Acının tarifi yok ,nasıl anlatsam,nasıl ifade edilir ki, cam kırılır bir daha eski haline gelmez ya işte öyle .
Kalbim paramparça nereden tutsam elimde kalıyor.Gözyaşı dökmeye artık dermanım kalmamış.Her canım yandığında gülmeye başladım .Görenler delirdi bu kız diyor .Ben ağlayamıyorum ana ,ben nefes alamıyorum.İster deli desinler ister veli desinler, sensin nefes alamıyorum ana.Küçük yaşta gardaşlarıma ana oldum .Sessiz sessiz ağladığımız kimsenin duymadığı feryatlarımızı sen duy ana.
Babam eskisi gibi değil .Babam çok değişti ana ,eve gelmiyor bizi düşünmüyor biz geceleri çok korkuyoruz ana.
Ben hiç büyümek istemedim ki ,ben senin küçük Nazlı'n kalacaktım .Ben hani seni hiç yanlız bırakmayacaktım.Sen her zaman bizi koruyacaktın şimdi neredesin ana.
Anamın ölümünün üzerinden altı ay geçti.Anamsız kos koca altı ay.Ben kardeşlerimin abası oldum.Abla demeyi bıraktılar ana da diyemiyorlar anamın yerine bana aba diyorlar.Hacı beş yaşına girdi.Hatun on iki yaşına ben on dört yaşımı doldurmak üzereyim .Ablam Fadime ara sıra bizim yanımıza gelir gider oldu.Anamın vefatından sonra kaynanası çok fazla izin vermemeye başlamış.Eniştem de "zamanla düzelir üzerine gitme" demiş.Ablam dayanamamış" benim gardaşlarım ne yapar , ne eder,ne alışmasından bahsedersin, anam öldü benim anam" diye eniştemle kavga ederken eniştem "sen nasıl benim lafımı çiğnersin" diye ablama tokat atmış.Ablamı çok fazla göndermez oldu.Canım ablam üzüntüsünden hasta olmuş o da anam gibi öksürmeye başlamış .Doktor geçici demiş , ben ablamı kaybetmekten korkuyorum anam .
Komşulardan duydum bunları, ablama iyiyiz sen merak etme, ben kocaman kız oldum abla, sen düşünme diye geçirtirdim.Ablam inanmasada bir şey diyemedi.Anan yoksa susmak zorundasın için kan ağlasa da.
Babam işleri yapmadığı için konu komşuya borçlandık ,durumumuz iyi değil di ama borcumuz da yoktu .Anam sen yokken biz dağıldık anam...
Dün akşam babamdan yaşça büyük akrabalarımız, bir kız bulmuş gözünün biri körmüş ,bunun içinde kimse evlenmek istememiş başka kusuru yokmuş öyle dediler babama.
Babam bana ne elin kör kızından ben mi gözünü açacam .Doktor olsam Iraz'ımı iyi ederdim .Böyle çoluk çocuk perişan olmazdık dedi.Sesinde özlem ,hasret ,pişmanlık en önemlisi de acı vardı.
Acı neydi ,düştüğünde canının acıması mı ?yoksa yürek yangını mı? acının tarifi neydi?
Babanın başka bir kadınla evlendirilmek istenmesi mi?
"Halil oğlum çoluk çoçuk perişanız demedin mi?Biz de evde bir kadın olsa çekip çevirse güzel olur diye, kızı istedik.Bak çoçuklara analık yaparım dedi?
Halil:Ne analığı ,neden bahsediyon sen Ziya emmi, benim çoçuklarımın anası yok mudur,gidip ana ararsınız,sen ne dediğini bilmezsin git işine"Babam o kadar sinirlendi ki korkudan hepsi ayaklandı .
"Anaları vardır elbet toprağın altında, biz yoktur demedik zaten, perişan olan sizsiniz, biz sizin iyiliğiniz için gidip istedik, tek dul kalan, başka kadınla baş göz olan sen doolsün ki , yeni bir icatmış gibi konuşursun densiz" diyip gitmişti Kazım dayı .
"Anaları vardır elbet toprağın altında" ne kadar kolay söylemişti .Bizi hiç düşünmeden, ne hissettiğimizi umursamadan , lafını söyleyip gitmişti...
Nazlı:Biz ana mana istemeyiz baba, bizim kimseye ihtiyacımız yok ,ben evlenmem bakarım size .Elin körünü başımıza ana diye getirme ,ona gün yüzü göstermeyiz bunu böyle bilesin" deyip çıktım odadan .
Babam ellerini kafasının üzerine koyup dizlerinin üzerine çöküp bağırmaya başladı.
"Iraaaaaaz, Irazııııım neden haa, neden anlamıyorum Iraz, bizi bırakıp gitmeni anlamıyorum, bak görüyor musun? yarım bıraktığın bizi ,mutlu musun? ha gittin bu işe yaramaz Halil'den ,kurtuldun benden,
Ne yaptım ben sana Iraaaaaz, söyle ne yaptım.
Seni sevmekten başka ne yaptım.
Belki güzel bir hayat yaşatamadım, ama elimden gelenin fazlasını yapmadım mı Iraaaaaz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ KARA KIŞ
Non-FictionBir insana annesi vefat edince öksüz derler. Peki babası hayatta iken yetim kalana ne derler. Nazlı üvey annesinin başlık parası ile dul adama gelin gitti. Kanlı düğünle evlendi. Hayat öyle bir çelme taktı ki bir daha toparlanamadı. Nazlı ile ilk eş...