Her şey çok hızlı ilerliyordu.Halil kalp krizi geçirmişti o gün,Hasan at arabasına Halil'i bindirip ,şehire hekimin yanına götürdü .
Nazlı da babasının yanında gitti.Zenginlik böyle bir şeydi,hemen müdehale edilirdi olaylara.
Hasan o gün orada olmasa Nazlı babasız kalırdı.Kimse götürmezdi,götürmek isteyen hekime yüklü para ödemek zorunda kalırdı, para da yoktu nereden vereceklerdi .
Halil uzun uğraşlar sonucu gözlerini açtı,
Hekim:bir daha olursa kurtaramayız,dikkatli olun,üzmeyin dedi.
Nazlı:olmaya çalışırız"dedi.Nasıl olacaklardı ,Zehra cadısı evde iken nasıl olacaklardı.Hasan parayı ödedi.300 bin lira verdi hekime,Nazlı hiç bir şey diyemedi.Olmaz dese parası yoktu,olur dese para gözlü olurdu,başını öne eğdi.Caresizlik böyle bir şeydi.
Oysa bir kaç gün önce ne beddualar etmişti babasına,şimdi neden canı yanıyordu,başını öne eğdi,elini önünde birleştirdi .Bu nasıl bir şeydi.Abla dediği kadının kocasına nasıl erim derdi şimdi,çok küçüktü daha 16 yaşında değil miydi. Çocuk beklerlerdi hemen,sahi çocuk nasıl oluyordu ,onu dahi bilmiyordu,nasıl bilebilirdi .
Önce anası öldü,öksüz kaldı,sonra babam öldü yetim kaldım dememiş miydi?
İçi yanıyordu,evlilik nasıl bir şeydi. Kaynananın önünde dön,hiç konuşma,kayınbabanın her dediğini yap,kocanın hizmetinde ol,abisi ,yengesi,bacıları ne derse o değil miydi?
Sen küçük alinsin(gelin)demezler miydi?Hiç konuşmayan ,yanlarında yemek dahi yemeyen ,yeni alin Nazlı .
İçi yanıyordu,ben nasıl ederim anam bunları dedi .Peki bilmedikleri ,nasıl karılık edecekti Hasan ağaya.Kafasını daha da öne eğdi.
Ali beklerim demişti,Hasan beklemezdi,canı yanmıştı,dememiş miydi "şahit olmasa bırakmazdım diye" hala seviyordu besbelli.
Hasan ,Nazlı'nın yanına geldi.Nazlı'nın yüzünü yerden kaldırıp,göz göze geldiler.
Hasan: kafanı eğme ,senin suçun dol"dedi. Herkes yaptığının bedelini ödüyor,anan sizin yüzünüzden ölmedi,baban hınçını sizden çıkardı,Fadime benim yüzümden başka adama gitmedi.Onun yaptığını sana yükleyim,ben acımasız adam dolüm.Kafanı bir daha öne aame .
Nazlı başını salladı.En azından kötü davranmayacaktı.Babasını at arabasına bindirip köye doğru yola çıktılar.Hiç konuşan olmadı,tek ses Halil'in inlemesiydi.
Köyde işler karışmıştı.Zehra ürükğeyi sıkıştırdı."Başlık paramı hemen ver ,yoksa Hasan ağaya herşeyi derim,karısının anası yüzünden gittiğini öğrenince ne yapar Allah bilir"dedi.
Ürükğe:sus Allah'ın cezası sus,yerin kulağı var,bana iftira etmeye utanmaz mısın?kim sana inanır. dedi.
Zehra:deneyelim o zaman "deyip ağzını açmış milleti başına toplayacakken ürükğe durdurdu.
Oğlu Mustafa'yı çağırıp,başlık parasını verdirdi." eğer birinin ağzından tek laf duyyum,öldürürüm seni,duydun mu kör alin "dedi.
Zehra oralı olmadı" duydum"dedi.Yolunu bulmuştu artık bırakır mıydı?Tek unuttuğu Ürükğe ondan daha beterdi,Zehra belki de Ürükğeden bulurdu belasını belli mi olur.
Hatun yanlarına gelince ikisi de sustular.Halil daha gelmemişti.
Üç gündür şehirdelerdi.Ürükğe sık sık haber almak için Hasan'a ulaşmaya çalışmıştı.Hasan durumu ona kısaca anlatıp kapatmıştı.Zehra'nın yanına gidip olan biten her şeyi anlatmıştı.Şimdi Zehra ayağına dolanmaya başlamıştı.Bunun çaresine bakacaktı.Dün ki çocuğa boyun eğecek değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ KARA KIŞ
Non-FictionBir insana annesi vefat edince öksüz derler. Peki babası hayatta iken yetim kalana ne derler. Nazlı üvey annesinin başlık parası ile dul adama gelin gitti. Kanlı düğünle evlendi. Hayat öyle bir çelme taktı ki bir daha toparlanamadı. Nazlı ile ilk eş...