17

59 8 0
                                    

Atsumu diğer gecelerde olduğu gibi bu gecede düşünmekten uyuyamamıştı. Gerçekten de Kiyoomi'ye aşık olmuş olabilir miydi? Bilmiyordu, tek bildiği daha önce hiç böyle hissetmediğiydi. Sürekli kalbinin çarpması, düşünmeden konuşması ve kendini Sakusa'nın yanında rahat hissediyordu. Uzun zamandır ruhunun derinliklerine gömdüğü eski kişiliğini, bu kalbini attıran genç adam tırnaklarıyla kazıyarak gün yüzüne çıkarmıştı.

Okul yolunda giderken hâlâ aynı düşünceler vardı kafasında. Sanki kalbi kanıtlamak istercesine Sakusa'yı göreceği için heyecandan hızlı hızlı atıyordu. Haftasonu tatilinde görüşememişlerdi ve Atsumu deli gibi Sakusa'nın çok sevdiği kokusunu özlemişti.

  Kafası karışık bir şekilde okul kapısından içeri giriş yaptığında karşısında ona doğru koşan arkadaşı Bokuto'yu gördü. Yüzüne her zamanki gibi bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı. Ama bu seferki farklıydı. Bu sefer gerçekten gülümsüyordu Atsumu. Bokuto arkadaşındaki değişikliği fark edince koşuşunu yavaşlattı. 'Sahi en son ne zaman böyle görmüştü Atsumu'yu?' diye düşünerek küçük adımlarıyla sarışın çocuğa ilerledi. Bir şey olmuştu ve ne olduğunun önemi yoktu. Bokuto sonunda arkadaşını gözlerinden uyku aksa da mutlu görebilmişti. Sonunda Atsumu tıkılı kaldığı kafesin anahtarını bulmuştu.

  "Günaydın." diyerek giriş yaptı Bokuto. Ne olduğunu sormayacaktı, Atsumu'nun ona anlatmasını istiyordu. Eskisi gibi olmasını umuyordu bu şekilde. "Günaydın." diye karşılık alınca birlikte konuşmadan sınıflarına doğru ilerlemeye başladılar. Normalde Bokuto heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatır, Atsumu'da buna kısa cevaplar verirdi sabahları. Ancak şimdi Bokuto'da susuyordu ve Atsumu bunu garip bulmuştu. Yine de  görmezden gelerek sınıfına yöneldi. Derse çok az bir vakit kaldığı için Sakusa'yı görmeye gidemezdi. Bokuto'ya küçük bir 'görüşürüz' dedikten sonra sırasına oturdu. Sonradan ise tek oturduğu sırada birinin bulunduğunu fark ederek yana döndü. Ufak turuncu saçlı bir çocuk şirin gülümsemesiyle ona bakıyordu.

Atsumu kaşlarını çatarak gülümseyen çocuğa dikkatlğce baktı. Küçük bir portakalı andıran çocuk kendini tanıtmayı unuttuğunu fark ederek panikle söze girdi. "Ş-şey Hinata ben! Shoyo Hinata. Yeni nakil aldırdım da." dedi hızlı hızlı ve ardından kararlı bir bakış atarak yüksek sesle devam etti. "Umarım iyi sıra arkadaşları olabiliriz!" Atsumu çocuğun yüksek sesine karşı ellerini istemsizce kulağına götürdü. İlk defa bu kadar enerjik biriyle karşılaşıyordu. 'Bokuto bile bu Hinata denilen çocuğu geçemez.' diye aklından geçirdi ve yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirerek ondan cevap bekleyen çocuğa doğru hafifçe döndü sırada. "Merhaba, ben de Atsumu Miya. Memnun oldum, umarım okula alışırsın." dedi ezberden. Hinata kocaman gülümseyerek kafasını salladı. "Ben de memnun oldum."

Tam o sıra öğretmenleri sınıfa girmişti bu yüzden konuşmayı kestiler. Zil çalar çalmaz da Atsumu sınıftan çıktı ve doğruca bahçeye yol aldı. Sakusa'nın orada olacağını düşünüyordu ki bu doğruydu ancak tek bir fark vardı; Sakusa yalnız değildi.

hinata'yı katmak hiç aklımda yoktu ama bir anda hinata enayiliğim tuttuğu için ekledim ✋🏻😋

poem || sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin