"Lunapark mı? O nereden çıktı şimdi?" Çok yerinde bir soruydu aslında. Atsumu da bilmiyordu nereden çıktığını.
"Birazcık eğleniriz diye düşündüm. Lunapark geldi aklıma ilk o yüzden..." Sakusa küçük bir tebessümle genç adamı onayladı. "Peki madem, gidelim." Atsumu duyduğu onay cümlesiyle kendini o kadar mutlu hissetti ki içindeki kıpırtıya engel olamayarak hareketlenmeye başlamıştı bile. "Tamam o zaman, şey hazırlanalım? Ben önce Suna'yı arayayım erken gelsin. Sonra da biz çıkarız." Heyecanlı sesini saklamamış aksine kocaman gözleri ve kocaman gülüşüyle iyice belli etmişti. Sakusa da karşısında üç yaşında bir çocukmuş gibi sevinen sarışına kısa baş sallamalarıyla cevap veriyordu. Kıvırcık çocuk, bugünü masasının kenarında bomboş sayfalarıyla hiç çevrilmemiş takvimine kazıyacağını ve fotoğraf albümünün en güzel fotoğraflarını bugün çekeceğini bilerek masadaki boş tabakları kaldırmaya koyuldu.*
"Ne demek yükseklik korkum var?" Atsumu, lunaparktaki oyuncakların çoğunda ayaklarının yere basmayacağını fark etmek için biraz geç kalmıştı. Zaten anın heyecanıyla önerdiği tekliften sonra bu hiç de iyi olmamıştı onun açısından."Uzun zamandır Lunapark'a gelmediğim için neden gelmediğimi unutmuşum." dedi utana sıkıla. Cidden şu anda kendini yerin altına gömerek köstebeklerle yaşam sürmeyi düşünüyordu. Kiyoomi onun mahcup hareketlerini fark etmişti ve bu ona acayip derecede tatlı geliyordu. Daha fazla bal gözlü çocuğu mahcup etmemek için elini, sarışının koluna sararak çarpışan arabaların olduğu bölgeye doğru ilerledi. "Sorun yok, hâlâ vakit geçirebileceğimiz bir sürü alet var." desi telkin edici ses tonuyla. Sarışın olan rahatlayarak gözlerini ellerini saran büyük ellere dikti. Dün gece beraber uyumalarına rağmen hâlâ kolundaki ufak temasın kalbini hızlandırmasına inanamıyordu.
"Biletler sende mi?" Sakusa'nın ona yönelttiği soruyla kafasını aşağı yukarı sallayarak postacı çantasındaki biletleri uzattı kıvırcık oğlana. Biletler görevliye ulaştıktan sonra ikili arabaların bulunduğu yere doğru ilerlediler. "Ben mora binmek istiyorum." Atsumu çocukça bir heyecanla ilerleyerek tek kalan mor arabaya kurulmuştu çoktan. Bu durumda Sakusa'ya yeşil araba kalmıştı.
Arabaya bindikten sonra Kiyoomi kemerini hızlıca takmış çalıştırılması için bekliyordu. Atsumu ise hâlâ kemerle uğraşırken arkadan görevli genç bir çocuk ona doğru yaklaştı. "Yardım etmemi ister misiniz?" Gelen yabancı sesle ikisinin de gözleri o tarafa döndü. "Çok iyi olur, teşekkür ederim." diyerek arabada biraz geriye çekildi sarışın. Kiyoomi olan biteni dikkatle izliyordu. Özellikle de görevli çocuğu. Genç yabancı eğilerek Atsumu'nun bel hizasındaki kemerle uğraşmaya koyuldu. Birkaç saniye geçmesine rağmen uzun saçlı görevli hâlâ uğraşmaya devam ediyordu. "Sıkışmış sanırım." diye durum bildirisi yaparken Sakusa içini gıcıklayan hissi görmezden gelmeye çalışıyordu. Ne olduğunu bilmiyordu ama şu an dürtüsel olarak Atsumu'yu o çocuktan uzaklaştırmak istiyordu. İçindeki bu hissi daha fazla görmezden gelemeyerek kendi kemerini açıp, kalkmak ve kalkmamak arasında gidip gelirken; Atsumu da, ne olduğunu görmek için kafasını eğmiş böylece uzun saçlıya daha çok yaklaşmıştı. Buna karşın Sakusa minik arabadan bir hışımla kalkıp görevli çocuğu hafifçe iterek "Bir de ben deneyeyim." dedi ve kocaman gözleriyle olanları izleyen Atsumu'ya gülümseyerek onun hizasında diz çöktü. Kemeri hızlıca hallettikten sonra ayağa kalkıp, Atsumu'nun sarı saçlarını elleriyle okşarcasına dağıttı ve kafasını arkadaki çocuğa çevirerek belli belirsiz bir gülümseme sundu. Görevli çocuk biraz bozulsa da belli etmeyerek geri döndü.
O an ne yaptığını fark etmese de eve gidince olan biteni düşünüp kendinin farkına varacaktı kıvırcık oğlan.
gencler naber ya👋🏻
daha yazicaktim ama usendim 30 aydir yazmaya calistigim o muthis egzantirik bolumle karsmzdaydm bi 30 ay sonra tekrr gprusmek dilegiyle hoscakalin😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poem || sakuatsu
Fiksi PenggemarArkadaşını beklerken panolara bakmaya karar verdi Atsumu. Her zaman birçok yazı ve resimle dolu olmasına rağmen hiç kimsenin bakmamasını üzücü bulsa da rast gelmedikçe o da bakmazdı. Tarihi resimlerin asılı olduğu panoyu kısaca inceledikten sonra ya...