1. SIRLAR VE YALANLAR

1K 64 18
                                    

KAMERA

( oy verip yorum yapmayı unutmayınn )

"Her sır, bir yalandır. Sırlar sadece yalanlarla saklanır."

1. SIRLAR VE YALANLAR

İnsanlar, sır sakladıkları zaman yalan söylemediklerini zannederler. Kendilerini bu şekilde avuturlar. Halbuki gerçek çok başkadır. Çünkü en derin sırlar, sadece yalanlarla saklanır.

Her insanın kapalı kutuya koyduğu, tarihin tozlu raflarına kaldırdığı sırları vardır.

Bu sokağında, bu toprakların altına gömdüğü sırlar vardı. Yalanlar vardı. Bilenler vardı. Bile, bile susanlar vardı. Çaresizler vardı. Kaderini bekleyenleri vardı. Her defasında tekrar aynı noktaya dönenler vardı. Adalete inananları vardı. Kendi adaletini, kendi sağlayanlar vardı.

Birde ben vardım.

Felaketin içine düşmüş bir kadın.

İzlediğim harabe eve ilerledim ufak adımlarla. Polisler etraftaki insanları uzaklaştırmıştı. Yağmurdan dolayı üstüm biraz ıslanmış olsa da, içeriye adımlayabilmiştim. Gün yavaştan doğmaya başlıyordu.

Evin içi berbat durumdaydı. Düşmüş tahtalar, çiviler, boya kalıntıları, yer yer kan izleri, birkaç kıyafet.

Ekipler evin içine dağılmıştı. Gözlerimi tekrar etrafta gezdirdiğimde görüş açıma kaşlarımı çatmama neden olacak birşey takıldı.

Kırık bir kamera.

Birinci kattaki delilleri topladıktan sonra, bazı çivileri sökülmüş merdivene ilerledim. Tam yukarı çıkmak için basamağa basacaktım ki, aşağı inen adım seslerini duyunca geriye çekildim.

Aşağıya 2 adam iniyordu. Biri uzun boylarda bir adamdı. Hafif kirli bir sakalı ve dağınık kumral saçları vardı. Ela gözleri yorgundu ve göz altları çökmüştü. Parmakları arasında tuttuğu, içinde dosyaların olduğunu tahmin ettiğim, bir çanta vardı. Yanında ki adam ondan biraz daha kısaydı. Sıfıra vurulmuş saçları ve masmavi gözleri vardı. Biraz ürkütücü bir tipi olduğunu söylemeliydim. İkiside aşağıya indiğinde uzun boylu olan adam bana sorgular bir bakış atmıştı.

"Komiser Hazal Soyhan,"dedim elimi ileriye uzatarak. Adam yorgun gözlerini hafifçe kısarak elimi sıktı.

"Cumhuriyet Savcısı Poyraz Balkan. Bu davaya ben bakıyorum."Başımı sallayarak onu onayladım.

"Memnun oldum Savcım."Savcı yanında ki adama baktı birkaç saniye. Ardından tekrar bana döndü. "Benim adliyeye gitmem gerek. Kâtibim burada. Gelişmeleri ona aktarırsınız."Tekrar başımı sallayarak onu onayladım.

Poyraz Savcı dışarıya çıkarken, mavi gözlü adam bana doğru bir adım attı. "Cihat Karahan,"dedi ufak bir baş selamıyla. El sıkıştıktan sonra beraber merdivenlere ilerledik.

"Evde 3 kadın ceseti bulundu,"diyerek söze başladı. "Kriminal Büro'dan gelenler tüm cesetleri inceledi. Kayra Elçeri, boğularak öldürülmüş. Boğazında parmak izlerine rastlandı. Yüzü şiş ve morarmış."Gözlerimi yerde incelenen cesete çevirdim. Sarı saçları yolunmuş ve ıslaktı. Göz kapakları kızarıktı. Boynu ve yüzü mosmordu ve şişmişti. Cihat ileriye doğru bir adım attı bu sefer.

KAMERA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin