"Sen..." diye giriş yaptı sarışın çocuk. Birinin birkaç dakikadır süren bu sessizliği bozması gerekiyordu ve o da gerekeni yapmıştı. Ancak cümle kuramayacak kadar şaşkındı. Kiyoomi yutkunarak kendine gelmeye çalıştı ve gözlerini kaçırdı. Atsumu'nun oturduğu banka yönelerek kendini bıraktı ve tıpkı bal gözlü çocuk gibi o da elleriyle oynamaya başladı. Atsumu'nun sessizliği bozmak için yaptığı eylem amacına ulaşamamıştı belli ki. İkisi de mühürlenmiş dudaklarını aralayarak böyle bir tesadüfün olasılığı hakkında konuşmak istiyor, birbirlerine olan ilgilerinin bu noktada nasıl birleştiğini merak ederek sorulara cevap bulmak istiyordu fakat yapamıyorlardı.
Kader cidden bu sefer büyük oynamıştı. Belki; birbirlerinin hareketlerinden, gözlerinden ya da vücutlarından etkileniyor olabilirlerdi evet ancak ikisi de birbirlerinin ruhlarına dokunacak sözlerinden etkilendiklerini şu an öğreniyordu. Sadece bedenleri değil ruhları da birbirini çekiyordu şimdi. Ve aradaki bu çekimi hisseden ikili daha da içe gömülüyordu.
Atsumu genelde cesur ve cüretkar biriydi. Dışadönüktü, arkadaşları sayamayacağı kadar çoktu. Çünkü insanları tanıyordu. Herkesi öyle güzel tanıyordu ki hepsinin arkadaşıydı. Ama onu tanımıyorlardı. Tek bildikleri ismi ve küçük ayrıntılarıydı. Onun düşüncelerini, hissettiklerini bilen bir kişi bile olmamıştı. Şimdiye kadar. Kiyoomi ile o kadar uzun süredir yazışmıyorlardı belki ama istemeden de olsa kendini güvende hissetmesini sağlıyordu kıvırcık çocuk. Okulda ise onun bakışlarını üzerinde hissettiğinde kafasını genç adama yönelterek izlemeye başlıyordu hareketlerini, gülüşünü, her şeyini. En çok sevdiği şey ise onu izlediğini fark ettiğinde utanarak gözlerini kaçırmasıydı. O kadar hoşuna gidiyordu ki bu Atsumu'nun. Sürekli Kiyoomi ile uğraşmak istiyordu. Sürekli, onun güzel gözlerinin üstünde olmasını istiyordu. Sürekli ona bakmak istiyordu. Sürekli ve sürekli...
Kiyoomi ise Atsumu'nun tam tersiydi. İçe kapanık ve fazla konuşmazdı. Çok arkadaşı yoktu. İstemiyordu da çok arkadaşı olmasını. İnsanlarla yakın olmak ona göre değildi. Keiji ve Hajime ona yetiyordu. Bunun sebebi ise Atsumu ile olan ortak noktalarından biriydi. İnsanları tanıyordu. Hem de çok iyi. Bu yüzden hiçkimse ile yakın olmak istemiyordu. Fakat bir gün aldığı mesaj onun bu huyunu alt üst etmişti. İlk defa biriyle saatlerce konuşmak. İçinde ne varsa sayıp dökmek istiyordu. O ona yazmadığında kendisi yazmak için kıvranıyor ama gerildiği için yazamıyordu. Daha fazla konuşmak istiyordu ama beceremiyordu. Bu hisler ona tanıdıktı çünkü aynısını Miya Atsumu için de hissediyordu. Sürekli gözü ondaydı ama bir türlü yanına gidip konuşamıyordu. Atsumu'nun onu tanımadığını düşündüğü için bu daha da zorlaşıyordu. Her gözleri kesiştiğinde heyecan yaparak direkt kafasını başka tarafa çeviriyor ve üstünde hissettiği gözlerle daha da gerilerek kaçıyordu. Her karşılaştıkları zaman dilimi bu huyuna lanet ederek geçiyordu.
