Kimisi için serzeniş, kimine göre umut vardı.
Kimisi başına nice belalar gelse de aklı bir türlü başına gelmez, kimisi başına gelen musibeti Allah'tan bilirdi.
Hesap vakti çetin olurdu. Kimsenin umurunda olmasa da. Kuranı Kerim'de ret edilen büyü insanoğlu tarafından kolay bir şekilde yapılır olmuştu.
Büyüden çare umanlar yarın çok ağır hesaplar ödeyecekti. Nazlı boynuna takılan muskayı baş örtüsünün içine sakladı. Yanlış yapıyormuş gibi bir his vardı içinde.
İçinde hissettiği hisler ne kadar doğruydu oysa. Kurtuluşu pis bez parçasına sarılmış ne olduğu belli olmayan kağıt parçasında arıyordu.
Hasan ona verilen muskayı cebine koydu. Nazlı'nın hareketlerinden rahatsız olduğunu anladı. Sırf Nazlı iyileşsin diye böyle bir şeye izin vermişti.
Eski evden çıktılar. Abisi adama para vermişti. Hasan bu işi kurcalamamaya karar verdi. At arabasına binip evlerine doğru gitmeye başladılar.
Mustafa'ya göre intikam alınmıştı. Başka evde olsalar da ömür boyu ikisi her dediğini yapacaktı.
Ürükğe kendi paçasını kurtarmanın derdindeydi. Bir süre sonra eve geldiler. Bekir dayı eski kapının eşiğinde oturup gelmelerini bekliyordu.
Bekir dayı: Kızım şimdi iyi misin? dedi üzgün bir şekilde. Susmak çözüm değildi. YANLIŞ YAPILDIĞINI BİLDİĞİ HALDE SUSMAYI TERCİH EDİYORDU.
Mustafa Nazlı'dan önce: iyidir baba merah etmeyesin. Biri ikisine büyü yapıyormuş önünü kestik. Bundan sonra kimse zarar veremez'' dedi Hasan'a bakarak.
Ürükğe araya düşmanlık girsin diye: Kör Zehra yapmıştır. Başka kim zarar verecek benim yavrularıma'' dedi. İftira atarken dahi utanmayan, yüzü kızarmayan kadındı.
Bekir dayı olumsuzca başını salladı. Bunların yatacak yeri yoktu. İftira etmedikleri kalmıştı, şimdi onu da yapıyorlardı. Çocuklar anne, babalarını görünce koşarak geldiler. Sabah çok korkmuşlardı.
Nazlı çocuklarına sarılıp ellerinden tutup eve girdi. Tüm gücü çekilmiş gibi hissediyordu. Biraz mutlu olmuştu. Onu da çok görmüşlerdi.
Bu olayları duyan eski bir tanıdık geldi kapıya. Ürükğe, Umusün ve Mustafa yüzünü ekşitti. Bu kadınla adamın bu evde ne işi vardı.
Hasan gelenlere: Hoşgelmişsen Emine yenge'' dedi.
Emine hanım: Hiç hoş gelmedim Hasan ağa, kızım ösüzdü. Siz ösüze böyle mi sahip çıkarsınız. Yıllardır etmediğiniz kalmadı, şimdi sıra kızımı delirtmeye mi geldi. Bundan sonra Nazlı sahipsiz değildir bilesin'' dedi at arabasından inerken.
Ali annesinin inmesine yardımcı oldu. Ali Hasan'a: Nazlı üzülürse seni öldürürüm demiştim. Allah'ından bul Hasan. Benim ailem var senin gibi şerefsiz için onları ortada koymam'' dedi öfke ile.
Emine hanım diğerlerine selam dahi vermeden eve girdi. Emine hanımı gören Fatma hanımda geldi.
İkisi eski merdivenlerden yukarı çıktılar. Nazlı mahata oturmuş ağlıyordu. Emine hanım öksürünce Nazlı gelen kadına baktı. Yıllarca görmediği yengesi gelmişti.
Koşar adımlarla gidip: Emine yengeeem'' dedi ağlayarak.
Çocuklar gelen kadının kim olduğunu anlamaya çalıştı. Bu kadını bir kez dahi görmemişlerdi. Nazlı başından geçenleri ağlayarak anlatmaya başladı.
Fatma hanım Nazlı'nın kolundan tutup mahata götürdü.
Emine hanım merdivenlere baktı biri geliyor mu diye. Ali aşağıda kalmıştı. Hasan ve diğerlerini oyalayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ KARA KIŞ
Non-FictionBir insana annesi vefat edince öksüz derler. Peki babası hayatta iken yetim kalana ne derler. Nazlı üvey annesinin başlık parası ile dul adama gelin gitti. Kanlı düğünle evlendi. Hayat öyle bir çelme taktı ki bir daha toparlanamadı. Nazlı ile ilk eş...