KAMERA (TAMAMLANDI)

18. SIR PERDESİ

KAMERA

( oy verip yorum yapmayı unutmayınn )

stromae - papaoutai

melanie martinez - tag you're it

★★★

“pandoranın kutusu açılır ve kötülük
dünyaya yayılır. kutunun en dibinde
ise umut vardır.”

★★★

18. SIR PERDESİ

🕯️

Üzerimde siyah bir tişört, siyah bir deri ceket vardı. Siyah saçlarımı tepeden toplamıştım. Siyah pantolonumun arkasında bir silah vardı. Ayaklarıma siyah botlarımı giymiştim. Kulağıma kulaklığımı taktım. Ardından telefonumu elime alarak oturduğum koltuktan ayağa kalktım. Dışarıda hala yağmur yağıyordu. Umarım bu gece şans ve umut bizimle olurdu. Buna ihtiyacımız vardı.

Birazdan Korhan ve Cenk'in patronla buluşacağı yere gidecektim. Benim ardımdan ekiplerde gelecekti. Her şey hazırdı. Belkide bu gece o pisliği bulacak, dünyadan bir şerefsizi daha silecektik. Saatler gece yarısını bulmuştu. Evden çıkarken gözlerimin değdiği simsiyah hava derin bir nefes vermeme neden oldu.

Evin önündeki arabama ilerlediğimde, kapısını açıp sürücü koltuğuna oturdum. Parmaklarım direksiyonu kavradığında, caddeye çıkmıştım. Çalan telefonum odağımın saniyelik yoldan, telefona kaymasına neden oldu. Kim olduğuna bakmadan açtım ve tekrar yola döndüm.

“Yola çıktın mı?”diyen sesini duydum Arden'in. Gülümsedim.

“Evet, az önce.” Arkadan telsiz sesleri geliyordu.

“Bizi habersiz bırakma,”dedi uyarıcı bir tonla. “Telefonunu açık tut.” Göz devirdim.

“Bazen benimde polis olduğumu unutuyorsun.” Derin bir nefes verdi. Ardından bir kapının kapanma sesini duydum.

“Özür dilerim,”dedi yorgun bir sesle. “Sadece endişeleniyorum güzelim. Anla beni.” Sesi gerçektende endişeliydi.

“Endişelenmene gerek yok,”dedim onu rahatlatmak için yumuşak bir sesle. “Halledeceğim. Merak etme.”

Ardından telefon kapandı. Saatler buluşma saatini işaret ettiğinde, sokakta iki adam bedeni gördüm. Gözlerimi kıstığımda bunların Cenk ve Korhan olduğunu gördüm. Caddedeydiler. Bir şeyler konuşarak sigara içiyorlardı. Ardından Korhan'ın telefonu çaldı. Birkaç saniye konuştuktan sonra Cenk'e döndü ve bir şeyler söyledi. Beraber karşıdaki kafenin önündeki arabaya ilerlediler. Arabanın plakasını mesaj olarak ekibe attıktan sonra peşlerinden arabayı sürmeye başladım.

Sokak lambalarının aydınlattığı geniş sokakta ilerlemeye başladılar. Aramızda birkaç araba daha vardı. Şüphe çekmemeye çalışıyordum. Yaklaşık yarım saat süren yolun ardından büyük bir binanın önünde durdular. Bu yoluda, bu binayı da ezbere biliyordum. Burası şehrin en gözde sinema salonuydu ve bu şehrin sakinleri genelde haftasonları buraya dolardı. Ama yine biliyordum ki sinema salonu 11'de kapanıyordu ve saatler gece 1'i gösteriyordu. Neden buluşma noktası olarak burası seçilmişti? Belki de dikkat çekmemek içindi.