Güneş sabah gözlerini açdığında tutulan boynunun ağrısından inleyerek etrafına bakındı Baran odada yokdu
"Off boynum öküz ya adam bi uyandırır insafsız "
Söylenerek banyoya giren kız
"Geri zekalı Nazlı neymiş efendim kıskanmış mış seven adam kıskanır salak bu öküz sevmeği ne anlar "
Suyu suratına çarpan kız biraz daha kendine geldiği gibi
"Yaaa of yaa bide ben geri zekalı gibi adamın dibine kadar girib seyrederek uyuya kaldım yaaa 🤦♀️ inşAllah anlamamışdır of anlamaz mı ne çok bilmişdir ooo "
ayaklarını yere vura vura dolabın önüne geçen kız
Üstünü değişdirerekOdadan ayrıldı kahvaltı masasına geldiğinde Nazlının her an ağlayacakmış gibi yüzüne bakdığını gördü
Bir birini tanıdığını hiç kimseye çakdırmamaları gerekdi o yüzde sıfırdan arkadaş oluyorlarmış gibi davranması lazımdı kızların
Yetiş dermiş gibi bakan Nazlıya hiç kımseye çakdırmadan kendine gel dermiş gibi kaşlarını çatan kız masada kendi yerine geçerek
"Herkese iyi sabahlar "
Gülşah hanım " iyi sabahlar kızım "
Masadaki diğerlerinin de dudak altından mızıldanarak iyi sabahlar dedikden sonra her kes kahvaltıya koyulduBirkaç dakika sonra Dilan masadan kalkmak için Annesine
"Ana iznin olursa ben kalkayım şirkete geçmem gerek "
"Tamam kızım sen işine bak Abinler de erken çıkdı bir sorun yokdur inşAllah ?"
"Bu gün belli olacak ana "
Güneş birden akşamki olayları hatırlayınca ayağa kalkdı
"Dilan sana zahmen benide çarşıya brakırmısın ? "
Dilan önce yengesine sonra Anasına bakdı
Gülşah hanım olur verdikden sonra
"Tabi yenge buyur gidelim "
Dilşah hanım dayanamayarak sonunda
(Gelin hanım varmı güzel bir haber ?)
Güneş kaşlarını çatarak kadına döndü
"Ne haberi ? "
Güneş masadaki diğer kadınlara tek tek bakdı aynı Gülşah hanım gibi Helin ve Ezmira da sinsice gülümsuyorlardı
Gülşah hanım elini masaya vurarak ayağa kalkdı
"Dilşaah "
Dilşah ne kadar kendisini umursamaz gösterse de evin hanımından çekiniyordu
Eznira ve Helinse hemen kendilerine çeki düzen vererek sakince oturdular
"Neyse anlamazlıkdan gel bakalım gelin hanım nasıl olsa akşama hatırlarsın "
Güneş biliyordu ki eğer bu evde biraz daha kalırsa her şeyi berbat edecekdi o yüzden
"Dilan gidelim mi ? "
Birkaç adım atdıkdan sonra masaya dönen kız
"Nazlı sende gelmek ister misin ?"Lafa hemen atlayan Ezmira
"Hayır gelemez "
Nazlı sabahdan beridir üzerine gelmelerine birşey demesede artık bu sabrının son damlasıydı ayağa kalkarak
Müstakbal kayınvalidesinin gözünün içine baka baka
" Bakın hanım efendi Berzanın Annesi olmanız benim hayatıma katışma hakkını size vermez ben nereye gidip gitmeyeceğime karar vere bilecek yaşda ve akıldayım "
Ezmira sinirle iki elini masaya vurarak ayağa kalkdı
"Eğer benim oğlumla evleneceksen bunları göze alacaksın hanım kız sana uyqun değilse kapı orda "
Olanları sessizce dinleyen Gülşah hanım
"Yeter bu kadar evde huzursuzluk istemiyorum kızlar siz çıkın ama akşama misafirlerimiz var vakitlice dönün "
* * *
Alaz yarım saatdir çağırıldığı odanın karşısında durmuş Dayısının içeriden gelen bağırma seslerine kulak asıyorduBirazdan Dilan ,Güneş ve Nazlının da geldiğini görünce adamın iyice eli ayağına dolaşdı
Güneş ilk karşılaşdıklarında da bu adamın bakışlarından rahatsız olmuşdu
Bu adamda birşeyler vardı ama ne olduğunu bir türlü çözemiyordu
Birkaç dakika sonra avukatlar odadan çıkmış qızlar ve Alaz odaya girmişlerdi
Baran azarlamak için yiyenini beklerken gelen kızları görünce kendisini azda olda firenledi tabi bu sakinlemenin bütün akşam aşık olduğu kızın kendisini seyretdiğini bilmesininde etkisi büyükdü
Ama yinede kimseye çakdırmadan
"Alaz yapdığın hatanın nerelere vardığından haberin var mı ? "
Karşısında başını aşağı eğmiş duran adam
"Dayı lütfen izin ver önce bir açıklayayım ""Neyi açıklayacaksın acaba ? ulan sen benden habersiz nasıl böyle birşey yaparsın "
"Dayı yeminle ben en başından bilsem asla böyle bir işe kalkışmazdım ben öğrendiğimde çok geçdi "
Baran karşısındaki çocuğun neyden bahsetdiğini anlamıyordu artık, bir anlaşma imzalarken nasıl oluyordu da araşdırmadan sözleşme imzalıyordu
Baranın sabrı iyice taşma noktasına ulaşdığı için ellerini yumruk yapıp masaya vurarak
"Yeter lan ne saçma saçma konuşuyordun ger zekalımısın sen nasıl bilmiyordun nasıl bana sormazsın "
Güneş Baranın bu hallerine alışık olsa da Nazlı korkudan yerinde zıpladı Berzanın kolundan tutarak alnını adamın omuzuna dayadı
Artık tamamen kendini kaybeden adam koltuğa çökerek başını elleri arasına alarak anlatnaya başladı
"Dayı ben hep giderim İstanbula giderken de hep birşeyler gönderirler evde ben bunu hiçbir zaman söylemedim ki bu defada hiç dikkatimi çekmedi ben anladığımda
Mardinden çokdan çıkmışdım sonrada- "Baran ve Güneş bir birine bakarak kaşlarını çatdı bu çocuk anlaşmadan çok başka şeyler anlatıyordu
Baran yiğeninin yanına gelerek
"Alaz oğlum benim sabrımı mı sınıyorsun adam gibi anlat şunu tehtitmi etdi seni ? "
Bu sefer kafası karışan Alaz olmuşdu
"Dayı ne tehdidi ben anladığımda o ölüyordu zaten "
Güneş ve Nazlı Alazın neyden bahsetdiğini sonunda çözmüş gibi bir birine bakdılar
Güneş tam ağzını açıp konuşacakken sekreter kapıya vurarak odaya girdi
" Af edersiniz Baran bey ama Kaya holdingden Umut Kaya ve avukatları geldiler "
Alaz heyecanla ayağa kalkarak
"Dayı müsade edersen önce seni Umut abiyle tanışdırayım sonra ne istersen anlatırım vereceğin karar karşısında da boynum kıldan ince "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret
Любовные романыBir kızın kurtuluşu başka birinin cehennemine nasıl çevrilir Güneş arkadaşıyla gezi diye geldiği bu kırmızı şehirde İstemediği bir evlilikden kaçan bir aşiret kızının yerine tutsağa çevrildi