ifadeyi koruyarak, "Belki sen lütfedip anlatmak istersin." dedim ve kavisli kaşlarımı çattım. Alex ve Cynthia çok iyi anlaşsalar da sık sık tartışırlardı. Genellikle orada bulunur ve çok uzamadan onları sakinleştirirdik, ancak aynı ortamda bulunmadığımız zamanlarda birazcık abartıp küsebiliyorlardı. Şu anda, aralarındaki metreleri saymazsak tam karşı karşıya oturmalarına rağmen birbirlerine bakmamak konusunda ısrarcılardı. Kendisine bakıp anlatmasını bekleyen kuzenime kısa bir bakış atan Jake, omuz silkerek yeniden bana çevirdi okyanus mavisi gözlerini. "Şey, ben tam bilmiyorum." diye girdi lafa. Kaşlarımı kaldırarak devam etmesini bekledim. Parmaklarını sarı saçlarına daldırarak düzeltmeye çalıştıktan sonra devam etti. "Bir dahaki dersin kitaplarını almak için Ortak Salon'a gittiğimde bağırışıyorlardı. Sanırım, Alex Cynthia'nın tarağını almış."

İç çekerek, batan lenslerimin geçmesi için gözlerimi kırpıştırdım. Cynthia'nın hassas noktaları saçlarıydı. Nadir anlar haricinde hep açık ve bakımlı olurlardı, saçlarından da daima hafif bir çikolata kokusu gelirdi. Üstelik tarağına da, saç hijyenine verdiği önemi göz önünde bulundurarak, ellememeye dikkat ederdik. Anlaşılan kuzenim, sınırları biraz zorlamaya karar vermişti. Bunu kasten yaptığını tahmin ederek masanın altından onun bacağını tekmeledim. Dudaklarından kaçan inlemeye aldırmadan, Jake'i dinlemeye devam ettim. "Ben tam içeri girmiştim ki Alex açılan tablodan dışarı koşturdu ve Cynthia da elinde yanan bir şamdanla onu kovalamaya başladı. En son Cynthia ona hakaretler savuruyordu ama gerisi hakkında bir fikrim yok maalesef."

Şaşırmamıştım. Bir süre, düşüncelerimi toparlayabilmek için sessiz kaldım. Alex'e kızmayı istemiyordum, sahiden hem de. Bu tür tartışmalar sıkça yaşanırdı, bazen ilk başlatan Cynthia olurdu üstelik. Barışacaklarını biliyordum, üzüldüklerinin de farkındaydım. Yalnızca çarçabuk eski hâllerine dönsünler istiyordum — bu tür değişiklikler, geçici olduğunu bilsem dahi her daim içime bir şüphe tohumu düşürerek korkuturdu beni ve sahip olduğum bu ufak grubu riske atmaktan ödüm kopardı. Ben bir şey diyemeden ayağa kalkan Alex tekdüze sesiyle, "Hiç iştahım yok, yatakhaneye gideceğim. Yarınki antrenman için biraz dinlenmiş olurum." diyerek sohbeti noktaladı.

𝐒𝐏𝐈𝐑𝐈𝐓𝐔𝐀𝐋, 𝘸𝘪𝘻𝘢𝘳𝘥𝘪𝘯𝘨 𝘸𝘰𝘳𝘭𝘥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin