Bir insan kaç kere ölmeli ,Nazlı kaç kere öldüğünü dahi sayamayanlardandı. Ölmek istedi ,yaşarken her defasında ölenlerdendi. Gülmek istedi ,mutlu olmak istedi ,belki de uzun zamandır ilk defa mutlu olacağına inandı. Düğün gecesi acı gerçekle karşılaştı . Mutluluk haram olmuştu. Mutluluk belki de artık imkansızdı. Bir insana kader yüzüne gülmeyince mutluluk haram oluyordu . Tek suçu anasız kuş olmaktı. Tek suçu anasız kalmaktı .
Ürükğe büyük mutlulukla aldı çarşafı .Dosta düşmana haber saldı '' Benim gelin kızdır ,onun bunun artığı değildir, lafınızı bilin bundan sonra öyle konuşun '' diye.
Zehra bu haberle mutlu oldu. Keyfi yerine geldi .Nazlı tamamdı , sıra Hatun da idi. Onu da sattı mı gül gibi yaşayıp giderdi . Hacı zaten sorun değildi . Yine de ne olur ne olmaz diye Hacı 'nın gözünü korkutmalıydı .
Halil'in koynuna girip yattı . Bu adamı seviyor muydu ? kesinlikle sevmiyordu . Şimdilik mecburdu .Gerisi Allah kerimdi.
Fadime duydu kanlı çarşafı ,bacısı için sabaha kadar ağladı . Üzülmek kendine ve henüz bilmediği bebeğine zarardı . Hamile olduğunun dahi farkında değildi .Acı acının tarifi yoktu . Hastalığı git gide artıyor ve onun tek yaptığı susup aspirin içmekti. Ağrıları azalıyordu evet ,bu hastalığına çare değil her geçen gün daha kötü oluyordu .
Geçmek bilmeyen gece , hani derler ya '' Her akşamın bir sabahı vardır .Her karanlığın aydınlığı '' Nazlı ışığını bu gece kaybedenlerdendi. Canlı canlı toprağa gömülen kadınlardandı . Gelin olmak zordu ,çocuk gelin olmak daha zordu . Karnı ağrıyordu ,kasıkları ağrıyordu ,ne yapılır bu durum da bilmiyordu . Aynı cümleyi tekrar edip duruyordu '' Anam giderken beni de alsaydın ,ben bir şey yapmadım . Korkuyorum ana ne olur beni de yanına al , Allah' ım anamın yanına al beni , canım acıyor ölmek istiyorum al canımı '' diye sabaha kadar göz yaşlarını akıttı .
Hasan bir süre sonra dayanamayıp uyudu . Namusu temizlenmişti .Çarşafı vermişti ,Nazlı ona göre alışmak zorundaydı . Bu gece ağlar , bir kaç gün sonra kendi girerdi koynuna . Ona göre alışmış kudurmuştan kötüydü . Fadime' yi el üstün tutmuştu .Emmi oğlu Duran ile yakalanmıştı .Nazlı' nın aynı şeyleri yapmayacağının garantisi yoktu . Sert ve umursamaz davranacaktı . Gözü açılmasın istiyordu . Gözü açılmasın ki her defasında Hasan'ın yanına gelsin .Sevse de ,öldürse de , dövse de her defasında dönüp dolaşıp yanında soluk alsın istiyordu .Nazlı ona göre abartıyordu . Öyle canını yakacak kadar haşin davranmamıştı .
Kan gelince Nazlı ' yı bırakmıştı .Belki korkmasa daha güzel olurdu .İkisi de bu işten zevk alırdı ve şimdi koyun koyuna uyurlardı .Evlenmenin amacı bu değil miydi . Bu iş olmayacaksa evlenmenin ne anlamı vardı .
Nazlı sabah gün aydınlanmaya başlayınca yattığı yerden kalktı . Hasan yerde ki minder de kıvrılmış uyuyordu . Gidip calıkda (oda da banyo yapmak için yapılan yer ) soğuk suyla yıkanmaya başladı . Soğuk su her defasında tir tir titremesine sebep oluyordu . Canı o kar çok yanıyordu ki soğuk suyu dahi hissetmez duruma gelmişti. Hasan onu görmeden işini bitirmek için hızlı bir şekilde işini bitirip gusül abdesti aldı ve banyodan çıktı.
Kurulanmadan giydi elbiselerini . Zaten ruhu yara bere içindeydi, bedeni hasta olsa hiç bir şey olmazdı . Belki hasta diye baba evine götürüp bırakırlardı . Kapıyı açıp çıktı evden ,gideceği yer belli idi . Gidip hesap sorması gerekenler vardı. Hesap soracağı yere doğru koşarak gitmeye başladı .Başına taktığı yemeni onu zorlasa da vazgeçmeyip gidip hesap soracaktı .
Sabah ahır görmek için kalkanlar Nazlı' nın haline fısır fısır bir şeyler diyorlardı .Nazlı hiç birini duymadı . Baba evine gelince kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladı . Halil Zehra'nın koynunda mışıl mışıl uyuyordu ki gelen seslerle irkildi. Korkuyla koşar adımla kapıyı açtı .Kim bu diye düşünürken Nazlı' yı görmeyi beklemiyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ KARA KIŞ
Non-FictionBir insana annesi vefat edince öksüz derler. Peki babası hayatta iken yetim kalana ne derler. Nazlı üvey annesinin başlık parası ile dul adama gelin gitti. Kanlı düğünle evlendi. Hayat öyle bir çelme taktı ki bir daha toparlanamadı. Nazlı ile ilk eş...