Bu sefer tam tersi olmuştu. Kiyoomi cüretkar, Atsumu ise utangaçtı. "Beklemiyordum." dedi sessizce. Atsumu etkilendiği o kıvırcık saçlardan yayılan böğürtlenli şampuan kokusunu içine çekerek kafasını salladı. Ömrü boyunca hatırlamak istediği tek koku olabilirdi bu. "Hava soğuk istersen bir yere gidelim?" diye tekrar konuşta Kiyoomi. 'Acaba Atsumu hayal kırıklığına mı uğradı?' diye düşünmeden edemiyordu. Fakat bu düşünceleri sarışın çocuğun sesiyle bölündü. "Olur, istersen okulun yakınında bir pastane var. Sessiz ve sakin, oraya gidebiliriz." dedi. Kiyoomi aldığı olumlu cevapla rahatlayarak kafasıyla onayladı ve ayağa kalktı. Atsumu da ayağa kalkarak beraber gün batımında ilerlemeye başladılar.
*
"Nasıl yani, hamburgeri pizzaya tercih mi ediyorsun cidden?" diyerek pörtlemiş gözlerini karşısındaki çocuğa dikti ve aralık bıraktığı pembe dudaklarına küçük pasta dilimini yolladı. "Evet, pizza çok karışık geliyor. Hamburgerin malzemeleri belli bir kere." diyerek karşılık verdi kıvırcık çocuk ve o da pudinginden bir kaşık aldı. Atsumu onaylamaz bir şekilde kafasını salladı. "Ne güzel işte! İstediğini koyabiliyorsun, herkes kendine göre ayarlayabilir." dedi. Pizzayı cidden çok severdi. Küçükken her haftasonu ailecek pizza günleri yaparlardı hatta. Babası, annesi ve Osamu'yla çeşit çeşit pizza deneyerek puanlamışlardı. Tabi bu gelenek bir süre önce sona ermişti.
"Zaten pizza kötü demiyorum ki, hamburgeri tercih ederim diyorum." Kiyoomi şu an böyle bir konu konuşmalarını garipsese de umursamıyordu. Atsumu ile küçük bir karınca hakkında bile konuşabilirdi. "Peki madem öyle olsun." diye homurdanarak konuyu kapattı Atsumu. Kiyoomi onun bu hallerini gülümseyerek izliyordu. Birkaç gün önce hayalini bile kuramazdı böyle bir şeyin. Şimdi ise aynı masada oturmuş muhabbet ederek tatlı yiyorlardı.
Atsumu yeni bir konu başlatmak amacıyla "Sen hem fotoğrafçılık hem de edebiyat kulübünü nasıl aynı anda yürütebiliyorsun?" dedi. "Çok zor olmuyor aslında, ikisi de hobim sonuçta. Edebiyat kulübü biraz zorluyor ama bir şekilde idare ediyorum. Fotoğraf kulübü de okul tarafından pek umursanmıyor bu yüzden çok sıkı çalışmıyoruz. Sadece okul gazetesi çıkacağı zaman yoğun oluyoruz onun dışında gayet rahat." Atsumu kafasını aşağı yukarı sallayarak "Anladım." dedi. "Yine de zor iş. Ben mesela voleybolun yanında bir kulüp daha kaldıramazdım herhalde." dedi. Kiyoomi gülümsedi. "Aynı değiller, sen fiziksel efor sarf ediyorsun." dedi. "Sen de zihinsel efor sarf ediyorsun pek bir fark yok bence?" Kiyoomi küçük bir kahkaha bıraktı bu cevaba karşı. Atsumu da gülümsedi. Kiyoomi'nin ahenkli kahkahasını beynine kazıyarak bir lokma daha attı ağzına.
Kafasını tabağından kaldırarak önüne döndüğü zaman ona yaklaşan ince uzun parmakları görünce şaşkınca bakakaldı. Kiyoomi peçeteyle Atsumu'nun dudağının kenarındaki pastayı silerek peçeteyi kıvırdı ve kenara koydu. Sarışın çocuğun ona bakan şaşkın gözlerini fark edince utanarak "Pasta kalmıştı." dedi. Atsumu "Ah... Şey, tamam. Teşekkürler." diye mırıldandı. Kalbinin gümbürtüsünden odaklanamıyordu kelimelere. Sakinleşmek adına limonatasından bir yudum alırken Kiyoomi endişeyle ona bakıyordu. Yanlış bir şey yapmamıştı değil mi?
klişe koymazsam olmazdı 😋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poem || sakuatsu
FanfictionArkadaşını beklerken panolara bakmaya karar verdi Atsumu. Her zaman birçok yazı ve resimle dolu olmasına rağmen hiç kimsenin bakmamasını üzücü bulsa da rast gelmedikçe o da bakmazdı. Tarihi resimlerin asılı olduğu panoyu kısaca inceledikten sonra ya...