4.0

498 43 73
                                    

Gri elbisemi giyip giyip aynanın karşısına geçtim. Allah'ı çok güzelim!

Keşke bu özel günüm hasta olduğum için ekstra özel günüm olmasaydı...

Her neyse. Bunlar önemli detaylar değil.

BEN EVLENİYORUM!

(Dini nikah şeysini inanın fazla bilmediğim için yanlış bilgi vermek istemiyorum ve oraları geçiyorum.)

Dinğ nikah kıyıldıktan sonra Uraz'ın annesi bizi itekleye itekleye başka bir odaya soktu ve kapıyı kapattı.

Uraz'a dönüp gözlerimi gözlerimden çıkarmadan baktım. 6 YILDIR SABRETTİĞİME DEĞDİ Mİ ŞİMDİ ÖĞRENECEĞİZ.

Kolunu açtığında koşup kollarının arasına girdi ve boynuna kollarımı doladım.

Değmiş arkadaşlar.

Başım göğsünde uzun uzun sarıldıktan sonra başımı kaldırıp yüzüne baktım. O da bana bakıyordu.

Dayanamadım ve parmak uçlarıma çıkıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra koşarak odadan çıktım.

İçeri artık ailem olan Uraz'ın ailesinin yanına geçip oturdum. Hepsi bana imalı imalı bakıyordu. Ne bakıyorsunuz yav? Öyle bir şey yapmadık ya ne bakıyorsunuz öyle?

Uraz da içeri girince ailesi ayaklanıp "Biz gidelim." dedikler. Onları yolcu ettikten sonra eski odama girip yatağıma uzandım. İlk odam olduğunda babam da vardı yanımda. Elimden tutmuş gözlerimi bağlamıştı. Odama soktuğunda gözlerimi açmıştım.

O kadar mutlu olmuştum ki bir odam olduğu için... Her yer pembeydi. Hayallerimdeki odaydı. Babama sarılmışım odayı görür görmez. "Canım babam." demiştim. "Teşekkür ederim."

Sonra arkamı döndüğümde kapıya yaslanmış gülümseyerek bizi izleyen annemi görmüştüm.

Ben odam da gezinip her şeye elimi atarken o ikisi sarılmış beni izliyorlardı.

Yatağımdan kalkıp eşofman swit ikilisini giydikten sonra başörtümü bağladım ve abimle vedalaşıp evden çıktım.

Bütün bu isteme, nikah, nişan olurken annem odasın dan çıkmamıştı. En mutlu anımda annem odasında oturmuştu.

.

Masaya son tabağı da koyduktan sonra koltuğa oturup telefonumu elime aldım. Bugün Uraz ile beraber evimde kahvaltı yapacaktık.

Siz: Uraz neredesin?

Ayşe: merdivenleri çıkıyorum karıcığım.

Siz: çabuk çık

Ben yazar yazmaz kapı çalmıştı. Kapıya koşup kapıyı açtım. Uraz elindeki çiçeği uzatıp içeri girdi. Uraz'ın verdiği çiçeklerle bir çiçekçi dükkanı açabilirdim.

Uraz içeri girdiğinde kapıyı kapatıp kollarımı boynuna doladım. O da kollarını belime dolamıştı. Artık hayatımdaki en sevdiğim aktivite Uraz'a sarılmaktı.

Kollarımı çözmeden başımı kaldırdım ve yanağına bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildim. "Hadi kahvaltı yapalım." deyip arkamı dönecekken belimden tutup tekrar kendine çekti. "Saçlarını ne zaman göreceğim karıcığım?" dedi başörtüme bakarak.

"İstediğin zaman." dedi gülümseyerek. Eli başörtüme gittiğinde yavaşça çekip çıkardı. Tokamı da çıkardığında omzuma gelen saçlarım döküldü.

Burnunu saçıma yaslayıp öyle durdu. Burnunu çektiğinde ben de başımı geriye çekip gözlerine baktım. İki eliyle yanaklarımdan tutup alnımdan öptü.

"Her zerren mükemmel Eflin'im." dedi. Geri çekilip "hadi kahvaltı yapalım artık acıktım." dedim ve arkamı dönüp masaya ilerledim.

Avuç içlerimi yanaklarıma bastırdığımda sıcacık olduklarını gördüm.

Masaya geçtiğimiz de tabağına her şeyden bol bol doldurup "hepsi bitecek." dedim.

Tatlı bir sohbetle kahvaltıyı bitirdikten sonra Uraz masayı topladı ben de bulaşıkları makineye yerleştirdim. İşlerimiz bittiğinde odama geçip üstümü değiştirip başörtümü bağladım.

Odamdan çıkıp Uraz'ın yanına gittiğimde ayaklandı ve beraber evden çıktık.

İlk önce bir kafeye sonra da kumsala gidecektik. Arabaya binip kafeye doğru yola çıktık. Uraz bir elini uzatıp elimi tuttuktan sonra gülümseyerek arabayı sürmeye devam etti.

Geldiğimiz de arabadan indik. Uraz yanıma gelip tekrar ellerimizi kavuşturduktan sonra kafeye girdik.

Bir masaya oturduk ellerimizi ayırmadan. Biz sohbet ederken Uraz'ın gözü yan tarafıma kaydı ve gülümsemesi soldu. Yanıma döndüğümde Dilek'i bize bakarken gördüm. Uraz ayağa kalkıp "Kalk Eflin gidelim." deyince ayağa kalktım.

Dilek'i yanından geçerek uzaklaşıcakken Dilek'i kolumdan tutmasıyla durduk. "Eflin konuşalım mı? Lütfen." dedi. Tam ağzımı açacakken "Hayır konuşamazsın." dedi. Dilek ona dönüp gözünü kıstı ve "Sen kimsin de karışıyorsun ne haddine?" dedi. "Kocası olarak karışıyorum." dedi Uraz. Dilek'i gözü elimize kaydığında Uraz elimi biraz daha sıktı.

"Neden konuşamazmışım? Kocası olman karışabilecek olman anlamına gelmez." dedi Dilek. "Karımın kalbini kıracak tek şeye izin veremem kusura bakıyorsan da bak. Yürü Eflin." dedi ve elimden çekiştirerek kafeden çıkardı.

Normalde olsa ne karışıyorsun be diye cıngar çıkartabilirdim ama Uraz karışınca çok romantik olmuştu o yüzden cıngar çıkaramamamıştım. Neyse Uraz karışmasaydı da konuşmazdım zaten. Yine de Kafenin ismini aklımın köşesine not edip arabaya bindim.

.
.
.

Uraz'ın karısı olmak isteyenler^^

Mirhaba <3

Nasılsınız??

Gğnün galiba 7. Bölümü dkkfkfkv

Ah Kimin İçin Atıyor Bu Yürek? -Yarı Texting - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin