45

144 10 0
                                    

" Güneş asla izin vermem tamam mı asla "

"Umut neden beni anlamıyorsun belki bu ameliyyatdan sonra bütün hayatım yatağa bağlı bir şekilde geçecek sence benim hakkım değilmi ?neden bunları yaşadığımı öğrenmek ,o kadının yüzüne bakıp benden neden vazgeçdiğini sormak istiyorum "

Umut kızın sözleri karşısında birşey diyemedi sabahdan beridir tüm arkadaşları ameliyyat olması için ikna etmeğe çalışsa da Güneş nuh diyor peyqamber demiyordu

Umut Barana dönerek "herşey senin yüzünden gözlerini açdığında yanında ben olsam ona asla saçma sapan sözler vermezdim "

Güneş "hey bende burdayım farkındamısınız bu benim kararım lütfen sayqı gösterin ,hem doktorlada konuşdum 1 ay zaman verdi "

Nazlı " Güneş allah aşkına öylemi dedi doktor 1 ay içinde kurşun bir milim bile kaysa hayati riskin bile olur dedi "

"Birşey olmaaaz hadi gidelim Alazla konuşalım artık "

Kızın inadını hiçbir şekilde kıramayacaklarını anlayınca ellerinde tek seçenek kaldı razı gelmek

Baran " Bir durun Güneş hanımın şartları olduğu gibi benimde şartlarım var eğer o da onaylarsa ondan sonra sizi Alaza götürürüm "

Güneş " neymiş ? "

Baran " 1 bu bir ayda asla yalnız kalmak yok hep birimiz yanında olacağız
2 her gün gelip konturol olacaksın
3 üzüleceğin hiçbir olayın içinde yer almayacaksın "

"Diğerleri tamam da her gün konturol ne allah aşkına "

"Ben anlama eğer onaylıyorsan gidelim yoksa Alazın yerini asla söylemem "

Umut " bence qayet makül "
Nazlı " bencede "

Güneş oflayark "tamam ya tamam "

*

Yaklaşık yarım saatlik yolun ardından Baran eski bir konağın önünde durdu

Kapıdaki korumalar Baranı görünce hemen koşup kapıyı açdılar

Berzan kapının önüne çıkdı            "hoş geldininz "

Baran Güneşi düşünerek kendisini ne kadar dizginlemeğe çalışsa da sinirli olduğu her halinden belliydi

"Nerde? "

"Geldiğinizi haber verdim salona geçdi "

Baran yumruğunu sıkarak salona yöneldiği sırada Güneş elinden tutarak durdurdu

"Sakince konuşalım geçen gün söylediklerini hatırla belki çocuğun suçu yok "

Baranın olumsuz bir cevap verme şansı yokdu çünkü şu anda aşık olduğu kadın elinden tutuyordu Güneş  gözleri yavaşça ellerine kayan adamın nereye bakdığına anladığı gibi elini çekdi

Baran dudağının kenarı birazcık kalkacak kadar gülümseyip

"Tamam sakinim  "
Diyerek yoluna devam etdi

Umut önde giden ikiliye kocaman gülümseyerek bakıyordu Güneşin haberi olmasa bile ünversite yıllarında ve ondan sonrakı zamanda kıza yaklaşmaya çalışan bütün erkekleri doğduklarına pişman edip Güneşden uzak tutmuşdu ama artık Kardeşini emanet ede bileceği onu çok seven ve koruya bilecek güçde bir adam bulmuşdu o yüzden artık mani olmayı düşünmüyordu

Alaz salona giren dayısını görünce eli ayağına dolandı Baran çocuğun korktuğunu qayet iyi anlasada rahatlaması için hiçbir iyi kelime kullanmadan sert bir şekilde

"Otur karşıma anlatmaya başla eğer ufacık bir yalanını anlarsam bu sakinliğimdan eser kalmaz "

Güneş demin dışarıda sırıtan adamla şimdi buz gibi konuşan adama heyretle bakıyordu

"Ben bilmiyordum geçen gün anlatdığım gibi ben hazırlandım yola çıkdım İstanbula varmama az kala Berzan aradı Avjin yok ortalık mahşer yeri dedi hatda geri dönecekdim ama izin vermedi git İstanbuldaki işlerin başında dur kimsenin iş falan düşünecek hali yok dedi sonra eve gitdim tam bavullarımı arabadan indirecekdim ki benim olmayan büyük boy bir bavul vardı arabada Anamların çalışanlara her zamanki gönderdikleri eskiler falan düşündüm sonra bir bakdım bavulun altı tamamen kan Dayı o anı anlatamam fermuarı bir açdım Avjin tamamen kan içinde yüzü gözü berbat elleri ayakları bağı seslendim cevap vermedi kendimi azacık toplayıp nabzına bakdım yok nabzı atmıyordu "

Duyduklarına inanmayan Güneş bir insana bir kadına bunu kim neden yapar diye düşünüyordu

"Beni neden aramadın neden bana söylemedin lan kim yapdı bunu kim cesaret eder benim karıma bunları yapmaya zavallı kız kim bilir neler yaşadı ,bense hep onu suçladım ?"

Baran sinirle parmaklarını saçlarından geçirerek yerinde rahatsızca kıpırdanıyordu

"Ben arabanın yanında kaç saat yerde çöküp kaldım hatırlamıyorum sonra kendime azacık geldiğim gibi telefonu aldım seni aradım defalarca çaldı ama açmadın sonra  Berzanı aradım birkaç defa sonra o açdı Dedem fenalıaşmış hastahanedeymişsiniz ben  birşey diyemeden  telefonun öbür ucunda bir kyamet kopdu dedem ölmüşdü  sonrada kapatdı "

Umut "Sonra kızı ne yapdın nereye gömdün bizim Güneşin Avjin olmadığını ispat etmemiz için o kızın mezarına dahi olsa ihdiyacımız var "

Alaz "Söyleyemem "
Baran " ne diyorsun lan sen nasıl söyleyemezsin "

Alaz " önce sonuna kadar dinleyin
Berzan kapatır kapatmaz bir telefon geldi böyle robotik bir sesle o cesedi göm ve sus yoksa dedenden sonra Annenide gömmek zorunda kalırsın

Ne yapacağımı şaşırmışdım bavulu aldım bahçeye girdim bir çukur kazdım tam gömecekken bi bakdım böyle inleme gibi bir ses önce anlamadım ama sonra bavulu bir açdım Avjin hala yaşıyordu

Güneş " Nee yaşıyormu yani hayatdamı ? "

Alaz " evet ama onu asla size vermem o kız çok acılar çekdi iyileşene kadar ben şahit oldum hepisine istersen beni öldüre bilirsin Dayı ama asla onu asla bu cehenneme geri getirmenize izin vermem bunları anlatmamda sebep onun ve benim bir suçumun olmamasını anlamanızı istemem "

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin