Olanların üzerinden bir hafta geçmiş
Baran kendisini işlere vermişAlaz kendini kapatmış Avjin dışında kimseyle görüşmüyor konuşmuyordu
Güneş Nazlı Umutla otele yerleşmişdi
Umut saatlerdir pencereye gözünü dikerek kıpırdamadan oturan Güneşin yanına giderek kanapede yanına oturarak kolunu kızın boynuna atarak göğusune çekdi
saçlarının arasına öpücük kondurarak konuşmaya başladı"Kuzum iyimisin ? "
"Evet neden olmayayım ki ?""Güneş sabahdan beridir dalıp dalıp gidiyorsun çok merak ediyorsun belli ,gitmiyorsan bile ara hal hatırını sor "
"Ne münasebet ya gebersin hem benim aramamın napsın o sevgili karısı döndü artık teselli etsinler bir birini "
"Haaa kıskandın seen "
Güneş Umutun göğüsünden kalkarak ter tes bakdı
"Umut yürü gir ne kıskanacağım be karısı kardeşim ya "
"Varlığından haberin olmayan kardeşin "
Güneş kapının girişinde durmuş esneyerek uyku sersemliğini atmaya çalışan Nazlıya bakdı
"Sende mi ?"
"Evet canım bende eğer bu kadar değersizse senin için ,seni neden gönderdiğini öğrenince neden döndün ?"
"Kızım sen uykudan şimdi uyanmadın mı git yüzünü yıka bi uyan uykulu kalmışsın sen ,ben onun içinmi döndüm ben Şilan için döndüm kızında hayatını mahv etmesinler diye döndüm "
Umut araya girmek için niyetlendiğinde Güneş elini kaldırıp bir birine çırparak
"Hadi hadi açlıkdan öldüm kahvaltıya gidelim bu tantana bitsin de gidelim artık buradan "
♡ ♡ ♡
Baran şirketden gelmiş kendisini çalışma odasına kapatmışdı
Başını kanepenin başına koyarak gözlerini kapatarak düşünüyorduGülşah hanım kapıyı çalsada oğlundan ses gelmeyince odaya girdi
Baran gözlerini açarak gelene bakdı ve yeniden gözlerini kapatdı Gülşah hanım oğlunun yanına gelerek kanepede oturdu
Baran o güçlü görüntüsünden çıkarak küçük bir çocuk gibi annesinin dizlerine başını koyarak uzandı
Gülşah hanım"İyimisin canım ?"
"Nasıl olayım Ana? Düşünemeden edemiyorum Miran ağa olmasa bütün Aşirete rezil olacaktık ""Olmadık ama Allah razı olsun Miran ağadan herkesi tam zamanında gönderdi sende biran önce kararını ver de yayılan dedikodular bitsin "
"Ne yapayım Ana ablamın ölümüne mı ferman vereyim bu arada Alaz nasıl oldu"
" Sence nasıl durumda dağıldı çocuk ayrıca Hayır tabi ki öyle bir yükü asla omuzuna almana izin vermem bazı cezalar vardır ölümden beter olur hem de Dilşah için sen kafanı bir boşalt iyice düşün "
"Nasıl susmuyor ki beynimin içinde yüz kişi birden konuşuyor sanki "
"O seslerin kaçı Güneş diyor ?
Baran anasının dizinden kalkarak"Anaaa?"
"Efendim oğlum ? senin kenara itmenle unutulmuyor canım emin ol daha çok sesini duyurmaya çalışacak o ses "
"Bu hengamede birde onunla uğraşamam ana hem Avjinde var o ne olacak "
"Eğer sen bu odadan çıkıp etrafa dikkatlice bakarsan emin ol en kolay o mesele hallolacak "
Baran kaşlarını çatarak Anasına bakdı
"Nasl "
Gülşah hanım ayaklanarak oğlunun omuzune vurdu " oğlum canım benim biliyorum bütün bu olanlar seni çok yıpratdı ama aylenin sana şimdi en çok ihdiyacı olan zaman hadi kalk herkes senin sofraya gelmeni bekliyor "
Birlikde yemek odasına gelen ikiliyi görünce herkes kendisine çeki düzen verdi
Zaten Barandan çekinen ev halkı son günlerde büründüğü Ateş topu hallerinden daha da çok korkuyorlardıBaran masaya göz atarak Alaz ve Dilşahın olmadığını görünce Heline bakarak
"git Alaz ı çağır "
"Amca çağırdık gelmedi yemeyecekmiş Halamda odasında yiyecekmiş ""Halanı sordum mu ? "
Kıza boşu boşuna sinirlendiğini anlayınca uysal bir sesle
"Siz yemeğinize başlayın afiyet olsun ben bir Alaza bakayım "
Avjin yerinde rahatsızca kıpırdanarak Baranın arkasından bakdı
Gülşah hanım kızın rahatsızlığını görünce elini Avjının əlinin üzerine koyarak sessizce rahatlaması gerekdiğini anlatmaya çalışdı
Baran Alaza ne kadar kırqın olsada Avjini hayatda tutduğu için minnetdardı da
Kapıyı birkaç kere tıklatdıkdan sonra odaya girdiKoltukda oturarak ayaklarını sehpaya uzatan Alaz gözleri kapalı şekilde duruyordu
"Avjin lütfen gelmeyeceğim dedim "
"O yüzden ben geldim ya "
Alaz Baranın sesini duyunca ayaklarını sehpadan indirerk oturdu"Dayı ?"
Baran yiğeninin yanın oturarak elini omuzuna koydu"Ne oldu şimdi Dayı mı olduk ? "
"Af edersin artık kime nasıl sesleneceğimi şaşırdım hem olanlardan sonra nasl davranacağımıda bilmiyorum en iyisi gitmem ama gidemiyorum da ""Nereye gideceksin pardon ayleni bu zor zamanında yalnızmı brakacaksın "
"Gerçekden beni hala ayleden görüyormusun Babam babam değilmiş Anam kendi aylesine yedi kat yabancı düşman gibi hep tuzaklar kurmuş ?"
"Onlar umurumda bile değil şu anda bu aylenin namusu şerefi iki paralık olmadıysa senin sayende "
Alaz çekinerek "Baran peki ona ne olacak "
" eğer sorduğun buysa hayır Dilşahın ölüm emrini vermeyeceğim "
Alaz duyduklarına inanmayarak"Gerçekden mi onca yapdıklarından sonra da mı ?"
"Tabii ki ne kendimin nede senin omuzuna böyle bir yük yüklemem ama karar vermemiz gereken şeyler var , Aşiret büyükleri üzerimize gelmeden bizim harekete geçmemiz lazım "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret
RomanceBir kızın kurtuluşu başka birinin cehennemine nasıl çevrilir Güneş arkadaşıyla gezi diye geldiği bu kırmızı şehirde İstemediği bir evlilikden kaçan bir aşiret kızının yerine tutsağa çevrildi