Sakusa, Atsumu ile geçirdikleri güzel akşamın ardından sonradan çöken bir yorgunlukla birlikte eve varmıştı.
Kendini, üstünü çıkarmadan derli toplu yatağın üstüne atarak derin bir nefes aldı. Bugün o kadar güzel geçmişti ki mutluluktan sürekli karnına ağrı giriyordu. Birlikte alakasız oyuncaklara binmiş, çeşitli tadda şekerlemeleri tadarak üstüne yorum yapmışlardı. Atsumu sıra beklerken küçük bir çocukla kavga etme eşiğine gelmiş, Sakusa ise bu duruma kahkahalar atarak gülmek istese de kendini tutarak sarışın çocuğu oradan uzaklaştırmıştı.
Bunları hatırladıkça sırt üstü uzandığı yatakta, rutubetin kararttığı tavana bakarak gülümsemeye başlamıştı. Hayatta sevgi nedir bilmeyen biriydi kıvırcık oğlan. Dışarıdan bakınca o kadar soğuk gözükürdü ki insanlar için, bu yaşına kadar tek tük arkadaş edinebilmişti. Yanına insan arayan yalnız bir ruh değildi, eksikliğini hissetmiyordu kimsenin. Ailesine hiçbir zaman sevgi bağıyla bağlanmamış, ayrı kaldığı zamanlarda büyük bir özlemle dolup taşmamıştı.
Şimdi ise sarı saçlı ve bal gözlü bir çocuk sayesinde yeni duyguların karmaşık labirentlerinde gezmeye başlamıştı. Özlem, sevgi, kıskançlık...
Artık tek kaldığında eksikliğini en derinden hissettiği, sevgi bağını kendi elleriyle ilmek ilmek ördüğü, özleminden yanıp tutuşacak hale geldiği biri vardı. Neredeyse beş aydır tanıdığı çocuğun onu bu hâle getirmesi korkutucuydu ama Sakusa, Atsumu için cesur biriydi. Yapmam dediği şeyleri sadece o derse yapabilecekmiş gibi hissediyordu.Yatakta doğrularak komidinin üstündeki çalar saate baktı. Gece yarısını çoktan geçmiş akrep dakikaları kovalayan yelkovanın arkasında kalmıştı. Kiyoomi gözlerini saatten çektiğinde karşıdaki aynadaki görüntüsüne takıldı bu sefer gözleri. Üstünde Atsumu'nun yeşil ceketi vardı. Hava soğuyunca üşümediğini iddia ederek kıvırcığa vermişti ceketi. Bedenleri hemen hemen aynı olduğu için üstüne tam oturmuş cekete baktı bir süre. Sarılıdan kalan bir eşyanın yanında olması anlamlandıramadığı bir şekilde iyi hissettirmişti.
Ceketi üstünden yavaşça çıkardığında fermuarı kapanmamış cepten bir kağıt yere doğru düştü. Sakusa, düşen kağıdı eğilerek eline aldığında üstünde bir numara yazılıydı. Aklına lunaparktaki çocuk geldiğinde kaşlarını hafifçe çattı. İkisinin çarpışan arabalarla işi bitip çıkışa doğru ilerlerken, Atsumu'yu durdurmuş bir şey unuttuğunu söyleyerek onunla gelmesini istemişti. Atsumu hızlıca halledeceğine inandığı için de tek gitmişti o çocukla. Sakusa rahatsızca kıpırdandı. İçinde yayılan duygularla yorgunluğu uçup gitmişti bile.
MERHABAAA!!!!!!!!
sakusa allah askina itiraf et bu duygularin kolesi olup lutfen itiraf et git yapis dudaklarina lutFEN
simdi ben kitabi unttgm icin baktim onceden atsumu duygularini anlatmis o kadar MadeM oylee sakusa niye anlatmasn dedim simdi ikisi de cok asik iki aptal oldgu icin isimiz kolaYY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poem || sakuatsu
FanfictionArkadaşını beklerken panolara bakmaya karar verdi Atsumu. Her zaman birçok yazı ve resimle dolu olmasına rağmen hiç kimsenin bakmamasını üzücü bulsa da rast gelmedikçe o da bakmazdı. Tarihi resimlerin asılı olduğu panoyu kısaca inceledikten sonra ya...